GİRAY DUDA
Pandemi dönemi dünyada aynı zamanda kripto para dönemi oldu. Pandeminin ilk aylarında en alt düzeye inen kripto paralar daha sonra hızlı yükselişe geçtiler. Şaşırtıcı fiyat değişikliklerine tanık olduğumuz kripto para ve blokzincir dünyasının risk, fırsat ve olanaklarını Dr. Bora Erdamar’a sorduk.
- Sayın Erdamar, blockchain bizim için yeni bir konu. Kripto paraları konuşacağız ama önce blockchain’i ele alalım sonra da ona geçelim. Siz, merkezinizin uluslararası olması dolayısıyla blockchain adını kullanmışsınız ama örneğin TÜBİTAK bunu Türkçeleştirmiş ve blokzincir kelimesini tercih etmiş. Biz de bu kelimeyi kullanacağız ve sorularımı blokzincir diye soracağım. Bir teknoloji devrimi olarak nitelediğiniz blokzincir aslında bir bilgisayar ağ sistemidir değil mi? Blokzinciri bize nasıl anlatırsınız?
- Dediğiniz gibi bir ağ sisteminden bahsediyoruz burada. Aynen internetin çalışma sisteminde olduğu gibi. Ağ teknolojisi neden önemli? Çünkü ağ teknolojisi bizim ‘tek nokta hatası’ dediğimiz konudan oldukça azade oluyor. Tamamen merkezi sistemler üzerinden ilerlediğinde, merkez ve o merkeze bağlı bir bilgisayar sistemi düşünün. Burada merkezdeki ana sunucu herhangi bir şekilde hacklenirse veya zarar görürse ona bağlı diğer bütün bilgisayarlar da haliyle data kaybına uğrar. Mutlaka siber saldırı olması gerekmiyor. Yangın, afet de yaşanabilir. Dolayısıyla sadece aslında ağ olması da değil o ağın olabildiğince merkezi olmaması önemlidir. İnternet bir yandan büyük merkezi sunucularla ilerliyor bir yandan da çok fazla yaygınlaştığı için internet de giderek daha dağıtık bir yapıda oldu. Şu anda internetin fişini çekmek hiçbir ülke için mümkün değil. Ülke çapında kapatılmaya çalışılsa da dünyadaki internet çalışmaya devam eder.
MERKEZİYETSİZ YAPI RİSKLERİ AZALTIR
Blokzincir, herhangi bir merkezi olmadan ağ ucundaki herkesin paydaş olduğu bir sistemdir. Bu neyi sağlıyor. Finansal yapıları düşündüğümüzde, özellikle 2008 yılında yaşanan finans krizi bütün dünyaya çok büyük olumsuz etkilerde bulundu. Bunun sebebi de dünya finans sisteminin, aslında hala öyle, Amerika merkezli olması, rezerv paranın dolar olmasıydı. Dolayısıyla burada biz merkeziyetsizliği bu açıdan özellikle önemsiyoruz. Öyle bir yer olsa ki finansal kayıtların tutulduğu yer tek bir bankanın, tek bir kurumun, bir bilgisayarın üzerinden değil de sisteme dahil olan herkesin eşit derecede paydaşı olabildiği, hem sistemin güvenliğinin hem sistem üzerinde finansal kararlar alabilmenin temeli böyle bir merkeziyetsiz ağ yapısı üzerinden ilerlesin.
