Öne Çıkanlar Cem Sezgin Arçelik Üretim Koordinatörü Alp Karahasanoğlu KPMG şirket ortağı Emrah Akın

Doç. Dr. Gökçe: Değerli dolar ABD’yi de vurdu
GİRAY DUDA

Doç. Dr. Deniz Gökçe, Bahçeşehir Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nin dünya ve Türkiye ekonomisini çok yakından izleyen akademisyenlerinden birisi. Düşüncelerini, gazetedeki köşesinde ve televizyon programında izleyicileri ile paylaşan ve kendisinin değerlendirmelerinin politik etkilerin dışında objektif olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Gökçe ile dünyadaki son gelişmeleri ve Türkiye’yi konuştuk.

 

TÜRKİYE, AVRUPA’DA ÖN SIRADA

 

- Sayın Gökçe, sizin son yazılarınızın başlıkları dikkat çekici: Güney Amerika Zor Durumda, ABD ve Dolar Tekliyor, Yunanistan’da İşler Karıştı, Amerika Çöküyor mu, IMF’nin danışmanı kötümser ve Çin Çöker mi? Bu kadar karamsarlığın nedeni nedir? Yoksa henüz farkında olmadığımız bir dünya krizinin içine mi girdik?

 

- 2015 yılı rakamları ortaya çıkmaya başladı. Dünya aşağı yukarı yüzde 3 - 3.5 hızlı büyüyor. Sanayileşmiş ülkeler 2 - 2.5 hızla büyüyor. Gelişen ülkeler ise ortalama yüzde 4.5 hızla büyüyor.

Uluslararası Para Fonu’nun kısa süre önce açıkladığı rapordaki verilere baktığınız zaman görüyorsunuz ki Türkiye, Avrupa’daki en hızlı büyüyen ülkeler arasında ön sırada. Sadece Polonya ile İzlanda ve İrlanda gibi iki küçük ülkenin büyüme hızları Türkiye’nin biraz üstünde.

 

OTOBÜS ŞOFÖRÜ BAŞBAKAN OLDU

Gelişen ülkeler, sanayileşmiş ülkelerin iki katı hızla büyüyor ama örneğin Latin Amerika’ya olarak baktığınız zaman hiç de iyi şeyler görmüyorsunuz. Venezuela’da  enflasyon yüzde 90, döviz kurunun hızlı devalüasyonu sonucunda 1 dolar karaborsada 120 bolivara çıkmış durumda.  

Latin Amerika çok kötü. Bunların hepsi petrol üretiyor, bunların hepsi Türkiye’nin eski hali gibi popülist biçimde yönetiliyor. Hepsinde ülke bölünmüş vaziyette, sert çatışmalar, tartışmalar yapılıyor.  Mesela Brezilya’da kadın başkan Dilma Rousseff şu anda işbaşında ama kongre ona karşı çıkıyor. Venezuela’da otobüs şoförünü Başbakan yaptılar hiçbir şey yapamıyor.

Brezilya’nın en büyük petrol şirketinde ciddi suistimaller ortaya çıkarıldı. Şimdiki Dilma Rousseff  adlı bayan başkan daha önce petrol şirketinin de başkanıydı. Ondan önce Luiz Inácio Lula da Silva adlı bir kişi devlet başkanıydı. Adamın eğitimi yoktu ama ekonomiyi en iyi yöneten de oydu. Onun yerine diplomalı bayan başkan geldi ülkeyi sıkıntıya soktu.

 

YÜKSEK DOLARDAN ABD DE ETKİLENDİ

- Tabii öncelikle konuşacağımız ülke ABD olmalı. ABD ekonomisi ne durumda?

