Türkiye ekonomi tarihinde çok sayıda tren kaçırma hikayeleri anlatılır. Özellikle pandemi sonrası olmazsa olmaz olduğu gerçeği ile yüzleştiğimiz gıdanın önemi ve bu konuda atılması gereken adımlar konusunda son treni yakaladık gibi geliyor.

Son trene bindiğimiz ve yerimizi sağlamlaştırmamız gerektiği, geniş kitleler tarafından çok anlaşılmış gibi görünmüyor.

Girişimciler olayın farkında ve gıda sektöründe var olmak için tarıma yatırımı önemsemeye başladılar.

Ancak trendeki yerimizi sağlamlaştıracak adım bu defa kamudan geldi.

Gıdanın başlangıç noktası olan tarım konusunda son dönemde sessiz ama devrim niteliğinde kararlar alınıyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı “tarım varsa hayat var” hedefi ile son trende yerini sağlamlaştırmaya çalışıyor.

Mesela tarımda planlamanın başlaması bu konuda atılan en önemli adım. Üniversitede yıllarca tarım konusunda bilimsel çalışmalar yaptıktan sonra, Meclis’te de uzun yıllar komisyon başkanlığı görevine yerine getiren Prof. Dr. Vahit Kirişci’nin bakanlığı döneminde başlatılan hamleler yeni bakan İbrahim Yumaklı’nın katkıları ile devam ediyor.

Planlı tarım hangi tarlaya ne ekileceğinin karar verilmesi anlamına geliyor. Yıllardır herkesin beklentisi bu uygulamanın başlatılmasıydı. Nisan ayında bu konuda karar yasalaştı. Planlı tarım demek; Türkiye’nin gıda sektöründe dünyada şampiyonlar liginde olması demek. Planlı tarım demek enflasyonun belinin kırılması demek.

Çok ama çok önemli… Önümüzdeki yıllarda bunun ne anlama geldiğini hep birlikte yaşayarak göreceğiz.

Planlı tarımın yanında yorgun domates sendromunu yenecek adımlar da atılıyor. Yorgun domates sendromu İstanbul ve Ankara gibi büyük kentlerin gıda ihtiyacının Antalya ve Adana’dan sağlanması anlamına geliyor.

Bu durum da sonuçta navlun fiyatları nedeniyle hem üreticinin hem de tüketicinin kaybetmesi demek. Antalya’dan yola çıkan domatesler yoruluyor, İstanbul’da lezzet kaybına uğruyor ayrıca da fiyatı uçuşa geçiyor.

Bu durum kentlerin çeperinde kurulacak tarıma dayalı organize sanayi bölgeleri ile aşılacak. Tarım Bakanlığı uygulamaya tam destek veriyor.

Konuyla ilgili herkesin bilgilendirilmesine çalışılıyor. Türkiye 85 milyon nüfus, alınan göç ve turist sayısı ile 100 milyonu aşan bir kitleyi doyurmak zorunda.

Bunun için verimliliği çok yüksek, ulaştırması kolay yeni tarım bölgelerinin kurulması için start verilmiş durumda.

Gıdaya ulaşma noktasında tarih adım olarak değerlendirilecek bir adım. Ancak bu konuda daha önce kurulmuş organize sanayi bölgelerinin tecrübelerinden faydalanmak çok önemli. Bu noktada bölgelerin yeni kurulacak bölgelere önderlik etmesi için kolaylaştırıcı uygulamalar gündeme gelebilir.

Bu arada Tarım Bakanlığı’nda çok iyi yetişmiş kadroların olduğu da ortaya çıktı.

Mesela TİGEM Genel Müdürü Dr. Hasan Gezginç bu isimlerden biri… Göreve geldiği günden bu yana TİGEM’de çok önemli açılımlar yaptı.

Çünkü bu göreve gelmeden önce bakanlığın neredeyse bütün birimlerinde görevde bulundu. Ne yapılmasını en iyi bilen isimler arasında.

Aynı şekilde neredeyse doğuştan tarımcı Uğur Erdem’in Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü’nde çok önemli çalışmaları başlattığını öğreniyoruz.

İşi bilen kadrolar göreve gelince herkesin işi kolaylaşıyor. Sektörün paydaşları da bu gelişmeleri yakından takip ediyor.

Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) en sıkı takipçilerden. TÜRKTOB Başkanı Hacı Ömer Güler yerli millî tohumculuk hamlesinin ihracatı öne geçirdiğini, sektörün artıya geçtiği müjdesini paylaştı.

Gelişmeleri takip eden ve yeniliklerle olayı destekleyen bir başka kuruluş İstanbul Ticaret Borsası… Başkan Ali Kopuz’un önderliğinde cevizden peynire her konuda birbiri ardına toplantılar düzenleyerek sektör ile kamuyu buluşturan Borsa, çok önemli bir işlevi yerine getiriyor.

Bu arada Gaziantep’te, Ordu’da yerel yönetimlerin hamleleri de son trendeki yerimizi sağlamlaştıracak adımlar olarak değerlendirilebilir.

Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin önderliğinde başlatılan gastronomi çalışması tarımın katma değerli hale gelmesini sağlayacak bir gelişme olarak görülüyor.

Ordu’da Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler’in fındığa yönelik inovasyon çalışmaları da kentin refah liginde sınıf atlamasını sağlayacak.

Fındıkla ilgili verimlilik çalışmaları için FINVER’i kuran Başkan Hilmi Güler’in çalışmaları yakından izlenmeli ve trendeki yerimize katkısının hakkı verilmeli.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner116

banner115

banner114

banner111

banner110