BÜYÜK OYUNCULARIN HATALARI TEKRARLANIYOR
Aslında bitcoinin sunduğu ilk vizyon budur. Finans merkezleri fazlasıyla merkezi, bununla beraber haliyle krizler yaşıyor. Üstelik bunlar döngüsel krizler. Yani her 10-15 yılda bir bu krizler tekrar yaşanabiliyor. Bunun da en önemli nedenlerinden biri bu oyundaki çok büyük oyuncuların zaman zaman fazla risk alması. Ya da kendilerinin bir şekilde hata yapması. Ya da gerçekten riskin doğru yönetilememesi sonucunda sistemin o büyük oyuncular yüzünden çatırdaması, bunun sonucunda o merkeze bağlı gelişmekte olan ülkeler, yerel finans kuruluşları, daha küçük bankaların bütün o yanlış yönetilen riskin bedelini ödemek zorunda kalması. Bitcoinin temelinde, biz bunu böyle yapmak zorunda değiliz, bütün insanların gözetiminde özgür bir merkeziyetsiz yapı kurarsak burada insanlar finansal kararlara katılımcı bir biçimde etkileşebilirler felsefesi var. Bu finansal yapının para birimi de bitcoin olsun diyorlar. Bitcoinin vizyonu bu aslında.
İNSANLAR RİSKLİ YATIRIM ARAÇLARINA YÖNELDİ
- Şu anda sözünü ettiğiniz merkezi ağ yapısı çok büyük oranda her yerde kullanılıyor değil mi? Ama bu arada blokzincir de kendi özelliğini ve gücünü ortaya koymaya çalışıyor diyebilir miyiz?
- Aynen öyle. Pandemi dönemi dünyada bütün gelişmiş ülkelerin faiz oranlarını neredeyse sıfıra çektiği, bu anlamda global yatırımların da neredeyse negatif reel faizle karşılaştığı bir dönemdi. Böylece bütün riskli yatırım araçlarına büyük bir ilgi yöneldi. Bu da kripto paralarla artık sadece teknolojiyle haşır neşir bir kitle değil ciddi finans kuruluşlarının da ilgilenmesine neden oldu.
BLOKZİNCİR ÇÖZÜMLER GETİRECEK
- Blokzincir teknolojisi daha dağıtık, güvenli ve belki de daha demokratik denilebilecek ve gelecekte büyüyerek yaygın yerleşik hale geçecek bir sistem midir?
- İnsanlığın tarihine baktığımızda nasıl bir gidişat izledik. Önce polis devletler vardı, sonra imparatorluklar kuruldu. Sonra ulus devletlerle beraber daha mikro birimlerin birbirleriyle işbirliği yaptığı global entegre döneme geçildi. Ama finans sistemimiz buna uygun biçimde o kadar da evrilmedi. En önemli meselelerden bir tanesi hala daha uluslararası para transferinin ciddi bir zaman ve maliyete neden olmasıdır. Siz buradan yurt dışına para gönderecekseniz ciddi bir komisyon ödersiniz. Üstelik de 2-3 günde gider. Araya bayram, tatil girerse bazen 5-6 günü bulur.
KULLANIMI GİDEREK ARTACAK
Online ticareti düşünün. 7 gün 24 saat akan bir finans dünyası, çalışan bir ticaret sistemi var. Ama para gönderimleri bu 7 x 24 işleyen ticaret sistemine uygun değil. Bunun en önemli nedeni bankacılık sisteminin halihazırda kullandığı altyapının demode olmasıdır. Kripto paraların da getirdiği bir önemli kolaylık buradan dünyanın istediğiniz yerine benim 2 dakika içerisinde dilediğiniz meblağı öyle maliyetli olmayacak şekilde göndermenin yolunu açmıştır. Dolayısıyla bir problem çözmüştür kripto paralar. Ben bunun giderek artan bir ihtiyacı, para gönderimi konusundan bahsediyorum şu anda ki çok sayıda farklı konu da var. Merkeziyetsizlik vizyonu görüyoruz ki giderek artan bir ihtiyaç. Dünyanın problemlerini tek bir yerin, tek bir kurumun çözmesi mümkün değil. Fazlasıyla entegre bir sistemde yaşıyoruz. Dolayısıyla da konuların da entegre bir şekilde çözülmesi gerekiyor. Merkeziyetsizlik kısmı da bu anlamda bir katkı sunuyor. Evet, blokzincirin giderek artan biçimde kullanım yerinin artacağını öngörüyorum.
