Öne Çıkanlar Asaf Savaş Akat Global Sanayici Prof. Dr. Abdurrahman Satman ÇOSB 16. genel kurulu Orhan Turan ÇOSB Endüstri 4.0 laboratuarı

“Bu dönem büyüme değil nakit akışını iyi yönetme devri”

GİRAY DUDA

Geçtiğimiz yıl ve bu yıla damgasını vuran Covid-19 pandemisi, yarattığı kitlesel ölümlerin yanı sıra global çapta da büyük bir ekonomik kriz yarattı. Uluslararası ticaret, ülke ekonomileri ve milyonlarca şirket ve bireyler ağır sıkıntılarla karşılaştı. Şirketlere, finansal bakımdan ayakta kalma, sağlıklı ve sürekli büyüme yolları gösteren Aeon Danışmanlık kurucu ortağı Erdal Kesrelioğlu’na zor dönemlerde neler yapmak gerektiğini sorduk.

- Pandemi döneminde büyük şirketler ve KOBİ’ler nelerle karşılaştı? Bir genelleme yapabilir miyiz?

- Pandemi döneminin ilk günlerinde hemen hemen tüm sektörlerde, gıda, temizlik ve gıda perakendesi sektörü dışında büyük bir panik yaşandı ve çoğu şirketler üretimi durdurdu. İlk bir iki ay geçtikten sonra sanayi şirketleri üretime başladı ve geçen yaz az da olsa servis sektörü ve gıda dışı perakendede bir iyileşme oldu.

İkinci dalga sonucu hemen hemen tüm sektörlerde bir durgunluk oldu ve ihracatı olmayan sektörlerde ciddi sorunlar yaşandı. İhracata yönelik sektörler özellikle lojistik masraflarının çok artması nedeni ile Avrupalı şirketlerin Çin yerine Türkiye’yi tercih etmesi dolayısıyla çok güzel siparişler aldılar ve almaya devam ediyorlar.

TÜKETİCİLERİN BORCU ÇOK YÜKSEK

- Şirketler hangi büyük sorunlarla karşı karşıya kaldılar? Bunları çözdüler mi, sorunlar devam ediyor mu?

- Türkiye’de şirketler son 5 yıldır oldukça sıkıntı içindeydiler. Özellikle 2018 krizi sonrası şirketlerin bilançoları çok bozuldu. Bunun üzerine bir de Pandemi sorunu gelince şirketlerin bilançoları çok daha kötü duruma geldi. Şirketler, birinci ve ikinci dönemde KGF kefaletinde aldıkları borçları çok verimsiz kullandılar ve şu anda ciddi borç yükü altındalar. Özellikle iç piyasaya çalışan şirketlerin durumu hiç iyi değil.

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bir tüketici borcu krizi ile karşı karşıyayız. 2002 yılının Aralık ayı sonunda tüketici borçları 6.6 milyar TL (4 milyar$) iken 2021 Nisan ayı sonunda tüketici borçları 849 milyar liraya (103 milyar$) ulaştı. Kısacası iç piyasada tüketici gırtlağına kadar borçlu ve harcama yapması için tekrar borçlanması gerekiyor. Kaldı ki bir yandan işsizlik de rekor seviyede. Bunun yanı sıra Kısa Çalışma Ödeneği uygulamasının bitmesiyle çok sayıda kişinin de işsizler ordusuna katılması bekleniyor.

KAYNAK BULMAK ZORLAŞTI

- Pandemi döneminde şirketlerin finansman kaynağı bulma fırsat ve olanakları nasıl oldu?

- Şirketlerin finansman kaynaklarına ulaşması çok zorlaştı. Bankaların takipte olan kredilerinin oranı yüzde 14 civarında. Bu nedenle özkaynak karlılığı çok azalan bankalar şimdi yoğurdu üfleyerek kredi veriyorlar. Onların güvendiği sağlam şirketler de şu anda kredi almak istemiyor. Çünkü bu dönemdeki hayli yüksek kredi faizleri ile ve belirsizlik ortamında yatırım yapmak yerine beklemeyi tercih ediyorlar. Bu nedenle belki de uzun zaman sonra banka mevduatları bankaların kredilerinden fazla oldu.

EN ÇOK BANKA KREDİSİ KULLANILIYOR

- En çok kullanılan kaynaklar neler? Banka kredileri şirketlerin dertlerine deva olabiliyor mu?

- En çok kullanılan kaynak banka kredisi, onu da bulabilirseniz. Kaldı ki faiz oranları da şirketlerin bilançosuna göre yüzde 18 – 25 arası değişiyor. Bir de limit sorunu var. Gayrimenkul piyasasının bazı bölgelerde ciddi biçimde düşmesi üzerine bankalar limitleri garantiye göre azaltıyorlar.

