MUSTAFA Küçük ve Vahap Küçük’ün önderlik ettiği ekip, 1988 yılında iş hayatına atılırken Türkiye’nin sanayileşme yolculuğunu inceledi:
Türkiye, tarım ağırlıklı ekonomiden sanayileşmede öne çıkan bir noktaya doğru yol alıyor. Sanayileşme yolculuğuna çıkan birçok ülkede önce hazır giyim, konfeksiyon tesisleri kuruluyor. Türkiye de bu alanı seçmiş durumda.
Karar verildi:
Biz de hazır giyime, moda sektörüne girelim. Asgari ücret 150 dolar civarında. Nüfusumuz genç. Avrupa’ya yakınız.
1988 yılında İstanbul Zeytinburnu’nda bir binanın bodrum katı kiralandı, küçük atölyede hazır giyim işine girildi. 1990 yılında yolları Fransa’da kurulmuş popüler marka Waikiki ile kesişti. Waikiki için Türkiye’de fason üretim konusunda kollar sıvandı.
Küçük atölyede Waikiki’ye ürün yapmanın zorluğunu gören Küçük kardeşler, daha büyük üretim merkezleri olan hemşerilerinin (Malatyalılar) kapısını çaldı. Malatyalı tekstil-hazır giyim şirketi sahipleri, Küçük kardeşlere destek verdi. Böylece LC Waikiki’ye Türkiye’de fason üretim rayına girmeye başladı.
LC Waikiki’nin Fransa’daki patronları çok geçmeden Küçük kardeşlere beklentilerini iletti:
- Artık kendi fabrikanızı kurun. Bize üretimi doğrudan kendi tesisinizde yapın.
Daha sonra Dizdar Ailesi ve Kısacık Ailesinin ortak olduğu Taha Grubu’na dönüşen Taha Tekstil’in temelleri böylelikle atıldı. Konfeksiyon fabrikası, baskı, nakış, boyahane, örme, triko, Fransa’daki merkezden ne talep edildiyse yatırım yapıldı.
Taha Grubu kendi üretim tesislerini kurdukça marka işini de gündeme aldı:
- Marka yatırımına da başlasak iyi olacak…
O dönemlerde yaşanan taklit furyasından LC Wakiki’nin de oldukça fazla şekilde nasibini aldığı dikkatlerini çekti. Vahap Küçük, memleketi Doğanşehir’e (Malatya) gittiğinde çocukların, gençlerin LC Waikiki tişörtü giydiğini gördü. Ancak, dikkatlice bakınca hepsinin taklit olduğunu anladı. Aynı durum başta İstanbul olmak üzere birçok kent için geçerliydi. Sultanhamam’da hanların çoğunda LC Waikiki taklitleri satılıyordu.
Bu durum Fransa’daki LC Wakiki yönetimini rahatsız edince şu teklif götürüldü:
- Gerçeği piyasada olmazsa insanlar taklit ürünleri alır. Türkiye lisansını Taha Grubu olarak bize verin. Biz Türkiye’de LC Waikiki’yi markalaştıralım. Böylece taklit de kendiliğinden ortadan kalkar.
Taha Grubu, böylece LC Waikiki lisansını aldı. Ancak, marka konusunda tecrübeleri yoktu. Anadolu turuna çıkıp mağazaları ziyaret ederek bayilik verme yoluna gidildi. Taklit ürünler piyasada olsa da LC Waikiki, mağaza sahipleri tarafından pek bilinmediği gibi telaffuzu da zordu.
Ayrıca ürünlerin renkleri, modelleri, bedenleri Fransa’daki merkez tarafından belirleniyor, Türkiye’deki müşterilere fazla hitap etmiyordu. Taha Grubu, bir yandan bayilik anlaşmaları yaparken diğer taraftan ürünlerin renklerine, modellerine de karar verir aşamaya geçti. Fiyat politikasında da piyasanın ihtiyaçlarına göre hareket edildi.
