GİRAY DUDA
Gıda sektörünün önemli endüstri kollarından birisi de meyve suyu üreticiliği. Lezzeti ve sağlıklı yaşama katkıları nedeniyle tercih edilen meyve suyu üretimini, değişik yönleriyle MEYED Genel Sekreteri İpek İşbitiren ile Global Sanayici adına konuştuk.
- Sayın İpek İşbitiren, MEYED’i bize tanıtır mısınız? Yıllara göre kurumsal ve temsili üye sayınız nasıl artış gösteriyor? Sektörü hangi oranda temsil ediyorsunuz ve bu konudaki hedefleriniz nedir?
- Meyve suyu endüstrisinin değer zincirinde yer alan 46 firmadan oluşan üye yapısıyla etkin ve kapsamlı bir temsil platformu oluşturan MEYED, sektörün yatırımcı ve profesyonellerinin yanı sıra, gıda sanayi, sağlık, beslenme gibi konulardaki paydaşları ile bütünleşmiştir. İlgili Bakanlıklar ve resmi kurumları, uzman akademisyenleri, tüketicileri, uluslararası sivil toplum kuruluşlarını, medya mensuplarını, sayıları milyonlarla ifade edilen çiftçi ve tarım emekçisini bir araya getiren dev bir ekosistemin de ortak odak noktasıdır.
1993 yılında kurulan ve ülkemizin meyve suyu üreticilerinin yanı sıra, ambalaj ve hammadde sağlayıcı firmaları da bünyesinde buluşturan MEYED, Uluslararası Meyve Suyu Üreticileri Federasyonu (IFU) ve Avrupa Meyve Suyu Birliği (AIJN) gibi çok uluslu platformlarda ülkemizi temsil etmektedir.
MEYED ayrıca, Avrupa Meyve Suyu Sektöründe Kar Amacı Gütmeyen Endüstriyel Öz Denetim Kuruluşu SGF (Sure-Global-Fair) ve bağımsız akredite laboratuvarlar ile iş birliği içerisinde, dürüst rekabet ve kalite kontrolünün sürdürülebilirliği için çalışmalar yapmaktadır.
1 MİLYON TON MEYVE İŞLİYORUZ
- Yakın dönemde meyve suyu sanayicileri, hammadde, yani meyve sıkıntısı çektiklerini söylüyorlardı. Şu anda meyve suyu sektöründe hammadde temini açısından yaşanan bir sorun var mıdır?
- Ülkemizin yıllık yaklaşık 20 milyon ton düzeyinde olan meyve üretiminin yaklaşık 1 milyon tonu meyve suyu endüstrisinde işleniyor. Endüstrimiz, yurt genelinde yaklaşık 1 milyon çiftçiden alım yapıyor, milyonlarca kişiye ve hane halkına gelir sağlıyor.
Meyve suyu endüstrisi, ülkemizde erkek istihdamının yüzde 15’ni, kadın istihdamın ise yüzde 30’ni sağlayan tarım sektöründe, sürdürülebilir iyi tarım uygulamalarının yaygınlaştırılmasını kolaylaştırır ve kırsal kalkınmaya yarar sağlıyor.
Endüstrimiz, Türkiye geneline yayılmış bir fabrika ağı ile, bu fabrikaların yer aldığı bölgelerdeki tarım üreticileri ile üretim ayağındaki arz – talep dengesinin sağlanabilmesi için çok yakın çalışıyor.
ÇİFTÇİYLE BİRLİKTE ÜRETİM YAPIYORUZ
- Sanayicilerin kendileri meyve üretimine girmiyorlar herhalde, değil mi? Şu anda meyve çiftçiden mi alınıyor, üretim konusunda sanayicinin ya da örgütlerinin kontrol, denetim ve yönetimi söz konusu mu?
- Endüstrimiz, beklenti ve ihtiyaçlarını çiftçi ile paylaşır. Pek çok şirket, üreticilerle birlikte kendi bahçelerini hayata geçirmektedir. İlaçlama, gübreleme gibi konularda, düzenli eğitimler gerçekleştirilmektedir.
Endüstrimiz, tarım üreticisi ve tarıma dayalı sanayi açısından en hakkaniyetli sistem olan sözleşmeli tarımı önemsemektedir. Tesisleri hammaddeye yakın yerlerde kurmaktadır. Tüm tedarik zincirinde ürünün doğru şekilde muhafaza edilmesi için tüm lojistik gereklilikleri ciddiyetle yerine getirir. Hammadde fabrika kapısından girdikten sonra hızla üretim bandına sokulacak şekilde sevkiyat ve üretim planlaması yapar ve gerçekleştirir.
