Finansal teknoloji (fintek) şirketleri, teknoloji ile finansı buluşturarak insanların yaşamına faydalı, hızlı, kazançlı ürünler sunuyorlar. Londra merkezli fintek şirketi United Payment’in CEO’su İlker Sözdinler’den finteklerin bugününü ve fintek ile yapay zeka buluşmasının yarattığı sonuçları anlatmasını istedik.
- Sayın İlker Sözdinler, fintek şirketleri hem bireylere hem de kuruluşlara hayatı kolaylaştıracak, zaman ve para kazandıracak ürünler sunuyor. Bunların en önemlisi de 24 saat para transferi yapılabilmesi herhalde. Bu olanak dünyanın her yerinde şu anda kullanılabiliyor mu?
- Finansal teknolojiler, hayatın pek çok noktasında iş yapış şekillerine hız ve verimlilik katmaya devam ediyor. Para transferi fintek katma değerlerinden sadece bir tanesi. Biz United Payment olarak bu alana öncülük ederek, iki yıl önce ilk defa nöbetçi transfer ile 7/24 yurtiçi para transferini gerçekleştirdik. Açık Bankacılık uygulamaları ve FAST ile birlikte bu işlemler daha yaygın hale gelmiş oldu. Şu anda dünyadaki tüm merkez bankaları anlık para transferini günlük hayatın bir parçası haline getirmiş durumda. Biz bu konuda bir adım daha öne geçerek, bu işlemleri sadece yurtiçi değil, yurtdışı para transferlerinde de kullanılabilir hale getirdik. Dünyanın en önemlileri ve en büyüklerinden Wise, TransferGo, Dlocal ve Remilty gibi birçok marka ile işbirliği gerçekleştiriyoruz. Gelişmiş altyapımızla yurtdışı para transferinde hâlâ maliyetli ve son derece zahmetli bu sistemi şeffaf kur ve düşük komisyon oranı ile ve en önemlisi de gerçek zamanlı olarak sunuyoruz.
“BANKA HESABI OLMAYANLAR DA SİSTEME DAHİL EDİLDİ”
- Fintekler toplumda yaygın olarak kullanılmasına rağmen farkında olmadığımız hangi ürünleri yaşamımıza dahil etti?
- Fintekler, günümüzde ödeme sistemlerinin görünmez olmasında ciddi rol oynuyor. E-ticaret kapsamındaki işlemler, şehir kartlarının kullanımı, KOBİ’lere kredi imkanı sunulması gibi hem süreçleri hızlandıran hem de kolaylaştıran yeni hizmetleri yaşamımıza dahil etti. Ayrıca finansın demokratikleşmesi adına da önemli adımları gerçekleştirdi. Örneğin; finteklerin sunduğu hizmetler sayesinde, Türkiye’de banka hesabı olmayan veya bankacılık hizmetlerinden yeterince yararlanamayan kişilerin de finansal sisteme dahil edilmesi sağlandı.
DİJİTAL TÜRK LİRASI İLE BÜYÜK BAŞARILAR ELDE EDECEĞİZ
- Blockchain ve kripto para teknolojileri sorunsuzca günlük yaşama dahil oldu. Bu teknolojilerin, özellikle kripto paraların bugünü ve geleceği hakkında neler söylemek istersiniz?
- Blockchain ve kripto para kapsamında pek çok düzenleme ve yenilikler hayatımıza girmeye devam ediyor. Buradaki sistemin tam olarak oturması için biraz daha zamana ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Bununla birlikte, SPK’nın son regülasyonları çerçevesinde banka ve dünya çapındaki ciddi oyuncuların da Türkiye’ye geldiğine tanık oluyoruz. Bunlar finansal sistemin geleceği açısından umut verici, heyecanlı gelişmeler tabii ki. Bunun yanı sıra şu an hazırlıkları süren ve 2028 yılında kullanıma sunulması planlanan Dijital Türk Lirası projesi ile hem ülkemiz hem de bölge ülkeler açısından çok büyük başarılar elde edeceğimize inanıyorum.