- Amerika Birleşik Devletleri yüzde 2.6 hızla büyüyecek deniliyordu. Şimdi ortaya çıktı ki ilk çeyrekte yüzde 2 büyümüş. Yavaşlıyor yani. ABD ekonomisinde yavaşlama korkusu yaşanıyor. Bir anda değerlenen doların kendi dış ticaretlerine de darbe vuracağını hesaplayamadılar. İhracata darbe vurdu. Dolayısıyla ABD yüzde 2.5 - 3 büyür derken 2 oranında büyüdü.  

Buna karşılık Avrupa büyüyor. Avrupa ve ABD’nin büyümeleri birbirine yaklaşıyor. ABD iyi giderken, Avrupa kötüydü, bu durum ortadan kalktı. Avrupa’nın içinde Yunanistan’ın durumu bir felaket. Söylediğim gibi, Türkiye, Avrupa’da yüzde 3 büyüyen bir iki ülkeden biri. Türkiye’den daha iyi büyüyen bir Polonya vardır 2015’te. O da 3.5 falan. Polonya zaten bu krizde eksi büyümeyen tek ülke.

Dolayısıyla ABD çok kötü değil, çok da iyi değil. Büyümesi yavaşlıyor. Gelişen ülkelerin büyükleri iyi, küçükler idare eder. Türkiye de Avrupa’ya göre iyi büyüyor ama yüzde 3 bizi kurtarmaz. Bizim en az yüzde 5 büyümemiz lazım. Zaten işsizlik rakamları yükseliyor o nedenle. İşsizlik daha da artabilir eğer ekonomi hızlanmazsa. Seçimlerde hükümetler harcama yaparlardı, bugün için yapılmadı. Ama harcama değil vaat yapıyorlar. Herkes harcama vaadi yapıyor. Bu vaatler kolay kolay yapılamaz, yapılırsa da kötü olur.

 

RUSYA RESESYON YAŞAYACAK

- Aylardır Rusya krizini konuşuyoruz. Rusya’nın şu andaki durumu nedir?

Rusya ekonomisi de aynı biçimde kötü. Resesyon yaşanacak.  Rusya’da eksi büyüme yüzde 4’ün üstünde.

Neden Brezilya ve Rusya’yı ön plana çıkarıyorum biliyor musunuz? Petrol Rusya’yı da salladı. Bir dolar, 35 ruble dolayındaydı. Dışarıdan gelen para hızla kaçınca 1 dolar 75 rubleye kadar gitti. Sonra biraz toparladı. Dün itibariyle New York piyasasında 53 ruble 1 dolardı. Çok değer kaybetmiş durumdaydı, biraz toparladı. 75’ten 52 dolayına geldi. Durum böyle olunca çok büyük bankalar krize girdi. En büyük banka Sberbank, devletten 40 milyar dolar falan para istedi, Putin vermedi. Rusya aşağı yukarı eksi 4-5 gibi negatif büyüme yaşayacak.

 

ARJANTİN VE BREZİLYA SIKINTILI

Brezilya ise hem gazdan darbe yiyor hem de emtialardan. Onlar emtia satıcısı, şekere hakimler, bir sürü gıda maddesine hakimler ama hepsinde dünya talebi düştü. Brezilya reeli de değer kaybetti. 1 dolar 2.25 dolayındaydı, bugün itibariyle 3.1 oldu.  Aşağı yukarı bizim paramıza benziyor. Ancak dolara karşı devalüasyonu bizden biraz daha fazla. Çünkü biz 2.50 gibi rakamdan 3’e doğru geldik. Onlar 2.25’ten 3’e doğru geldiler. Dolayısıyla Arjantin, Brezilya, Venezuela ciddi sıkıntı yaşıyorlar.  

 

ÇİN İÇ PAZARA YÖNELDİ

 

- Çin’e geçelim isterseniz. Siz birkaç tane de yazı yazdınız. Bu dev ülkede mucize ekonomi kötüleşiyor mu?