Biz, küresel rekabet gücüyle ülke ekonomisine, beslenme açısından faydasıyla insana yarar sağlayan ürünler üretiyoruz. Bu ürünler için, hammaddemiz olan meyvede, en uygun türler üzerinden hareket ediyoruz. Ve bunu yaparken de tamamen bilimsel yol izleyerek dünyadan da ayrı davranmıyoruz.
TEK BİR ÇÜRÜK MEYVE, KALİTEYİ BOZAR
Türkiye coğrafyasının bize sağladığı inanılmaz zenginliklerin, başta tarım üreticileri olmak üzere ülkemize daha fazla yarar sağlaması için, çiftçinin eğitimine de büyük önem veriyoruz. Meyve üretim sürecinin tarlada uygun gübre ve çok iyi belirlenmiş ilaçlama metodu ile bir arada gitmesi lazım. Dünyada insan sağlığına hiç zarar vermeyecek uygulamaları takip ediyoruz.
Bir diğer önemli konu, işlenecek meyvelerin belirli bir standartta olması gerekiyor. Tek bir çürük meyve, fabrikalardaki meyve işleme sürecini ve ürün kalitesini bozabilir. Ürünler analiz ediliyor, çok sıkı bir denetim mekanizmasından geçiyor. Yüzlerce parametreye bakılıyor. MEYED bu konuda bir hakem görevi üstleniyor. Raftan bir ürünü alan her tüketici de bizim oto kontrol zincirinin bir halkası durumunda.
Tüm bu konularda, çiftçiler, birlikler, ilgili kamu kurumları ve Bakanlığımız ile yakın bir koordinasyon içerisinde çalışıyoruz.
ARAZİLERİN BÖLÜNMEMESİ ÖNCE ÜRETİCİYE YARIYOR
- Meyve üretiminde çok şikâyet konusu olan tarla ve bahçelerin hızla bölünmesi konusunda alınan önlemler sektöre olumlu katkılarda bulundu mu?
- Tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesinin önlenmesi amacıyla 2014 yılında yapılan düzenleme, aslen öncelikle tarım üreticisine yarıyor. Belirli ölçeklerle üretim, çiftçinin geliri açısından önemli. Diğer yandan ölçek, tarımsal arazilerin verimliliğini artırdığı için endüstriye de fayda sağlıyor.
Bu bağlamda, meyvecilik tarım havzaları konusu da önemli. Meyve havzaları konusunda Bakanlığımızla yakın çalışma içindeyiz. Bu konuda, MEYED’in görüşleri dikkate alınıyor. Geçmişte Mersin ve Tarsus bölgesi hiç narın olmadığı bölgeler iken bugün nar meyvesinin en büyük yetiştirme alanları oldu. O bölgede ağırlıkla narenciye ve zeytin varken şimdi ağırlıkla nar olmaya başladı. Mersin-Silifke hattı komple çilek oldu. Bu şekilde hem ölçek ekonomisi hem de bilinçli çiftçi yakalanmış oluyor.
Meyve havzası projesi ile sanayi ve ekim alanları bir entegre harita oluşturdu. Önce ağacın ekim yeri belirleniyor ve sonra buna en yakın fabrika alanı belirleniyor. Bu fabrikaların meyve havzalarının bulunduğu bölgelerde yapılması önemli. Meyve üretimi, hasadı ve satışı çok sistematik bir şekilde yapılmalı. Ayrıca toplandıktan sonra da hızlı bir şekilde gitmeli. Meyvenin tipine ve hasat sürecine göre değişken olmakla birlikte misal elmayı 60 günde, vişneyi 30 günde işliyorsunuz. Çok ciddi bir planlamaya ihtiyaç var. Ve tabii ki zayiatı minimuma indirecek şekilde nakliyata uzaklık olmalı. Limana da yakın olmalısınız ihracat hızı için.
İYİ MAHSUL SANAYİCİYİ DE SEVİNDİRİYOR
- Türkiye’de son dönemin en önemli tartışma konularından birisi gıdadaki pahalılaşma. Muhtemelen aynı konu meyveler için de geçerlidir değil mi? Bu artışlar meyve suyu sektörünü nasıl etkiliyor?
- Meyve fiyatlarında, yılın meteorolojik durumu paralelinde oynamalar işin doğasında var. İyi bir sezon, iyi bir mahsul, üreticinin olduğu kadar sanayicinin de yüzünü güldürüyor.
AVRUPA’DA YÜZDE 100 TERCİH EDİLİYOR
- Meyve suyu üretimi ve tüketimi dünyada ve Türkiye’de hangi yönlerde ilerliyor? Türkiye’nin ihracatının yıllara göre durumu nedir?
