Öne Çıkanlar Schulman Plastik ÇOSB Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu CEVAHİR UZKURT Uğurteks Rüştü Bozkurt

Metaverse ile fabrikanızı bir gözlüğe sığdırabiliyorsunuz

GİRAY DUDA

Dijital teknolojide her kurum ve şirket için çözüm seçeneklerinin artması, yüksek verimlilik, daha az zaman kullanıp daha çok kazanç olanakları teknoloji şirketlerinin sayısında kayda değer artış sağladı. Uluslararası alanda aynı dilin kullanılması şirketleri kendi dar alanlarından global pazara yöneltti. Türkiye dışında üç ayrı ülkede temsilcilik kuran ve önemli anlaşmalar yapan Mia Teknoloji şirketinin Yönetim Kurulu Bağımsız Üyesi Özgür Çivi ile teknolojik gelişmeleri ve uluslararası düzeyde çalışmalarını konuştuk.
 

- Sayın Özgür Çivi, uluslararası arenada teknoloji şirketi olarak faaliyette bulunmak hem zor hem de güzel bir şey olsa gerek. Öncelikle Türkiye’de ana teknolojik üretim ve satış konularınız nelerdir?

- Kimliklendirme teknolojileri alanında, yüz tanıma, iris tanıma, parmak ve parmak damar tanıma, akıllı kart ve mobil telefon teknolojilerini kullanarak geçiş kontrol ve ödeme sistemleri sunuyoruz. Bu teknolojiler, bizim tarafımızdan geliştirilmiş olan özgün cihaz ve yazılımlarla destekleniyor.

Güvenlik teknolojileri alanında, tesis güvenliğini anahtar teslim çözümlerle sağlıyoruz. Bir üniversite veya enerji tesisi gibi kamusal alanların kişi, araç ve nesne takibini sağlamak amacıyla kamera, radar ve araç plaka tanıma gibi güvenlik sistemlerini entegre ediyoruz. Ayrıca, uzaktan yönetilebilen yangın, iklimlendirme, ses ve aydınlatma gibi tesis içi sistemleri tek bir çatı altında topluyoruz.

Savunma sanayi ve savunma teknolojileri alanında, NATO ve Türkiye'nin savunma sanayisine özgün ihtiyaçlarına uygun olarak özel tasarım teknoloji ve IT projeleri geliştirme kabiliyetimiz bulunuyor. Bu projeler, savunma sanayisindeki ihtiyaçları karşılamak ve güvenlik ile savunma alanlarında yenilikçi çözümler sunmak amacıyla gerçekleştiriliyor.

NATO TESİS GÜVENLİK BELGEMİZ VAR

Aynı zamanda, NATO'nun tesis güvenlik belgemiz bulunuyor. Bu belge, NATO ve Türkiye Savunma Sanayisine yönelik özel tasarım teknoloji ve projeler geliştirme ayrıcalığı sunuyor. Ayrıca, MİA Teknoloji olarak sinyal güvenliği ve tehditlerin teşhis/tespit edilmesi alanında iş ortaklıkları ve Ar-Ge çalışmaları yürütüyoruz. Bu çalışmalar, savunma sanayi ve savunma teknolojileri alanında en son teknolojileri kullanarak güvenlik çözümlerimizi sürekli olarak yenilikçi ve güncel tutmamızı sağlıyor.

Sağlık bilişim teknolojileri alanında, hastane bilgi yönetim sistemi ile hastanelerin dijitalleşmesine önemli katkılar sağlıyoruz. Bu sistemler, tıbbi, idari, finansal ve yasal süreçlerin yanı sıra hizmet ve tedarik zinciri işlevlerini kolaylaştırarak hastanelerin günümüzün rekabetçi ortamına ve teknolojik gelişmelere ayak uydurmasını sağlar.

ULUSLARARASI KONJONKTÜR YENİ PAZARLAR SUNUYOR

- ABD, Katar ve Fas’ta da ofisler açmışsınız. Uluslararası konjonktür teknoloji şirketleri açısından olumlu veya olumsuz neler sunuyor? Bu ülkelerde hangi alanlarda çalışmalar yürütüyorsunuz?