COIN SAYISI 8 BİN DOLAYINDA
- Blokzincirin kurulmasının ardından bitcoin geldi ve öncü oldu değil mi? Şu anda kaç tane kripto para var?
- Evet kripto paraların öncüsü bitcoin oldu. Sanıyorum 6 bin ile 8 bin arasında coin dediğimiz yapı mevcut. Merkeziyetsiz borsaları da dikkate alırsak toplam sayının 8 bine ulaştığını söyleyebiliriz.
Bu coinlerin kesin bir sayısını söylemek mümkün değil. Ne yazık ki kötüye kullanımlar da sözkonusu ve bugün olan coinler yarın olmuyor. Ya da yarın, bugün olmayan yeni bir coin ortaya çıkmış oluyor.
2.5 TRİLYON DOLARA ÇIKTI
- Ama kripto para dünyasının global büyüklüğü hakkında yaklaşık bir rakam söyleyebiliriz değil mi?
- Bugüne kadarki en büyük rakam 2.5 trilyon dolar oldu. Bugün itibariyle 2.1 trilyon dolar dolayında.
5-6 MİLYON YATIRIMCI
- Kripto paralara yatırım yapanların sayısı belli midir?
- Türkiye’de kabaca 5-6 milyon kişi olduğunu biliyoruz. Değişken bir sayı ve kesin bir şey söylemek oldukça zor. Nedeni biraz blockchainin doğasıyla da alakalı. Anonim bir şekilde veya tek bir kişinin birden fazla hesap açarak bu sisteme dahil olması mümkün. Bu nedenle kullanıcı anlamında kesin bir sayı veremiyoruz. Büyük borsaların kullanıcı sayısı üzerinden yaklaşık kişi sayısı hesaplayabiliyoruz. Türkiye’deki en büyük iki borsanın kabaca 4 milyon kullanıcısı var. Bunların bazılarının iki borsada birden hesapları vardır. Türkiye’de yaklaşık 5 milyon kullanıcının olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
BİST’İN YATIRIMCISINI GEÇTİ
- Büyük bir sayı gibi gözüküyor. Bu yatırımcılar pandemi döneminde mi geldiler yoksa zaman içinde belli bir artışla mı buraya ulaştılar?
- Pandemi döneminde kesinlikle hız kazanmıştır. İyi bir sayı mı sorunun yanıtını vermek istersek, kripto para kullanıcı sayısı Borsa İstanbul’da işlem yapanların sayısını geçmiştir. Pandemiyle ilişkisini iki türlü yorumlamak önemli. Birincisi, artık hepimiz günün büyük çoğunluğunu bilgisayar başında geçiriyoruz. Giderek dijitalleşen bir dünyamız var. Alışverişlerimiz dijitalleşti. İster istemez dijital ödeme sistemlerinin kullanımı arttı ve kripto paralara da geçiş oldu. Bu birinci sebep.
Bir de gelişmekte olan ülkelerin pandemide yaşadığı önemli bir işsizlik, gelir dağılımının daha da bozulması gibi bir gelişme var. Bu da özellikle gelir seviyesi düşük ya da işsiz kalmış kesimde ya da gençlerde bu konudan bir medet ummak, dolayısıyla elde avuçtakini buraya yatıralım bari buradan bir şey elde ederiz diye de bir ilgi var. Onu da görebiliyoruz yatırımcılar arasında.
FİYATLARI DÜŞÜK MÜ YÜKSEK Mİ?
- Piyasayı sürükleyen lokomotif tarzı kripto paraların başında Bitcoin ve Ethereum geliyor. Fiyatları da binlerce ve on binlerce dolar düzeyinde. Bu fiyatlar bize mi yüksek geliyor yoksa borsanın, konunun içinde olan bir kişi olarak bu fiyatları makul mu buluyorsunuz?