- Çin’in büyümesi yüzde 7’nin altına düşecek. Yüzde 6.8 gibi olacak. Birinci neden, Çin’de ucuz amele döneminin bitmiş olması. Hepsi kentlere yerleşti. İkincisi dünya ticareti kriz nedeniyle yavaşladı. Onlar da dış ticaretten iç tüketime, iç talebe döndüler. Dış talep yerine iç talebe döndüler. İç talebe dönünce ekonomi yavaşlıyor. Kredileri de kıstılar. Çünkü mali idareler çok fazla kredi kullandı, devlet bankası olduğu için. Dolayısıyla Çin yavaşlıyor.

Avrupa krize girince bizim ihracatçılar döndüler Afrika’ya buzdolabı, çamaşır makinesi gibi pek çok mal sattılar. Çünkü Afrika emtiayı Çin’e satıyordu. Çin’den para Afrika’ya geliyor, Afrika’dan da bize geliyordu. Biz ucuz çamaşır makinesini veriyoruz, onlar da Çin’e doğal madenlerini satıyor, Çin de onlardan mal üretip Batıya satıyordu. Şimdi bu sistem durdu, Batıya eskisi kadar satamıyorlar. Dolayısıyla Çin kendi iç tüketimini arttırmak istiyor. Afrika’nın ona satışı durunca bizim de Afrika’ya satışımız duruyor. Allahtan Avrupa toparlanacak gibi, yeniden Avrupa’ya satmak durumuna geleceğiz.

 

İÇ TALEPLE BÜYÜME OLMUYOR

- Seçim dönemindeyiz ve enflasyon ile işsizlikte artış, ihracatta azalma var. Bu dönemde ve seçimler sonrasında neler yapılabilir?

Şu dönemde Türkiye’nin kendi iç talebi çok durgun. İşsizlik arttı Türkiye’de. Seçimden sonra hükümeti kim eline alırsa alsın ciddi problemleri olacak.

Çünkü iç talebi arttırıp yüzde 5 büyüme sağlayamıyorsun. Onu 2010 da denedik, hemen cari açık arttı. Cari denge açığı yüzde 10’lara çıktı. Bu ikilemlerden kurtulması için Türkiye’nin bir şeyler yapması lazım. Sonunda devlet biraz altyapı yatırımı yapacak, belki biraz bütçe açığını büyütecek. Bütçe açığı çok düşük, Gayri Safi Milli Hasılaya oranı yüzde 1,3 dolayında.  Yani seçimden sonra iktidara ister AK Parti, isterse diğer partiler gelsin, ekonomi politikası sıfırdan yeniden düşünülmek zorunda.

Kurlardaki tırmanma muhtemelen Hazirana kadar bekler. Bugünlerde hızlı yükselişi durdu. Ancak seçim sonrası Hükümet kurulamazsa, yabancılar paralarını alır giderler ve kurlar da bayağı yukarıya gider.

 

BABACAN’IN YERİNİ DOLDURMAKTA ZORLANACAKLAR   

Hemen yeni desteklerin, teşviklerin gündeme gelmesi lazım. Bütçe açığı da 2-3 düzeyine yükselebilir. Yoksa kim gelirse gelsin işsizlik yüzde 13-14’lere çıkar.   

Ekonomide bir de Ali Babacan faktörü var. Babacan çok akıllı, mantıklı bir uygulamacıydı. Babacan’ın yerine doldurmakta çok zorlanacaklar. İşini çok iyi yapan bir politikacıydı.  

Ali Babacan, 30-40 ekonomisti 3 ayda bir çağırır ve toplantılar yapardı. Bu toplantılara katılanların 10 tanesi AKP’li, 10 tanesi solcu, 10 tanesi nötr kişilerden oluşurdu. Bunlara şunu yapacağız ne diyorsunuz, diye sorardı. Herkese sorar kendisi bir şey söylemezdi. Herkes fikrini söyler, onları dinlerdi. Biraz tekleyeceğiz ekonomide. Babacan ayrılınca yabancılar çok anti Türk olacaklar. 

 

 

 

 

 

 

 

 


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner116

banner115

banner114

banner111

banner110