2013 yılının ilk yarısı… Avukatlar ve danışmanlardan oluşan ekip, o günlerde Polisan Holding Yönetim Kurulu Başkanvekilliği görevini yürüten Emin Bitlis’e sordu:
- Yunanistan’da kimya sektöründe faaliyet gösteren bir fabrika var, ilgilenir misiniz?
Emin Bitlis, fabrikanın üretiminin ne olduğunu anlamaya çalıştı:
- Fabrika ne üretiyor?
Avukatlar yanıtladı:
- Pet şişelerin hammaddesi “pet çip” için “granül” üretiyor.
Emin Bitlis, konuyu Polisan Kimya’nın o dönemki Genel Müdürü Haluk Erşen’le birlikte dinlemişti. Şu karara vardılar:
- Bu proses büyük ihtimalle bizimkine benziyor. Kimya işi olduğuna göre bir bakalım.
Polisan’ın teknik ekibi Volos’a (Yunanistan) gitti, fabrikayı inceledi, öyküsünü de öğrendi:
- Fabrika şu anda 13-14 yaşında. Coca-Cola, o fabrikayı kendi ihtiyacı için kurmuş. 80 bin ton kapasiteli bir fabrika. Fakat daha sonra bu işte daha büyük olan, sırf bu işi yapan İspanyol bir firmaya satmışlar. İspanyollar da bu işten vazgeçince fabrikayı satmaya karar vermişler.
Polisan teknik ekibi, fabrikanın tam kapalı olmadığını gördü:
- Satış sürecinde makinaların paslanmaması ve devre dışı kalmaması için içeride 4 kişi tutmuşlar. Üretim yapmıyorlar, asgari işler için gerekli yerlere elektrik verip temizliğini yaparak işi götürüyorlar.
Teknik ekip ön inceleme sonrası detaylı çalışma için yeniden Volos’a gitti. 6 aylık çalışma sonrası sunulan rapor üzerine Emin Bitlis’te şu kanı oluştu:
- Biz bu işi yapabiliriz. Böylece yurt dışında yeni bir ayağımız olur. Globalleşme yolunda bir adım da sayılır.
Derken fabrikanın satış fiyatı konuşulmaya başlandı:
- 70 dönümlük arazinin 40 dönümüne yapılmış bir fabrika. Yunanistan o sırada krizde olduğu için pazarlık sırasında fabrikanın fiyatı 7.5 milyon Euro’ya kadar indi.
Emin Bitlis ve ekibi, bir hesap yaptı:
- Bu fabrikayı yeniden kurmaya kalksak, 55-60 milyon Euro’ya mal olur. Fiyat oldukça ucuz.
Alım kararı netleşmeden önce Polisan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Necmettin Bitlis, Başkanvekili Emin Bitlis ve Haluk Erşen, Volos’a gidip fabrikayı yeniden gezdi.
Fabrika turu sırasında Necmettin Bitlis, oğlu Emin Bitlis’e döndü:
- Yahu, bu fabrika bu kadar ucuza… Bu işin içinde bir bit yeniği var.
Emin Bitlis, araştırmasından emin, babasını ikna etti:
- Vallahi kesinlikle yok baba…
Emin Bitlis, daha sonra adını Polisan Hellas yaptıkları tesisin alım öyküsünü Necmettin Bitlis ve Polisan’ın öyküsünü içeren, Nuri Çolakoğlu’nun yazdığı, “Her Şey Hayal Etmekle Başlar” kitabında anlattı:
- İlk başta işi öğreninceye kadar belli kademeleri atladık, belli zorlukları yaşadık ama bugün gayet güzel çalışıyor.
Emin Bitlis, anlatımında araya bir “fakat” koydu:
- Sonradan daha net gördük ki, araştırmış olmamıza rağmen bunun hammaddesinde biz aslında dünya devlerine bağlıyız.
Polisan Hellas öyküsüne noktayı şu cümleyle koydu:
- Şu anda Yunanistan’ın en büyük su üreticilerine, pazarın yüzde 70’ine malı halen biz tedarik ediyoruz.
55-60 milyon Euro’ya kurulabilecek bir fabrikanın, 7.5 milyon Euro’ya satın alınmasının öyküsü böyle.
“Her Şey Hayal Etmekle Başlar” kitabında önemli dersler içeren çok sayıda öykü yer alıyor…
Yapma abi, tatil yapmamakla övünme
TURİZM Yatırımcıları Derneği’nin (TYD) önceki başkanlarından Tavit Köletavitoğlu, Polisan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Necmettin Bitlis’le zaman zaman bir araya gelip görüş alışverişinde bulunuyordu.
Köletavitoğlu, Necmettin Bitlis’le sohbetlerinden edindiği gözlem ve izlenimlerini “Her Şey Hayal Etmekle Başlar” kitabında anlattı:
- Necmettin Abi tipi patronlar etrafındakilere fazla inisiyatif vermiyor, verirse de sıkı tutuyor, verdiği yetkiyi kendi kontrol becerisiyle sınırlı tutuyor. Kendisinin kontrol edebileceği kadarının yetkisini veriyor.
- Necmettin Abi bana kaç senedir tatil yapmadığından bahsediyordu. Ben de ilk başlarda kırmamak için, “Haklısınız” falan diyordum.
- Daha sonraları, “Yapma abi, gözünü seveyim, yapmadığın tatille övünme, yaptığın tatille övün. Çünkü, tatil yapmak demek, gözün arkada kalmadan sistemin dışına çıkabilmektir” demeye başladım.
- Necmettin Abi, “Tatil yapmıyor olmayla ilgili övünmenin altında tatil yapacak kadar sistemi oluşturmamış olmanın itirafı yatar” şeklindeki cümlemi çok sevmişti.
- “Belki haklısın ama yapması da o kadar kolay değil” diye kendine göre şakacı bir yolla çıkmıştı işin içinden.
