GİRAY DUDA
Finansal Okuryazarlık ve Erişim Derneği (FODER), insanların yaşamları boyunca ellerindeki parayı doğru yerlerde bilinçli olarak kullanmasını ve yatırımlarını akıllıca değerlendirmesini sağlamayı amaçlayan bir sivil toplum örgütü. Derneğin, finansal okuryazarlığın toplumda yaygınlaşması amacıyla yürüttüğü faaliyetleri Genel Başkan Attila Köksal’a sorduk.
- Sayın Köksal, finansal okuryazarlık eğitimi vermek ve bunun için dernek kurmak oldukça ilginç ve övgüye değer bir girişim. Finansal okuryazarlık ne demektir? Kapsadığı alanda içerik olarak nelerden söz ediyorsunuz?
- Finansal okuryazarlık, kişinin para kullanma ve yönetimi hakkında bilgiyle değerlendirme yapması ve etkili karar verme yetisidir. Başka bir ifadeyle finansal okuryazarlık, bireylerin gelirlerini, birikim ve yatırımlarını akıllıca değerlendirip, bütçelerini doğru yönetebilme yetkinliğine sahip olabilme durumu şeklinde de tanımlanabilir.
İLKOKULDA HEDEF DOĞRU TASARRUF BİLİNCİ
- Amacınızın ilkokullardan başlayarak eğitim vermek olduğunu söylüyorsunuz. İlkokul öğrencilerine hangi temel bilgileri sunacaksınız? Bu eğitimin daha üst okullarda olması da gerekir mi?
- Okullarda gerçekleştirilen finansal okuryazarlık çalışmalarında çocuklara ilkokul çağından itibaren doğru harcama alışkanlıklarının kazandırılması ve doğru tasarruf bilincinin geliştirilmesi hedeflenmiştir. İlerleyen yaşlarda ise bütçe yapmanın, gelirlerle giderleri dengelemenin, gereksiz harcamalardan kaçınmalarının ve birikim yapmanın önemi anlatılır.
GENELDE ÜNİVERSİTE DÜZEYİNDE VERİLİYOR
- Yurtdışında okullarda finansal okuryazarlık dersleri var mı? Varsa ne tür bilgiler veriliyor?
- Avustralya, Danimarka, İsveç, Kanada, Fransa, İrlanda, Malezya, Hollanda, Yeni Zelanda, Singapur, İngiltere ve ABD'de genelde üniversite düzeyinde, bazılarında da ilkokul seviyesinden başlayan finansal okuryazarlık dersleri var. Bu derslerde öğrencilere doğru finansal kararlar vermelerine yarayacak bilgi setleri aktarılıyor. Ana konular bütçe, tasarruf, birikim ve yatırım yapmaktır.
HER KESİME YÖNELİK PROGRAMLARIMIZ VAR
- Herhalde bu konuda ülke çapında anket ve değerlendirmeler yaptınız. Kimlere, hangi gruplara eğitim önceliği saptadınız? Nereden başladınız ve ne gibi projeler yürüttünüz?
- Hem biz, hem de üyelerimiz finansal okuryazarlık konusunda hem seviye belirlemek hem de finansal okuryazarlık eğitimlerinin etkinliklerini arttırmak için sürekli anketler ve değerlendirmeler yapıyoruz. Öncelik çocuklarda olmasına rağmen toplumun çeşitli kesimlerine eğitim vermenin gerekli olduğunu görüyoruz. Bu nedenle, çocuklara, gençlere, kadınlara, dar gelirlilere, çiftçilere, askerlere, emeklilere, vb. yönelik, her biri değişik içerikte eğitim programları hazırladık ve bunların bazılarını üyelerimizle işbirliği içinde, bazılarını da FODER olarak yürüttük ve yürütmeye devam ediyoruz.
EYLEM PLANI’NDAKİ GÖREVLERİ YERİNE GETİRDİK
- Halka finansal ürünlerin tanıtılması, bilgilendirilmesi ve finansal ürünlere bilinçli erişim kamunun mu yoksa özel ve sivil toplum kuruluşlarının mı görevidir? Çalışmalarınızda kamu ve özelden destek, katkı ve yardım aldınız mı?
- Finansal okuryazarlığın ülke çapında yaygınlaştırılması kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının işbirliği içinde çalışmalarını gerektiren uzun vadeli bir süreçtir. OECD 2005 yılında bu konuda ülke stratejileri oluşturulması gerektiği yönünde bir tavsiye kararı almıştır. Türkiye de 2014-2017 yıllarını kapsayan ve 2014 yılında yayınlanan "Finansal Erişim, Finansal Eğitim, Finansal Tüketicinin Korunması Stratejisi ve Eylem Planları"nı yayınlamış ve uygulamaya koymuştur. Eylem Planı’nın içinde Foder’e farklı konularda görevler verilmiş ve bunlar Foder tarafından yerine getirilmiştir.
YENİ BİR PLAN HENÜZ YAYINLANMADI
- Haziran 2014’de yayınlanan ‘Finansal Erişim, Finansal Eğitim, Finansal Tüketicinin Korunması Stratejisi ve Eylem Planları’na ilişkin Başbakanlık genelgesi amacınıza ulaşmanız için yararlı oldu mu? Şu anda bu kapsamda faaliyetler yürütülüyor mu?
- Bu genelge Türkiye’de finansal okuyazarlık ve finansal erişim konularında önemli bir farkındalık yaratmıştır. Başbakanlık bu konularda yapılması gereken konuların listesini yapmış, bu konularda alınacak rolleri kamu, özel sektör ve aralarında FODER'in de olduğu çeşitli sivil toplum kuruluşlarına dağıtmış ve uygulamasının takipçisi olmuştur.