- Teknoloji şirketleri için uluslararası konjonktürün olumlu yanlarından biri, teknolojik yeniliklerin ve internet kullanımındaki artışın, şirketlerin hizmetlerini ve ürünlerini dünya genelindeki potansiyel müşterilere sunmasını mümkün kılmasıdır. Bu, satışları ve gelirleri artırabilir. Ayrıca, küreselleşme ve serbest ticaret anlaşmaları, şirketlerin yeni pazarlara giriş yapmasını ve orada iş yapmasını kolaylaştırabilir.

Ancak, uluslararası konjonktür aynı zamanda zorlukları da beraberinde getirir. Farklı ülkelerin düzenleyici gereklilikleri ve yasaları, teknoloji şirketlerinin operasyonlarını karmaşıklaştırabilir. Özellikle, veri gizliliği ve tüketici koruma yasaları konusunda uluslararası standartların olmaması, şirketlerin her bir pazarda farklı düzenlemelere uyum sağlamak zorunda kalmasına yol açabilir. Ayrıca, küresel ölçekte faaliyet göstermek, aynı zamanda daha geniş bir rekabet alanına girmeyi de beraberinde getirir. Bu, teknoloji şirketlerinin ürünlerini ve hizmetlerini sürekli olarak geliştirmelerini ve yenilikçi olmalarını gerektirir.

KATAR’DA TECRÜBEMİZİ SUNUYORUZ

2020 yılında Katar, Doha'da kurulan ofisimiz ile teknolojik atılımlar gerçekleştiriyoruz. Katar ve Orta Doğu bölgesinde, Türkiye'de Ar-Ge çalışmalarını tamamlamış ve birçok bölgede kurulumunu gerçekleştirmiş ve hizmet vermeye devam ettiğimiz sistemleri sunmayı hedefliyoruz. Akıllı şehir teknolojilerine yönelik olarak geliştirmiş olduğumuz entegre sistemlerle, bir şehri, güvenlik, ulaşım ve sağlık alanlarında uçtan uca bağlamayı planlıyoruz.

2022 yılında ABD, New York bölgesinde kurduğumuz Mia Tech Corporation şirketimiz, başta sağlık bilişim teknolojileri olmak üzere, metaverse teknolojileri, blokzincir ve NFT ve bulut teknolojisi alanlarında çalışmalar yapıyor. Bu sistemler Kuzey Amerika bölgesi başta olmak üzere, ABD'nin faaliyet gösterdiği Orta Doğu ve Afrika pazarlarına yönelik.

DİJİTAL SAĞLIK PAZARI 18 MİLYAR DOLAR OLACAK

- Bir ABD şirketiyle sağlık teknolojisi konusunda işbirliği yaptınız. Bunun kapsamını anlatır mısınız?

- Evet, geçtiğimiz günlerde duyurusunu yapmış olduğumuz, şirketimizin sağlık alanında sahip olduğu yazılımların lisans satış hakları konusunda, Amerika Birleşik Devletleri merkezli bir firma ile yatırım bazlı görüşmelerimiz sonuçlandı. Bu görüşme sonucunda, şirketin sağlık alanında sahip olduğu yazılımların lisans hakları, Amerika'da kurduğumuz New York merkezli Mia Tech Corporation iştirakine devredildi ve bu iştirakin % 51 hissesi ABD merkezli yatırımcı firmaya satıldı.

Özellikle Orta Doğu ve Kuzey Amerika bölgesinde uzun vadeli yatırımlar ve iş birlikleri gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Dijital sağlık sektörünün 2030 yılında 18 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşması bekleniyor. Bu potansiyeli gördük ve projelerimizi bu bölgelere yoğunlaştırdık. İştirak şirketimiz Mia Tech Corporation, uluslararası sağlık bilişim piyasasında iş geliştirme faaliyetlerine başladı. Aynı zamanda, bu bölgelerdeki iş geliştirme operasyonları, pazar payı büyümesi ve Ar-Ge faaliyetlerini destekleyerek, uzun vadeli iş birlikleri ve çeşitli yatırımlar gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.

2023 Nisan ayında, Afrika bölgesinde teknolojilerimizi tanıtmak ve pazarda aktif olmak için Fas Krallığı'nda MIA TURTEK AFRIK adında bir şirket kurduk. Bu şirket aracılığıyla coğrafyaya daha yakın olarak ihtiyaçları analiz ediyoruz ve mevcut çözüm ve hizmetlerimizi sunmayı hedefliyoruz. Güvenlik, sağlık bilişim ve ulaşım alanlarında geliştirdiğimiz sistemleri bu coğrafyada sunmayı planlıyoruz.

