Ekonomiyi çok iyi bilen isimlerin büyük çoğunluğu Türkiye’nin sıkıntıları atlatması için şu kavrama ısrarla vurgu yapıyorlar:
- Üretim, üretim, üretim…
Türkiye’nin bulunduğu coğrafya, sanayi altyapısı, iklim ve toprak avantajları sayesinde üretim ile ilgili çok avantajlı olduğunun da altı çiziliyor.
Son dönemde yaptığımız çalışmalar ve gözlemlerimiz bu tespitleri sahada da doğruluyor.
Çok büyük bir felaket yaşayan deprem bölgesinde üretimi yeniden başlatmak için yapılan çalışmalar karşılık buldu. Sadece kadın kooperatiflerinin bu konudaki gayretleri bile bu karşılığın göstergesi sayılabilir.
Üretimi sahneye çıkarmak, hatta baş role koymak için tasarlanan ve 8 Ekim’de yapılacağı bildirilen 3. Güvenilir Ürün Zirvesi’nin perakende bölümünde yine yoğun bir kooperatif katılımı olduğu belirtiliyor.
Türkiye genelindeki kooperatiflerin tanıtılması ve kırsaldaki üretimin desteklenmesi için düzenlenen “Perakende Kooperatif El Ele” bölümü tarım girişimciliği konusunda Türkiye’nin önemli isimlerinden Cemal Özen’in önderliğinde gerçekleştirilecek.
Türkiye genelinden 300’e yakın kooperatif ve yerel üreticinin misafir edileceği etkinlikte sektör profesyonelleri ile bir araya gelinecek.
Aynı zamanda Onur Market Yönetim Kurulu Başkanı olan Cemal Özen etkinlikle ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Yereldeki üretici kalkınacak ki ülkemiz kalkınacak. Bugün kırsaldan kente genç nüfusun göç edişini üzülerek görüyoruz. Bereketli topraklarımızı işleyecek çiftçi, yöresel değerlerimizi üretecek üretici sayısı her geçen gün azalıyor. Bunun önüne geçebilmek için kırsalın ve yerelin desteklenmesi çok önemli bu yüzden bunu memleket meselesi olarak görüyoruz.”
Bu arada yine üreticiye yönelik iki önemli ödüllendirme söz konusu olacak Zirve’de…
Başkanlığını Alp Önder Özpamukçu'nun yaptığı ve üyeleri arasında Migros’tan BİM’e bütün sektör önderlerinin yer aldığı Gıda Perakendecileri Derneği zirve kapsamında inovasyon yarışması düzenliyor. GPD İnovasyon Yarışması'na inovatif fikir ve ürünlerle katılmak mümkün olacak.
Diğer yarışma “Feed the Future” (Geleceği beslemek) başlığı ile düzenleniyor. Bu yarışmaya atıştırmalıktan baharata gıda ile ilgili her alandan başvuru yapılacak. Amaç, gıdada tüketici sağlığına ve ürün güvenilirliğine katkı sağlayanların ödüllendirilmesi. Alanında ilkleri kapsayan yarışma, yurt içindeki gıda ve tarımsal ürün üreticileri ve tedarikçileri ile gıda ve tarım sektörüne yönelik geliştirici hizmet ve çalışma üreten kişi ve kurumları içeriyor. Başvuruların alanında uzman 100’ü aşkın jüri üyesi tarafından değerlendireceği yarışmada, sesini duyuramayan üreticiye ve ürünlerine ses olmak ana amaç. Kazananlar Feed the Future logosunu ürünlerinde 1 yıl süre ile kullanabilecek.
Bu arada gıda sektörünün dünyaya açılma başarısına yeni başarı hikayeleri eklemek için ülke masaları da çok önemli bir işlev yerine getiriyor. Bu masalarda ilgili ülkelerin yetkilileri yer alacak ve ihracat için yeni fırsatlar değerlendirmeye alınacak.
Ve en önemlisi üretimin kahramanları belirlenecek. Şu anda bazı isimler belirlendi bile. Abdulkadir Konukoğlu, Feyhan Yaşar, Hulusi Oğuz, Mehmet Reis, Vahap Küçük, Bülent Eczacıbaşı, Tahsin Öztiryaki ve Tuncay Özilhan bu isimler arasında. Başka öneriler de geliyor.
Aralarında Enes Örer, Aslı Tanuğur Samancı gibi isimlerin yer aldığı Danışma Kurulu üretimin kahramanlarına ulaşmak için adeta tarama yapıyor.
Sonuç olarak üretimin desteklendiği, “tarım yoksa hayat da yok” denilen etkinlik çok önemli bir işlevi yerine getiriyor.
En başta söylediğimiz gibi bütün sorunların üstesinden gelmek için üretmek çok ama çok önemli. Türkiye’de üretmek için her şey var. Üretimin zenginlik, üretimin güç ve kuvvet olduğunu bilmek gerekiyor. Üretimin en yüce değer olduğu bilinmeli. Bu doğrultuda herkes bir adım atınca çok şey değişecek. Ne duruyorsunuz, siz de üretim için bir şey yapın. Unutmayın herkesin üretecek bir fikri veya ürünü vardır. Siz de yarınlarda üretimin kahramanlarından biri olabilirsiniz. Çevrenizdeki kahramanlara bakın ve işin çok zor olmadığını görün.