- Avrupa Meyve Suyu Birliği (AIJN) 2017 tarihli en son raporu çerçevesinde, dünya genelinde bir önceki yılın meyve suyu tüketimi, 35,9 milyar ton düzeyinde gerçekleşti. Dünya meyve suyu pazarı, yaklaşık 11,5 milyar ABD doları düzeyinde gerçekleşiyor.
Bu pazarda büyük ağırlığın yüzde 100 meyve sularında olduğu görülüyor. Dünyadaki yeni tüketici trendleri ve beklentileri, bir yandan da ihracatı daha fazla artırma, tarım üreticisini daha fazla alımla destekleme fırsatı getiriyor.
Endüstrimizin 2016 yılında TÜİK verilerine göre 183 Milyon ABD doları olarak gerçekleşen ihracatı, veriler 2017 yılında yaklaşık yüzde 17’lik bir büyümeyle 215 Milyon ABD doları seviyesine çıktı. Meyve suyu ithalatı ise, 2017 yılında 16 milyon ABD doları olarak gerçekleşti ki bir sene önce 18,3 milyon ABD doları seviyesinde idi.
Doğal hammaddelerden, yerli kaynak kullanılarak ürettiğimiz meyve suyu, düzenli bir şekilde yüzde 90’ı aşan oranda dış ticaret fazlası ile ülkemiz ekonomisine yarıyor. Endüstrimiz, yurt genelinde yaklaşık 1 milyon çiftçiden alım yapıyor, milyonlarca kişiye ve hane halkına gelir sağlıyor.
İÇ PAZAR YÜZDE 8 BÜYÜDÜ
2016 yılında 2,5 milyar TL düzeyinde gerçekleşen Türkiye meyve suyu pazarı (iç tüketim) ise, 2017 yılında yüzde 8 büyüme ile 2,7 milyar TL düzeyinde gerçekleşti.
Türkiye’de, 1970’li yılların başında kişi başına yarım litrenin altında kalan meyve suyu tüketimi, 2000’lerden sonra güçlü bir artış ivmesi gösterdi. 2016 yılında tüketim 8,7 litre seviyesinde ulaştı. Yine de dünya ortalaması göz önüne alındığında, gidecek çok yolumuz var.
Kişi başı yıllık meyve suyu tüketimi, ABD’de ve Kanada’da 40 litre ve Avrupa Birliği ülkelerinde ise ortalama 25 litre düzeyindedir.
KÜRESEL ISINMAYA KARŞI ÇÖZÜM
- Meyve ve sebzelerin üretilmesindeki çevresel problemler daha da artan biçimde tartışılıyor. Meyve suyu üreticileri ve derneği, Türkiye ve dünya açısından çevresel sorunları nasıl değerlendiriyor?
Meyve suyu endüstrisi, küresel ısınma problemine yapısal çözüm sunan ender sektörlerdendir. Temel hammaddesi ağaçlardan elde edilen endüstrimiz, kendi gelişimiyle iklim değişimi sorunun çözümüne yarar sağlıyor.
ORGANİK MEYVE SULARI
- Organik olarak tanımlanan meyvelerin de meyve suyu üretiminde kullanılması söz konusu mudur?
- Burada önemli bir hususa dikkat çekmek isterim. Organik meyve suyu üretimi için iki şart vardır. Hammadde organik sertifikasyonu olan bir bahçede üretilmeli ve organik sertifikasyonu olan bir tesiste işlenmeli. Organik meyve suyu tanımı için ikisinin birden karşılanması gerekiyor.
- Zaman zaman medyada haber konusu olan gazozlarda alkol bulunduğu türünden haberler sektörde nasıl etki yaratıyor?
- Meyve suyu endüstrisinin ve MEYED’in gündeminde böyle bir konu yer almıyor.
ALKOLSÜZLER İÇİNDEKİ PAYIMIZ YÜZDE 10
- Türkiye’de tüm içeceklerin sıralaması yapıldığında nasıl bir grafik görüyoruz?
Su da dahil olmak üzere, tüm alkolsüz içecekler sıralamasında meyve sularının payı, yıllara göre yaklaşık yüzde 10 ya da biraz altında gerçekleşmektedir. Bu sıralamada, hem hane içi, hem de hane dışı tüketim göz önüne alınmaktadır. Soğuk tüketilen içecekler arasında evlere en çok giren ürün, meyve sularıdır.
AB’DE 6 MİLYAR TON TÜKETİLİYOR
- Türkiye’de ve dünyada yüzde 100 veya konsantre meyve suyu gibi diğer kademelerdeki satış oranları ne miktardadır?
Avrupa Meyve Suyu Birliği’nin (AIJN) bu konudaki 2017 tarihli en son verilerine göre, bir önceki yıl toplam 9,3 milyar litre olarak gerçekleşen AB meyve suyu tüketiminin 6 milyar tonluk kısmının yüzde 100 meyve sularından, 3,3 milyar tonluk kısmı da nektarlardan oluşmaktadır.