- Bitcoin 2008 yılında çıkan ilk kripto para olduğu için sektörde Amiral Gemisi olarak kabul edilir. Ethereum da 2015 yılında çıkmıştır ve onun açısından 6 yıllık bir projeden söz ediyoruz. Bu kadar kısa bir sürede Ethereum’un yakaladığı başarı oldukça büyük.
ENFLASYONA KARŞI DİZAYN EDİLMİŞ
Bu fiyat nasıldır, doğru fiyat nedir sorusu zor bir soru. Birbirinden farklı görüşler var bu konuda. Bir yanda fiyatların balon gibi şiştiğini düşünenler var. Diğer yanda ise bu işin potansiyeli tam olarak bilinmediği için bu fiyatların düşük olduğunu, daha gidilecek çok yol olduğunu söyleyenler var. Ekonomist kimliğimle nihayetinde arz ve talebin kesiştiği noktada fiyatın oluştuğunu açıkladıktan sonra iki tarafa birden bakmak gerektiğini düşünüyorum. Genelde arz tarafı unutuluyor. Talep çok fazla o yüzden bunların fiyatı artıyor gibi gözüküyor. Tam öyle değil. Mesela Bitcoin’in de Ethereum’un da para arzı politikası gerçekten önceden tanımlanmış, şeffaf, değiştirilemeyeceği bilinen, enflasyona karşı önceden önlemi alınmış şekilde dizayn edilmiştir. Ne demek istiyorum? Siz dünyadaki dolar miktarını üç aşağı beş yukarı bugün itibariyle söyleyebilirsiniz. Ama iki ay sonra ne olacağını herhalde sadece FED Başkanı bilir.
Buna karşılık Bitcoin ve Ethereum için böyle bir durum sözkonusu değil. Hele Ethereum 2.0’a geçildikten sonra güncelleme geliyor. Bu projelerin para politikaları algoritmaya bağlı. Bunun getirdiği de bir güven var. Bu arzın bu kadar algoritmik, sistematik biçimde belirlenmesinin doğurduğu da bir kendi sistematik talep kısmı var. Bunun kesişiminde fiyat şekilleniyor.
ELON MUSK İKİ TWEETLE PİYASAYI OYNATIYOR
Lakin bu fiyatlar doğru demek de mümkün değil. Dünya ekonomisine bakarsak 2.5 trilyon dolar hala çok küçük bir rakamdır. Bu küçük rakam şunu getiriyor. Bu piyasalardaki toplam para göreceli olarak düşük olduğu için büyük oyuncuların, yatırımcıların milyar dolarlık işlemlerle fiyatları istedikleri yönde oynatabilmelerine sebebiyet veriyor.
PİYASALAR MERKEZİYETSİZ DEĞİL
Bunun yakın örneğini, milyar doları geçtim bir iki tweetle bile görüyoruz. Elon Musk olumlu tweet atınca fiyatlar yükseliyor, olumsuz atarsa fiyatlar düşüyor. Bunun ana sebebi, evet, blokzincir teknolojisi potansiyeli itibariyle merkeziyetsizdir ama piyasalar o kadar merkeziyetsiz değildir. Çünkü çok küçüktür. Binlerce kişi tarafından kullanılsa da bir büyük oyuncu gelir, büyük bir işlem yapar ve piyasalar alt üst olabilir. Bugünlerde bu söylediklerim geçerlidir.
Benim öngörüm bu işler biraz daha yaygınlaştıkça, potansiyeli anlaşıldıkça, tabii ki büyük oyuncular devreye giriyor ve daha da girecek ama halka yayıldıkça büyük oyuncuların milyar dolarlık operasyonlarının marjinal etkisi daha düşük olacak. O zaman fiyatlar o kadar volatil ve değişken olmayacak. Daha sağlıklı bir denge fiyatı ortaya çıkacaktır.
AMAZON VE FACEBOOK’UN ETKİSİ BÜYÜK OLUR
- Benzer biçimde Amazon ve Facebook’un da kendi kripto paralarını çıkaracağı ve bunun dünya çapında piyasaları, borsaları alt üst edecek bir operasyon olacağı belirtiliyor. Siz ne diyorsunuz?