AR-GE EKİBİMİZ 35 KİŞİ

- Teknoloji şirketleri demek, kesintisiz AR-GE çalışmaları demektir. AR-GE biriminiz hakkında bilgi verebilir misiniz?

- AR-GE birimi olarak, inovasyon ve teknolojik gelişmelerin öncüsü olmayı amaçlıyoruz. 35 kişilik AR-GE ekibimiz, şirketimiz bünyesinde bulunan teknolojik çözümlerimizi sürekli olarak geliştirme ve yenilik yapma konusunda titizlikle çalışıyor. AR-GE birimimiz kendi uzmanlık alanında derinlemesine bilgi ve deneyime sahip ekiplerden oluşuyor.

Yüz tanıma, parmak izi, damar izi, retina tanıma ve kartlı geçiş gibi çeşitli kimlik doğrulama teknolojileri üzerine yürüttüğümüz AR-GE çalışmalarımızı Entegre ve Kritik Tesis Güvenlik Yönetim Sistemleri birimimizde gerçekleştiriyoruz. Bu birim, kurumsal tesislerdeki güvenlik ihtiyaçlarını karşılamak için entegre çözümler geliştirir. Kapı geçişleri, kimlik entegrasyonları, güvenli alan yönetimi ve güvenlik kameraları (kişi tanıma, anomali tespiti, kara liste kontrolü vs..) gibi teknolojilerin entegrasyonunu sağlayarak, müşterilerimize kapsamlı güvenlik çözümleri sunuyoruz. Hem donanım hem de yazılım alanlarında güvenlik açıklarını tespit ederek ve kapatma konusunda Ar-Ge faaliyetlerinin yürütüldüğü birimimizdir.

Şehirlerin sürdürülebilir ulaşım ihtiyaçlarını karşılamak için mikromobilite ve elektrikli teknolojileri geliştirdiğimiz bir AR-GE birimimiz daha mevcut, bu birim TRIPY markasıyla faaliyet gösteriyor. Paylaşımlı elektrikli bisikletlerin ve şarj istasyonlarının yanı sıra, akıllı şebeke çözümleri ve enerji depolama sistemleri üzerinde çalışarak, şehirlerin ve bireylerin çevresel etkisini azaltmayı amaçlayan teknolojiler de AR-GE faaliyetlerimize katkı sağlıyor. Son dönemde tahmine dayalı yapay zeka çözümlerine yer verdiğimiz çalışmalarımız hızla devam ediyor.


PARMAK İZİ TANIMA TÜRKİYE’DE YAYGIN

- Teknolojik çözümleriniz, bizim günlük yaşamımızın daha güvenli, rahat geçmesini sağlıyor ve şirketlere de bir çok açıdan fayda sağlıyor. Bu çözümlerin niteliği hakkında bilgiler edinmek istiyorum. İlk olarak, kimlik tanıma ve doğrulama teknolojileri hangi aşamaya geldi? Parmak, retina, yüz okuma sistemleri örneğin Türkiye’de ne ölçüde yaygın? İlgi görüyor mu? Nasıl bir potansiyel var? Yurt dışı için durum nedir?

Kimlik tanıma ve doğrulama teknolojileri, günlük yaşamımızın daha güvenli ve kolay olmasını sağlayan önemli bir alan haline geldi. Türkiye'de, parmak izi, retina taraması (irisID), yüz tanıma ve benzeri biyometrik teknolojilerin kullanımı giderek yaygınlaşıyor. Özellikle kamu kurumları, bankalar, havaalanları, alışveriş merkezleri ve özel sektördeki birçok kuruluş, bu teknolojileri kimlik doğrulama ve erişim kontrolü için kullanıyor.