“RİSK VE GÜVENLİK HER YERDE KARŞIMIZA ÇIKACAK”
- Mobil bankacılık koşar adım ilerliyor. Ancak, örneğin ben mobil cihazlarla finansal işlem, bankacılık işlemi yapmayı riskli buluyorum. Mobilden para transferleri yapmanın riski var mıdır? En güvenli önlemler nasıl alınabilir?
- Günümüz koşullarında teknolojiden uzak durmanın maalesef bize güvenli bir konum sağlayacağına inanmıyorum. Çünkü değişen bir dünya söz konusu ve bu değişime ayak uydurmak çok daha önemli. Burada benim özellikle altını çizmek istediğim konu, teknolojiyi hayatımıza güvenli bir şekilde adapte edebilmek. Risk ve güvenlik konusu, yaşadığımız sürece, insanoğlunun olduğu her yerde karşımıza çıkacaktır. Günümüzde teknolojiye ayak uyduramayan şirketlerin rakiplerinin gerisinde kaldığını net şekilde görüyoruz. Şirketler finansal kaybı minimuma indirmek için gerekli güvenlik önlemlerini alıyorlar. Bu konuda tabii ki çalışanları ve bireyleri de güvenlik konusunda eğitmek önemli.
“FAALİYETLERİMİZİ YAPAY ZEKAYA ADAPTE EDİYORUZ”
- Fintek uygulamalarına günden güne gelişen yapay zekanın ne tür katkıları oluyor? Yapay zekanın, finans piyasalarına bilinçli yatırımlarda önemli asistanlık görevi yaptığı düşünülüyor. Siz ne dersiniz? Fintek ve yapay zeka kardeşliğinin geleceğinde neler var?
- Yapay zeka, şirketlerin en öncelikli ve temel konularının başında geliyor. Biz de tüm faaliyetlerimizi ve departmanlardaki tüm çalışanlarımızı yapay zekaya adapte etme sürecine devam ediyoruz. Yapay zekanın getirdiği yeni becerileri işlerimize entegre ediyor, çalışanlarımızı, bu alanlarda eğitim almalarına yönelik teşvik ediyoruz. Veri gizliliği, güvenlik ve etik konularını yapay zeka desteği ile daha işlevsel ve inovatif hale getiriyoruz. Bunun yanı sıra yapay zeka becerileri yeni istihdam politikamız da üst sıralarda yer alıyor. Ekibimize katılacak yeni arkadaşlarımız için de yapay zeka becerilerini kazanmalarını öneriyoruz.
“HAYATIMIZIN BİR ÇOK YÖNÜNÜ ETKİLEYECEK”
Yapay zeka beni son senelerde en çok heyecanlandıran teknolojilerin başında geliyor, sadece finans değil, hayatımızın birçok tarafını etkileyecek. Finansta fintek şirketleri olarak daha çok fraud (kart kullanıcılarının izni olmadan kartlarından alınan ödemeler) ve müşteri hizmetlerinde kullanılmaya başlandığını gözlemliyoruz. Ama son kullanıcıların günlük hayatlarındaki kullanımlarına analiz yapan wealth management (servet yönetimi, danışmanlığı) uygulamalarında çok daha sık karşımıza çıkacak.
“DİJİTALLEŞME YENİ İŞ MODELLERİ ORTAYA ÇIKARIYOR”
- Endüstride tümüyle dijitalleşen ve birbiriyle sürekli haberleşen üretim birimlerine fintekler nasıl katkıda bulunuyor?
- Dünyanın içinden geçtiği dijitalleşme, finans alanında ve diğer pek çok alanda yeni iş modellerinin çıkmasına yönelik ciddi rol oynuyor. Bankalar ise tek bir alana odaklanarak onu çok daha farklı, iyi, efektif ve ucuza yapan iş modelleri sunuyorlar. Finteklerle birlikte burada özellikle görünmez finansın çok yönlü gelişmelerine olanak sağlayan inovasyonları daha fazla görüyoruz. Kişisel ilgi ve ihtiyaçlara hizmet eden daha efektif çözümler karşımıza çıkıyor. Bu çözümlerin önümüzdeki dönemde çok daha esnek bir şekilde hayatımıza girmesini bekliyoruz.