- Kesinlikle katılıyorum. Orada hatta üçlü bir resim de çizmeye çalışıyorum. Şu ayırımı yapmakta fayda var. Dev teknoloji şirketleri kripto paraların yükselişinden feyz alıp kendi paralarını basmanın imkanını da bulmuş vaziyetteler bu teknoloji sayesinde. Zaten yoğun bir ilgi var iken çıkaracakları ürünün tabiri caizse pazarı da hazır. Öte yandan şu durum da söz konusu. Bitcoin ve Ethereum para arzına dileyen herkes gerekli donanımsal ya da finansal yükümlülüğü yerine getirerek katılabilir. Biz buna bu yüzden merkeziyetsiz diyoruz. Herkesin katılımına açık.
MERKEZ BANKALARI REKABETE GİRECEK
Facebook ve Amazon, ülkelerin para basmaları gibi, para arzının kendilerinin kontrolünde olduğu paralar çıkaracaklar. Biz bunlara o yüzden kripto para demiyoruz, dijital para diyoruz. Bu ayırımı yapabilmek için. Aynen Merkez Bankaları gibi çıkarılan para şirketlerin tekelinde ve onlar tarafından ayarlanabiliyorsa bunlara dijital para diyoruz. Merkez Bankalarının da kendi paralarının yanı sıra dijital para versiyonlarını çıkarmaları da gündemde. Çin bu anlamda öncü oldu. Dijital Yuan çalışmaları bir hayli hız kazandı. Bankalarla anlaşmalar yapıldı. Uluslararası dolaşımın politikası bile dizayn edildi. O yüzden önümüzdeki günlerde bir spektrumun bir ucu olan merkeziyetsiz kripto paraların bir yandan, öteki yandan da Merkez Bankalarının çıkardığı dijital paraların birbirleriyle rekabet içinde olacağını düşünüyorum. Burada da tabii ki Merkez Bankalarına yakın duracak şekilde şirketlerin kullanımı çok daha kolay, halihazırda kendi kullanıcılarına hızla yayabilecekleri dijital paraların hızlı bir yükseliş göstereceğini düşünüyorum.
9 YAŞINDAKİ OĞLUM DA YAPABİLİR
Benim 9 yaşındaki oğlum şu anda WhatsApp kullanıyor. WhatsApp Facebook’a ait. Facebook çıkardığı parayı WhatsApp’a entegre ettiği anda benim 9 yaşındaki oğlum bana para gönderebilir halde olacak. Kripto para göndermek o kadar kolay değil ona hemen 2 dakikada öğretemem. Ama benim oğlum WhatsApp, instagram kullanarak bunları yapabilir. Dijital ödeme sistemlerinde bir anda çığır açacak etkiye sahip.
FACEBOOK’UN PROJESİ BİR SÜRE İPTAL EDİLDİ
Bu nedenle Facebook’un Libra adlı parayı çıkarmak üzere olduğunu açıklamasında ilk tepki Fransa ve Brezilya Merkez Bankalarından geldi. Mark Zuckerberg Amerikan Senatosunda ifade vermeye çağrıldı. Proje bir süre iptal edildi. Şimdi Diem adıyla yeniden tasarlıyor. Merkez Bankalarıyla istişare edilerek, tabi caizse ‘uzlaşmacı’ bir biçimde dizayn edilmeye çalışılıyor. Bütün Merkez Bankaları onların tekelinde olan, egemenlik sembolü olan para basma yetkisini hiç kimse ile paylaşmak istemez. O yüzden firmaların çıkaracağı dijital paraların, teknolojik olarak mümkün olması hiçbir zaman olmadığı kadar doğru, öte yandan siyasetçileri nasıl etkileyeceği, dünya ticaret dengesini, doların rezerv para özelliğini daha ne kadar koruyacağı önümüzdeki dönemde enine boyuna tartışılacak.