Parmak izi tanıma sistemleri Türkiye'de oldukça yaygın bir şekilde kullanılıyor. Bankacılık sektörü başta olmak üzere birçok kurum, müşteri kimlik doğrulaması için bu teknolojiyi benimsemiş durumda. Benzer şekilde, yüz tanıma sistemleri de hızla yaygınlaşmaktadır. Özellikle güvenlik kameralarıyla entegre edilen yüz tanıma sistemleri, alışveriş merkezleri, havaalanları, askeri alanlar, kritik tesisler, emniyet güçleri, savunma sanayii ve kamu binalarında sıkça kullanılmaktadır. Retina taraması gibi daha gelişmiş biyometrik teknolojilerin kullanımı ise henüz daha sınırlıdır. Bu tür teknolojiler genellikle yüksek güvenlik gerektiren özel alanlarda veya özel sektördeki belirli uygulamalarda kullanılıyor. Özellikle KVKK problemi yaşanabilecek yüksek güvenlik gerektiren yerlerde bu teknoloji daha yoğun kullanılıyor.

YÜZ TANIMA TEKNOLOJİSİ YAYGINLAŞIYOR

Türkiye'de parmak izi tanıma teknolojisi, özellikle bankacılık sektöründe ve kamu kurumlarında sıkça kullanılıyor. Türkiye Bankalar Birliği'nin verilerine göre, 2022 yılı itibarıyla Türkiye'deki bankaların % 90'ından fazlası parmak iziyle kimlik doğrulama sistemlerini müşteri hizmetine sunmuş durumda. Yüz tanıma teknolojisi ise son yıllarda hızla yaygınlaşmaktadır. Özellikle güvenlik kameralarıyla entegre edilen yüz tanıma sistemleri, alışveriş merkezleri, havaalanları ve kamu binalarında kullanılıyor. Türkiye'deki güvenlik pazarının büyümesiyle birlikte, yüz tanıma teknolojilerine olan talebin artması bekleniyor. Retina taraması gibi daha gelişmiş biyometrik teknolojilerin kullanımı ise henüz daha sınırlıdır. Ancak, özellikle yüksek güvenlik gerektiren özel alanlarda ve özel sektörde belirli uygulamalarda kullanılıyor.

Yurtdışına baktığımızda; gelişmiş ülkelerde, kimlik tanıma ve doğrulama teknolojilerine olan talep oldukça yüksek. Özellikle Avrupa Birliği ülkeleri, Amerika Birleşik Devletleri ve Çin gibi büyük ekonomilerde, bu teknolojilere olan yatırımlar arttı. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri'nde, 2022 yılı itibarıyla biyometrik teknolojilerin pazar büyüklüğünün 10 milyar doları aştığı tahmin ediliyor. Çin'de ise, hükümetin geniş kapsamlı biyometrik tanıma projelerine yaptığı yatırımlarla birlikte, yüz tanıma teknolojilerine olan talep oldukça yüksek. Çin'deki güvenlik kameralarının % 90'ından fazlası yüz tanıma teknolojisiyle donatılmıştır. Avrupa Birliği'nde ise, kişisel verilerin korunması konusundaki düzenlemelerin sıkılaşmasıyla birlikte, biyometrik teknolojilere olan talebin artması bekleniyor. Özellikle finans, sağlık ve kamu güvenliği gibi alanlarda kimlik tanıma ve doğrulama teknolojilerinin kullanımı yaygınlaşıyor.


GÜVENLİK KONUSUNA TALEP BÜYÜK

- Tesislerin güvenliği, çevre izleme, şehir güvenliği teknolojileri hem kurumların hem de kentlerin daha güvenli yönetilmelerine büyük fayda sağlıyor. Suçluların daha kolayca yakalanmalarına yardımcı olması beni şahsen sevindiriyor. Bu sistemlerin temel özellikleri, tesislerin ve kent yöneticilerinin bu teknolojilerden yararlanma istekleri nasıl?


- Kurumlar, entegre güvenlik ve izleme sistemlerinden yararlanarak genel başlıklarıyla güvenlik, tehlike algılama, verimli kaynak yönetimi ya da yasal gereklilikler konularında bizlere müracaat ediyorlar. Kurumlar, fiziksel varlıklarını, çalışanlarını ve müşterilerini korumak için güvenlik sistemlerine ihtiyaç duyuyorlar. Bu nedenle, yüksek çözünürlüklü güvenlik kameraları, gece görüş özellikleri, hareket algılama yetenekleri ve uzaktan erişim imkanı gibi özelliklerle donatılmış güvenlik sistemlerine yönelik talepleri var. Ayrıca, entegre alarm sistemleri ve acil durum butonları gibi hızlı müdahale imkanlarını da çok önemsiyorlar. Potansiyel tehlikeleri önceden tespit etmek ve uygun önlemleri almak için de bizim sistemlerimizden faydalanmak istiyorlar. Özellikle termal kameralar, dronelar, yangın sensörleri gibi tehlike algılama teknolojileri talep ediliyor. Ayrıca, gelişmiş veri analizi ve yapay zeka tabanlı sistemler, anormal davranışları tanımlayarak olası riskleri belirleme konuları da genel odak noktamız konumunda.