Taha Grubu’nun perakende tarafı için kurduğu Tema Tekstil 1994 yılına kadar 400-500 bayiye ulaştı. Fabrika yatırımları da Malatya, Safranbolu ve Adapazarı’nda doğru yöneldi. 1998 yılında Vahap Küçük ve Mustafa Küçük başta olmak üzere Taha Grubu ve Tema Tekstil yönetimi durumu gözden geçirdi:
- İşler ters gidiyor… Bu işte adını koyamadığımız bir terslik söz konusu…
Tam o günlerde Soysal Danışmanlık’ın düzenlediği “Perakende Günleri”ne konuşmacı olarak ABD’li uzman Joe Siegel katıldı. Mustafa Küçük, Siegel’i dikkatle dinledi, perakende ve marka yaratma konusunda söylediklerinden etkilendi.
Siegel’den önce 3 günlük, daha sonra da 6 aylık danışmanlık hizmeti alındı. Siegel’in şu cümlesi, Küçük kardeşleri çok etkiledi:
- Üretimle perakendeyi birlikte yürüterek başarılı olmuş pek firma görmedim. Yani, “Kendi markamı üretir ve satarım” yaklaşımı yanlıştır. Üretim işinizle perakendeyi birbirinden ayrı düşünün. Perakende için, yani markanız için başka üreticilerden de yararlanın.
LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, yurt dışı mağazacılıklarının 15’inci yılı vesilesiyle Belgrad’da, LC Waikiki Mağazacılık Genel Müdürü Berna Akyüz Öğüt’le birlikte düzenlediği sohbet toplantısında 36 yıllık yolculuğu anlatıp, 2001 yılına işaret etti:
- Joe Siegel’in tavsiyelerine uymuş, üretimle perakende tarafını birbirinden ayırmıştık. 2001 krizi patladığında üretim tarafı yabancı markalara ciddi ihracat yapıyordu. İhracattan gelen döviz 2001 krizinde bizim sigortamız oldu. Yara aldık ama gemiyi batırmadan krizi atlattık.
2001 krizi döneminde bir dönüşüm için daha düğmeye bastıklarını bildirdi:
- 800 bayimiz vardı ama işler iyi gitmiyordu. Bayi Tema Tekstil’den ürünü alıp vitrine koyuyor, ödemesini geciktiriyordu. Bu krizi fırsata çevirmek üzere harekete geçtik. Bayilikleri iptal edip, kendi mağazalarımızı açma kararı aldık.
O kararla birlikte 80 milyon dolarlık cironun 10-15 milyon dolara düşmesinin söz konusu olduğunu kaydetti:
- Kendi mağazalarımızı açarken yer bulmakta zorlandık. O dönemde imdadımıza AVM’ler yetişti. AVM’ler sayesinde hızlı mağazalaşma temposu yakaladık. AVM’ler, tüm perakende sektörü için önemli bir büyüme ortamı yarattı.
Vahap Küçük, Türkiye lisansıyla büyütmeye başlayıp, zamanla sahibi oldukları LC Waikiki’nin 2024 verilerini de paylaştı:
· 5 kıtada, Türkiye dahil 61 ülkede 1300 mağazaya ulaştık.
· Yurt dışı mağazalarımız aracılığıyla markalı ihracatımız 1.2 milyar doları buldu.
· Mağazalarımızın toplam satış alanı 2.1 milyon metrekareyi buldu.
· Mağazalarımıza haftada 17 milyon ziyaretçi giriyor.
· Tüm dünyada vitrine, raflara 600 milyon ürünümüz çıkıyor.
· 2024 yılı ciromuz 207 milyar liraya (6 milyar dolar) ulaşıyor…
Taha Grubu’nun “Türkiye’nin markası”na dönüştürdüğü LC Waikiki, Avrupa’nın 5’inci en başarılı markası oldu, gözünü 3’üncülüğe dikti…
Bayiyi finanse ediyorsun
Değişime kapalı davranıyor
LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük, 1998-2001 döneminde bayilikten vazgeçerken yaptıkları değerlendirmeyi şöyle sıraladı:
· Bayiyi finanse etmek gerekiyor. Finanse eden, ürünü veren taraf oluyor.
· Bayinin ürün aldığı firmaya ödemeleri 4-5 aylık vadelere yayılıyor.
· Ayrıca, bayiye para kazandırmak gerekiyor. Oluşan fark, ürünün müşteriye maliyetini yükseltiyor.
· Bayiler, genelde değişime, yeniliğe kapalı tutum sergiliyor.