EL SALVADOR BITCOIN’I RESMI PARA YAPTI
- Ülkelerin Merkez Bankalarının kripto paralara bakışında çok farklılık var, ortak görüşleri yok henüz değil mi?
- Çok doğru. Güney Amerika ülkelerinde Bitcoinin neredeyse resmi para olarak kullanılmaya başlandığını gördük. El Salvador başladı. Paraguay yolda. Daha birkaç tanesi de sırada. Ülkelerin itibari para birimlerinin enflasyon nedeniyle aşırı ezilmiş olması onlara böyle bir arayışa itiyor. Küçük ülkelerde yönetimlerin kripto paralardan medet umduklarını görüyoruz.
Gelişmiş ülkelerde ise kripto paralara daha mesafeli davranılıyor. Risklerine daha çok dikkat ediliyor. Sık sık uyarılarda bulunuluyor. Öte yandan da regülasyon hazırlıkları yapılıyor. Almanya’da, İngiltere’de, İtalya’da ve Avrupa Merkez Bankasında çalışmalar var. Önceden görmezden geliniyorlardı artık kabul ediliyorlar. Mevcut finansal araçlarla yeni nesil finansal araçlar birbirleriyle nasıl entegre olmalı, yatırımcılar risklerden nasıl korunmalı, terör finansmanında kullanılması nasıl engellenebilir gibi konular ele alınarak yeni regülasyonlara girişilmesi düşünülüyor.
DOĞRU KRİPTO PARA NASIL SEÇİLİR?
- Bu kadar çok kripto para içinde iyisi, geleceği olanı nasıl seçebiliriz? Bunun için bir ölçü var mı?
- Bununla ilgili birkaç metrik var. Şunlardan bahsetmek mümkün. Merkeziyetsizlik çok önemli bir kriter çünkü manipüle edilme ihtimali azalıyor. Üç kripto paranın piyasa değerine bakalım. Bitcoinin 887 milyar dolar, Ethereumun 170 milyar dolar ve yeni üçüncü sıraya geçen Cardano’nun değeri 97 milyar dolar. Bir de tersten sıralamaya bakalım. Son sayfadaki kriptoların piyasa değeri 1-1.5 milyon dolar. Böyle bir piyasası olan coinlerden ya çok uzak durmak lazım ya da dikkatli işlem yapmak lazım. Çünkü en küçük alım satımlar bile bu coinlerin fiyatını büyük ölçüde değiştirebilir. Ya da bugün var olan bu coinler yarın olmayabilir. Dolayısıyla coinlerin kendi metriklerine bakmak lazım. Kaç kullanıcısı var, piyasa değerleri ne kadar, bu proje geliştirilmeye devam ediliyor mu? Ethereum dahil bir çok kripto para geliştirilmeye, güncellenmeye devam ediyor ve biz bunları gözlemleyebiliyoruz. Birkaç milyon dolarlık bir paranın kısa sürede yüzde 800 arttığını görerek ona yönelmeyin çünkü yine çok kısa sürede yüzde 800 düştüğünü görebilirsiniz. Böylesi metriklere bakarak yatırım yapmak mümkün.
FB TOKEN BAŞARIYLA HALKA AÇILDI
- Kısa süre önce Fenerbahçe Kulübü fan token çıkardı. Kulüpten 268 milyon liralık gelir elde edildi diye açıklama yapıldı. Genel değerlendirmeler başarılı bir satış olduğu yolundaydı. Siz ne diyorsunuz bu halka arz iyi, örnek bir operasyon muydu?