Üç yıl süreli olan bu plan 2017 yılında sona ermiş, sonrasında ise bu finansal okuryazarlık konusunda yeni bir plan henüz yayınlanmamıştır. Finansal okuryazarlık ve finansal erişim çalışmalarının uzun süreli çalışmalar neticesinde olumlu sonuçlar verdiğini biliyoruz. FODER olarak bu konuda yeni bir eylem planı oluşturulması yönünde çalışmalara başladık ve kamu ile bu konuda iletişime geçtik.
TASARRUF DÜŞÜKLÜĞÜNÜN İLK NEDENİ YETERSİZ GELİR
- Türkiye’de her zaman tasarruf yetersizliğinden söz ve şikayet edilir. Tasarruf edememek bilgi eksikliğinden mi yoksa gelir eksikliğinden mi ileri geliyor?
- Türkiye'de tasarruf düşüklüğünün iki temel nedeni vardır. Bunlardan birincisi, maalesef çalışan kesimin büyük bir bölümünün dar gelirli olmasıdır. İkinci neden ise genç bir toplum olmamızdır. Bazı akademik çalışmalarda, hane halkı tasarruf oranlarındaki düşüklüğün temel nedeninin dayanıklı tüketim eşyalarına yapılan harcamalar olarak görünmektedir. Hayata düşük bir ücretle başlayan gençler, beyaz eşya, kahverengi eşya, araba, vb. gibi ihtiyaçları nedeni ile birikim yapmada zorlanmaktalar. Ancak, geçmişte gelir düzeyleri bizden çok daha düşük olan Çin, Hindistan gibi ülkelerde bireylerin oransal olarak bizlerden çok daha yüksek tasarruflar yaptığını gözlemledik. Geleceğe yönelik olarak duyulan kaygı, emeklilik sistemlerinin ve bankacılık sektörünün gelişmemiş olması toplumları daha fazla tasarrufa yönlendirmekte.
GELECEĞE YATIRIMIN ÖNEMİNİ ANLATIYORUZ
- Yine bir başka şikayet konusu da emeklilik maaşlarının azlığı ve emeklilikte çekilen sıkıntılardır. Finansal okuryazarlık yetersizliğinin bunda bir etkisi var mıdır? Neler yapılabilir?
- Emeklilik maaşlarının düşüklüğü makroekonomik bir sorundur. Bu sorun yaşlanan toplum nedeniyle gittikçe büyüyecektir. Dolayısıyla bireylerin bu konuda önlem almaları ve geleceğe hazırlanmaları gerekmektedir. Bireysel Emeklilik Sistemi bu konuda önemli bir yapı olarak ortaya çıkmıştır. Finansal okuryazarlık eğitimleriyle bireylere "geleceğe yatırım" kavramının önemi aktarılmaya çalışılmaktadır.
AİLENİN HESAP UZMANI KADIN
- Ev kadınlarına dönük eğitim programı nasıl işliyor? Ev kadınlarının bilgileri ve bütçelerini yönetmeleri konusunda neler söyleyeceksiniz?
- Türk toplumunda ev kadınlarının aile bütçesi yönetimi konusundaki rolleri çok önemlidir. FODER olarak ev kadınlarına yönelik olarak verdiğimiz "Ailenin Hesap Uzmanı Kadın" başlıklı eğitimlerde harcamalarda dikkat edilecek konuları, gelir-gider dengesini, bütçe yapmanın önemini ve bütçe yapma tekniklerini anlatıyoruz.
YUMURTALAR AYNI SEPETE KONMAMALI
- Banka mevduatı, döviz, altın, hisse senedi, yatırım fonları, dijital paralara yatırım yaparken nelere dikkat etmek gerektiğini bize ayrı ayrı anlatır mısınız?
- Bu konudaki tavsiyeleri bir kaç satır sığdırmak doğru olmaz. Ancak, birikimleri yatırımlara dönüştürürken dikkat edilmesi gereken en önemli prensip riskleri yaymak, eskilerin tabiri ile "yumurtaları aynı sepete koymamak"tır. Yatırımlar uzun vadeli bir perspektifle yapılmalı, kısa-vadeli, spekülatif alım-satım işlemlerinden kaçınılmalı ve haklarında bilgi sahibi olunmayan yatırım ürünlerine kesinlikle doğrudan yatırım yapılmamalıdır. Bu konularda yatırım danışmanlarından ve portföy yöneticilerinden hizmet alınmalıdır.
TUTUMLUDURLAR, BÜTÇE YAPARLAR, RİSKLERDEN KAÇINIRLAR
- Finansal okuryazarların pandemi döneminde nasıl davrandığını bize anlatır mısınız?
- Finansal okuryazarlık bir yaşam tarzı olmalıdır. Finansal okuryazarlık çalışmalarımızın hedefleri, bireyleri finansal konularda bilgilendirmek olduğu kadar, onları bu konularda disiplinli ve sabırlı olmaya yönlendirmektir. Bireylerde karakter değişiklikleri yaratmak zor, hatta bunu ilerleyen yaşlarda yapmak neredeyse imkansızdır. Bu nedenle bu alışkanlıklar ancak "ağaç yaşken eğilir" atasözümüzün doğrultusunda küçük yaşlarda kazandırılabilirler.
Bu alışkanlıklara sahip kişiler sadece pandemi dönemlerinde değil, her zaman aynı davranışları sergilerler. Tutumludurlar, bütçe yaparlar, gereksiz harcamalardan kaçınırlar, gereksiz krediler kullanmazlar, yatırımlarını dikkatli yaparlar, gereksiz risklerden kaçınırlar.