Güvenlik ve izleme sistemlerini operasyonel verimliliği artırmak ve kaynakları daha etkin bir şekilde yönetmek de bize başvurulan diğer unsurların başında geliyor. Akıllı aydınlatma sistemleri, enerji kullanımını optimize eden sensörler, trafik yönetimi sistemleri ve atık yönetim sistemleri gibi teknolojiler talep ediliyor. Ayrıca, veri analizi ve raporlama araçları, iş süreçlerini değerlendirmek ve iyileştirmek için önemli bir araç olarak kabul ediliyor.

HASTA MEMNUNİYETİ ARTIYOR
 

- Sağlık ve teknolojinin birleşerek yürümesi de heyecan verici sonuçlar yaratıyor. Sağlıkta teknoloji kullanımı, geldiği yer ve önümüzdeki hedefleri anlatır mısınız?

- Gelişmiş ve gelişmekte olan dünya ülkelerinde etkili sağlık hizmeti sunumu oldukça önem arz ediyor. Bilgili, donanımlı, zorluklar mücadele edip kalıcı çözüm önerilerinin oluşturularak hayata geçirilmesi iyi yetiştirilmiş, bilgi birikimi ile donanımına sahip sağlık çalışanları ile elde edilir. Bu nedenle günümüzde teknoloji kullanımının önemi ortaya çıkıyor. Günümüzde kullanılan teknoloji ve teknoloji ürünlerinin hayatımıza girmesiyle birlikte gelişmişlik düzeyimizin artmasına, daha kalıcı sağlık hizmetlerinin sunulmasına katkı sağladığı gibi, hasta memnuniyetini de arttırıyor.

Bir başka önemli konu ise bilgi sistemlerinin etkin ve enformasyon sistemleri ile paralel kullanımıdır. Çünkü daha etkili ve kaliteli hizmet sunumunun sağlanarak, ulusal ve uluslararası paylaşımı hem hastaya hem de ilgili sağlık kurumuna katkı sağlar. Günümüz sağlık kurumlarında örgütsel yapı, kişiler arası ilişkiler, sağlık hizmetlerinin sunumu, hızlı ve etkili tedavi edici unsurlar, teknolojik ürünlerle örtüşen pratik kullanım düzeyi gelişmiş dünya ülkeleri arasına girmemizdeki en önemli etken olarak da gösteriliyor. Gelişmiş dünya ülkelerinde bilgi teknolojileri ile ileri düzeyde geliştirilmiş teknolojik ürünlerin tıp ve sağlık alanında yaygın kullanıldığı, birçok hastalık tetkik ve tedavisinde önemli bir yere sahip olduğu bilinen bir gerçek. Sağlık sistemlerinde hızlı ve doğru karar destek sistemlerinin hayatımıza geçirilmesi, doğru ve insan odaklı teşhislerin gerçekleştirilerek tedavi edici unsurların daha etkili olarak hasta ile hasta yakınlarına sunulması ancak bu teknolojik ürünlerin kullanımı ile sağlanıyor. Özellikle laboratuvar, radyoloji, cerrahi, fizik tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinde tıbbı teknoloji ile mühendislik disiplininin birbiriyle paralel hareket edip iç içe olduğu görülüyor. Bilgisayar sistemleri ve yazılımlarının tıbbı teknoloji ürünlerine önemli ölçüde katkı sağladığı da biliniyor.