“GÜVENLİK VE GİZLİLİK BİRİNCİ ÖNCELİĞİMİZ”
- Fintekler, sanal saldırılara, korsanlara, izleme robotlarına karşı koruma amaçlı uygulamalar geliştirebiliyor mu?
- Fintek sektöründe güvenlik ve gizlilik her zaman öncelikli konuların başında geliyor. Sektörde siber güvenlik yatırımları ve veri koruma önlemlerine yönelik çalışmalar daima yenileniyor. Bu da kullanıcı deneyimi ve müşteri memnuniyetinin olmazsa olmazları arasında yer alıyor. Fintekler, kendi geliştirdikleri uygulamaların yanı sıra genelde güvenlik sektörünün finans sektörü için geliştirdiği uygulamaları kullanmayı tercih ediyorlar. Fintekler ve bankalar aynı standartta güvenlik önlemleri alıyorlar. Aynı zamanda merkez bankasının getirmiş olduğu regülasyonlar da güvenlik önlemlerinin sıkı şekilde alınmasını gerektiriyor.
“TÜRKİYE’DE FİNTEK GİRİŞİMLERİ ÇOK GÜÇLÜ”
- Türkiye’nin fintek uygulamaları kullanımı açısından neler söylemek istersiniz?
- Türkiye fintek girişimleri açısından son derece güçlü bir konumda yer alıyor. Bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için fintek politikası iyi yönetildiğinde bu sektör, ülkemiz için bir zıplama tahtası olabilecek potansiyele sahip. Bu noktada United Payment olarak paranın dijitalleşmesi ve herkesin erişebileceği bir şekilde demokratikleşmesi adına yıllardır sunduğumuz çözümlerle bu amaca hizmet ediyoruz. Özellikle sosyal destek uygulamalarımızla bu alanda önemli bir fark yarattığımıza inanıyorum. Yaşadığımız ekonomik koşullardan dolayı sosyal belediyecilik büyük bir önem kazanmış durumda.
Dijital cüzdan uygulamaları da dünyada yükselen bir trend ve sadece ödeme hizmetinde değil pek çok avantaj ve ayrıcalık sunan özellikleriyle kullanıcılarına pek çok fayda sunuyor. Yine cüzdan özelinde sunduğumuz bir diğer özellik de dijital harçlık uygulaması. Anne babaların çocuklarına okulda ya da sosyal yaşamda ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri dijital harçlık sayesinde, büyük bir ihtiyaca kavuşmuş oluyorlar. Özellikle nakit kullanmayan ve kartta da kontrolün sağlanamadığı 18 yaş altı çocuklara özel geliştirilen dijital harçlık ile anne babalar, hem çocuklarının harcamalarını kontrol altında tutabiliyorlar hem de harçlıklarının kullanım alanlarını da kolaylıkla takip edebiliyorlar. Bu gibi uygulamaların önümüzdeki dönemde ülkemizde daha da çeşitlenmesi ve yaygınlaşmasını bekliyoruz.
“ÜLKELERİN DİNAMİKLERİ VE KULLANICI ALIŞKANLIKLARI FARKLI”
- Siz Londra merkezli olarak dünyanın değişik yerlerinde çalışmalar yapıyorsunuz. Kıtalara ve gelişmiş ülkelere göre fintek uygulamalarının nerelerde ne ölçüde yaşama geçtiğini söyleyebilirsiniz?
- United Payment olarak 7 ülkede hizmet veriyoruz. Faaliyet gösterdiğimiz ülkelerde de ödeme sistemleri sektöründe her bölgenin kendine göre farklı dinamikleri ve kullanıcı alışkanlıkları olduğunu görüyoruz. Örnek vermek gerekirse, ülkemizde para transferinde IBAN numarası kullanılırken, Özbekistan veya Azerbaycan’da herkes birbirinin kart numarasını alarak para transferi işlemi gerçekleştiriyor. Bunun yanı sıra Asya’da mobil cüzdanların oldukça yaygın olduğunu görüyoruz, Afrika’da ise POS çözümlerinin ön plana çıktığını söyleyebilirim.