- Çok akıllıca yönetildi operasyon. Bu, bizim merkeziyetsiz borsalarda gördüğümüz bir fonlama tarzıdır. İlk giren yatırımcılar daha iskontolu biçimde tokenları alıp belli bir süre sonra daha yüksek fiyatla elden çıkarırlar. Proje de bir yandan fonlanmış olur. Burada bizim daha önce çok gördüğümüz bir iş modeli FB token için başarıyla uygulandı. Bu modeli anlatırken Stage kavramından bahsedebiliriz. Stage, belirlenen miktarın hızla düşmesini önlemek için kademeli olarak satışına izin verilmesidir. Token üretilirken yatırımcılara ‘Bunu alıyorsunuz ama aldığınız tokenları 5-6 ay elinizde tutmak zorundasınız’ denir. Yani yatırımcı burada bir risk de alır. Fiyat şimdilik iyidir ama 6 ay sonra ne olacağı belli değildir. Sizin müdahale, alım-satım şansınız yoktur.
FİYATLAR ANALİZLERLE, PLANLI BELİRLENİYOR
- Fiyat neye göre saptanıyor. İyi bir talep vardı ve sanki en azından iki katı fiyatına satış olabilirdi. Neden daha yüksek fiyat tercih edilmemiştir diye merak ediyorum?
- Fiyatlarda ani yükselişler ani düşüşleri de beraberinde getirir. Fiyat talebe göre şekillenir. Bunlar da önceden öngörülerek bayağı teknik analizleri yapılarak planlı, programlı hazırlanıyor.
BURASI TAM OLARAK GRİ ALAN
- Buradan en önemli kısma geçelim. Reel sektörün, şirketlerin en önemli sorunu uygun, ucuz, sürekli finans sağlamak. En çok başvurulan yöntem yüksek faizle kredi kullanmak oluyor. Onun dışında şirket payının belli bir miktarını borsaya açarak para kazanma yoluna gidenler de var. Fenerbahçe’nin token çıkararak sağladığı kazanç, reel sektöre örnek olur mu, onlar da böyle tokenler çıkararak finans, fonlama sağlama yoluna gidebilirler mi? Bu örnekler başladı mı? Önlerinde engeller var mı?
- Burası tam anlamıyla gri alan. Halka arzların tamamı biliyorsunuz Sermaye Piyasası Kurulu’nun iznine tabi. Şu anda kripto paralarla ilgili mevzuat düzenlemesi çalışmaları yapılmakla beraber yürürlüğe giren bir şey yok. Bir yandan da çeşitli denemeler görüyoruz. Taraftar tokenları gibi.
BORSADA HALKA AÇIKLAR VE TOKEN ÇIKARDILAR
- En büyük dört takım da taraftar token çıkardı.
- Evet, bunların Borsa İstanbul’da da hisse senetleri var. Taraftar token ile hisse senedi fiyatları arasında enteresan dinamikler görebiliyoruz zaman içerisinde.
Bir vizyon olarak her şirketin hisse senedi çıkarır gibi token çıkarması, bunun üzerinden fonlama sağlaması mümkün. Ama yasal olarak gri alandalar. Tamamlanacak düzenlemeye, SPK, BDDK, Merkez Bankası gibi kuruluşların görüşleri yansıyacak. Haliyle, başta konuştuğumuz gibi küçük rakamlardan bahsediyoruz. Hemen her yerde bankalar, finans kuruluşları kripto paralarla ilgili mevzuat düzenlemelerini bekliyor. Bunlar olduktan sonra vizyon o yönde olacak gibi gözüküyor.
TÜRKİYE’DE MEVZUAT YILSONUNDA YASALAŞIR
- Türkiye’nin mevzuat çalışmaları hangi aşamada biliyor musunuz? Siz de katıldınız mı hazırlık çalışmalarına?
- Pek çok farklı kurumda, pek çok farklı çalışma grubuyla, özellikle Cumhurbaşkanımızın Thodex olayından sonra ‘bu konuyu çözün’ talimatından sonra yapılan toplantıların bir kısmına biz de katıldık. Nihayetinde bir tasarı var. Bu tasarı biraz daha istişare edildikten sonra son haline gelecek. Yeni yıl gelmeden bunun yasalaşması bekliyorum.