SAĞLIK TEKNOLOJİSİNİN GELDİĞİ YER
 

Sağlık sektörü, teknolojik gelişmeler nedeniyle çok sayıda fırsatın ortaya çıktığını ve bunun sonucunda sağlık hizmetlerinde önemli değişiklikler ve gelişmeler yaşandığını görmüştür. Dijital danışmanlık, Teletıp, Uzaktan Sağlık uygulamaları ve mobil sağlık uygulamaları giderek geleneksel sağlık sistemlerinin yerini alıyor. Yeni araç ve teknolojilerin küresel ölçekte tanıtılması, sağlık sistemlerinde dijital dönüşümü hızlandırıyor. Bu dönüşümün yakın gelecekte sağlık hizmetlerinin sunumunda önemli değişikliklere yol açması bekleniyor. Sunum yöntemlerinde beklenen değişiklikler ufukta görünüyor ve bu da sağlık hizmeti bilgilerinin iletilme biçiminde bir değişime işaret ediyor. Sağlık sistemlerinde devam eden dijital dönüşüm, kurumsal verimliliğin artmasına ve hasta bakımı kalitesinin artmasına önemli ölçüde katkıda bulunuyor. Bu temel değişiklikler, teknolojinin dünya çapında sağlık hizmetleri alanında yarattığı olumlu etkinin altını çiziyor.

GÜNDELİK YAŞAMDA KULLANIYORUZ
 

- Sanal Gerçeklik, Artırılmış Gerçeklik ve Karma Gerçeklik, halkın geneli için çok yabancı deyimler. Ancak çoktan iş dünyasının rutin işleyişinde yerlerini aldılar. Bu teknolojiler ne gibi alanlarda, hangi sektörlerin ihtiyaçlarına nasıl çözümler sağlıyorlar?

- Sanal Gerçeklik, artırılmış ve karma gerçeklik genel adı ile sürükleyici teknolojiler şu anda birçok alanda olduğu gibi gündelik hayatımızda kullanımda. Örneğin kullandığımız sosyal medya filtreleri artırılmış gerçeklik teknolojisinin bir ürünü. Ya da her noktada karşımıza çıkan QR kodlar bu teknolojilerin bir parçası. İş dünyasında da bu teknolojilerin kullanımı günden güne artıyor. Özellikle eğitim, eğlence, turizm, dijital pazarlama konularında bu teknolojileri oldukça sık kullanıyoruz. Sektörler bazında ise özellikle sanal ve karma gerçeklik teknolojileri; savunma sanayi, sivil havacılık ve uzay, endüstri ve üretim alanlarında oldukça tercih edilen ürün ve çözümler. Özellikle mesleki ve iş başı eğitimleri, tanıtım ve uzaktan, bakım, onarım ve kalite kontrol konularında müşterilerimize çözümler ve ürünler sağlıyoruz.


METAVERSE YAYGINLAŞACAK

- Metaverse, iş dünyasında ne ölçüde kullanılıyor? Başlangıçtaki hızı, heyecanı aynen sürüyor mu? Metaverse trendlerinde son olarak neler var? Ne gibi faydaları var?

- Metaverse teknolojileri aslında bu isim ortaya çıkmadan önce de farklı isimlerde iş dünyasında kullanılıyordu. Özellikle endüstri 4.0‘ın hayatımıza girmesi ile birlikte iş dünyası bu teknolojilere adapte olmaya ve sistemlerine entegre etmeye başladı. Türkiye’de ise özellikle iş sağlığı güvenliği uygulamalarında ya da dijital pazarlama çözümlerinde kullanılmaya başlayan bu teknolojiler, genişleyen yelpazesi ile birlikte ilgi çekmeye devam etti. En büyük faydalarından biri, mekan bağımsız çözümler sunuyor olması. Siz tüm çözümlerinizi sanal bir evren içinde oluşturabilir, ürünlerinizi sırt çantanızda taşıyabilir ve fabrikanızı bir gözlüğün içine sığdırabilirsiniz. Üstelik tüm bu deneyimi dünyanın farklı yerlerinden kullanıcılar ile aynı sanal evren içerisinden gerçekleştirebilirsiniz.

Özellikle son dönemde metaverse teknolojileri tanıtım, pazarlama ve satış konusunda oldukça geniş bir fayda yelpazesine sahip. Bununla birlikte teknik eğitimlerde de sıkça kullanılıyor. Microsoft, Meta ve Google’dan sonra Apple firmasının da bu alanda ürün geliştirmesinden sonra bu teknolojilerin etkinliğinin artması, çözüm ve uygulamaların fayda oranları da günden güne artacaktır.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner116

banner115

banner114

banner111

banner110