Güvensizlik ve belirsizlik nedeni ile tahvil piyasası çok hareketli değil, talep çok az. Bildiğiniz gibi Haziran ayında çok büyük bir holding tahvil piyasasından USD ile borçlandı, hem de yüzde 9.5 faiz ile. Kısacası şirketlerin kaynağa ulaşması çok sıkıntılı. Özellikle devlet bankaları da bilançolarındaki sorunlar nedeni ile yeterli kaynak yaratamıyor.

HALKA AÇILAN ŞİRKETLERİN DEĞERİ DÜŞTÜ

- Şirketlerin uygun finansman sağlamasında halka açılmalarını önerir misiniz?

- Türkiye’de çok sığ bir hisse senedi piyasası var. Son 10 yılda hisse başına değeri 5 dolardan 1.5 dolar civarına gerilemiş borsanın. Türkiye’de yatırımcılar hisse senedi piyasasını ‘oyun ‘’ olarak görüyor. Zaten halka açılan şirketler de aynı şekilde olaya bakıyor. Ya kendi parasını bir şekilde oyuna sokup çıkarıyorlar ya da şirket yerine sahiplerinin eline nakit geçsin diye bu işe giriyorlar. Çok güzel ve ciddi şirketler var ama maalesef bir o kadar da çürük elma var sepette. Bu dediğime en iyi örnek olarak şuna söyleyebilirim. 2021 yılında halka açılan şirketlerin değeri açılışa göre yüzde 30 düştü. Şimdi bu rakama bakarak kim halka açılan şirkete yatırım yapar. Bu yüzde 30 düşüş tamamı ile halka açılışta yatırımcıya tuzak kurulduğunu gösterir.

BÜYÜME DEĞİL KARLILIK DEVRİ

- Sizin finansman arayışında olan şirketlere tavsiye edeceğiniz başka yol ve yöntemler nelerdir?

- Benim önereceğim tek yol, şirketlerin nakit akışını çok iyi yönetmeleridir. En önemli kaynak da kendi işletme sermayelerindedir. İnanın Türkiye’deki şirketlerin yüzde 90’ı çok yanlış işletme sermayesi yönetimine sahipler. Sonuçta da sürekli nakit akışı sorunu yaşıyorlar. Bu dönem kesinlikle büyüme dönemi değil, karlılık ve nakit akışının iyi yönetilmesi devridir.

DÖVİZ BORCU OLANLAR SIKINTI ÇEKTİ

- Şirket borçlanmaları pandemi döneminde nasıl bir trend izledi? Şirketlerin borçları karşılama, ödeme yetenek ve kapasiteleri hakkında neler söylemek istersiniz?

- Çok zorlu bir dönem oldu. Özellikle döviz geliri olmadan döviz borcu olan şirketler çok zor duruma düştü. Bankalar iyice kredileri kesti, verse de bugün yüzde 25 faiz ile o borçların ödenme durumu yok. Bunu söylemek çok üzücü ama şu anda birçok şirket zor durumda. Yukarıda da belirttiğim gibi banka bilançolarında batık kredi oranı yüzde 4 gözüküyor ama BDDK’nın rakamlarını derinden incelerseniz bu rakamın yüzde 14 – 15 civarında olduğunu göreceksiniz. Kısacası borçlar yüzdürülüyor. Tabii ki sonsuza kadar yüzdürülemeyecek.

ŞİRKET BİRLEŞMELERİ OLMUYOR

- Türkiye’de şirket birleşmeleri yaygın olarak görülüyor mu? En büyük sorunlar nerede yaşanıyor?

- Ülkemizde yurt içi şirketlerin kendi aralarında birleşmeleri eskiden beri çok az olurdu. Şimdi ise yok hale geldi. Kimse başkasının derdini üstüne almak istemiyor.

BİZİMKİLER YURT DIŞINA YATIRIM YAPIYOR

- Devralmalar birleşmelere göre daha kolay gibi gözüküyor. Pandemi dönemi ve önümüzdeki dönemdeki devralmalar hakkında neler söylemek istersiniz

- Yakın zamana kadar Türkiye’ye yönelik Doğrudan Yabancı Yatırımlar yılda yaklaşık 20 milyar dolar civarındaydı. Geçen yıl 5 milyar dolara kadar düştü. Bu sene inanmayacaksınız ama şu anda negatifteyiz. Türk şirketleri dışarıya yatırım yapıyor. Türk şirketleri şu anda çok ucuz olmasına rağmen maalesef belirsizlik ve güven sorunu nedeniyle yabancı şirketler beklemeyi tercih ediyor.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner116

banner115

banner114

banner111

banner110