Aynı veriler dahilinde, 6 milyon tonluk yüzde 100 meyve suyu kategorisinin yaklaşık 2/3’ü, içindeki saf suyunun büyük kısmı buharlaştırılarak ‘konsantre edilmiş’ meyve konsantresinden üretilmektedir. Meyve suyu konsantresi, saf suyun buharlaştırılması dışında, yüzde 100 meyve suyundan oluşur.
MEYVE SUYUNA ŞEKER VE KATKI MADDESİ KONMAZ
- Yüzde 100’lük oran tüm meyve suları için geçerli midir? Bunlara şeker ilavesi yapılmakta mıdır?
- Türk Gıda Kodeksi’ne (TGK) göre meyve suyu ve benzeri içecekler; meyve oranına göre çoktan aza yüzde100 meyve suyu, meyve nektarı, meyveli içecek ve aromalı içecek olmak üzere 4 gruba ayrılıyor. Bu kategorizasyon Avrupa’da da aynı şekilde yapılıyor.
Meyve suyu, tümüyle meyveden dönüşen, eklenmiş şeker ve koruyucu katkı içermeyen, meyve oranı yüzde100 olan içecektir.
Yüzde100 meyve suyundan sonra meyveye en yakın içecek kategorisi, içerdiği meyve oranı, üretildiği meyveye göre değişim gösteren meyve nektarlarıdır. Meyve nektarları yüzde25 ile yüzde99 arasında meyve oranına sahip olabilir. Limon, vişne gibi tatları çok ekşi olan ya da şeftali kayısı gibi çok yoğun kıvamlı olan bazı meyvelerin suyunu doğrudan tüketmek uygun değildir. Bu nedenle bu meyvelerin suları belirli bir miktar suyla seyreltilir ve tat dengesinin sağlanması için şeker ve/veya bal ilave edilir.
Diğer kategoriler ise meyve oranı yüzde10 – 24 arasında değişebilen meyveli içecek ve meyve oranı yüzde 0 - 9 arasında değişebilen aromalı içecek kategorileridir. Bu iki grubun besleyici değeri meyve suyu ve meyve nektarına göre düşüktür.
TÜRKİYE’DE ÖNCE ELMA, SONRA PORTAKAL SUYU
- Türkiye’de ve dünyada hangi meyve suları daha çok tercih ediliyor?
Türkiye’de yüzde 100 meyve suyunda ise birinci sırada elma yer alıyor. Sonra portakal ve diğer ürünler geliyor. Yüzde 100 meyve suları, doğrudan meyvenin kendisini içerir.
Nektarlarda ise, şeftali en çok tüketilen ürün. Sonrasında karışık meyve suları geliyor. Üçüncü sırada da vişne yer alıyor.
Altını çizmek isterim ki, gerek yüzde 100 meyve sularında, gerekse nektarlarda, hiçbir şekilde koruyucu katkı maddesi kullanılmamaktadır. Bu konuda regülasyonlar çok sıkıdır.
İhracatta hem yüzde yüz meyve suyu hem de nektarda varız. Ancak dünyada yüzde yüz meyve suyuna talep her geçen gün daha da artıyor. Dolayısıyla bizim de gideceğimiz yer orası yüzde yüz meyve suyu. Bunun için de ülkemizde meyve ağacı sayısını ve meyve üretimini arttırmaya önem veriyoruz.
MEVSİM DÖNÜŞÜMLERİNDE KUTLUYORUZ
- Dünya Meyve Suyu Günü’nün dünya çapında belirlenmiş bir tarihi var mıdır? Diğer ülkeler de bugüne ilişkin faaliyetlerde bulunmakta mıdır? Dünya Meyve Suyu Günü’nü ne tür etkinliklerle değerlendiriyorsunuz?
Küresel bir inisiyatif olan Dünya Meyve Suyu Günleri, sektörümüzün ve ham maddemizin doğal dönemselliği paralelinde, farklı ülkelerde farklı günlerde kutlanır. Ülkemizde ve örneğin İspanya’da, kutlama zamanları genellikle mevsim dönüşlerine gelir.
Bu etkinliklerde, endüstrinin ulusal ve küresel temsilcileri, kamu yönetimi temsilcileri, akademisyenler, medya mensupları, tüketiciler, meyve suyu severler bir araya gelir, önemli konular üzerinde fikir ve görüş alışverişinde bulunulur. Medya ve sosyal iletişim ağları üzerinden paylaşımlar gerçekleşir. Etkinliğin farklı coğrafyalarda, farklı zamanlarda kutlanıyor olması, aslında daha fazla fikri paylaşıma fayda sağlıyor. Gerek misafir ettiğimiz uluslararası isimler, gerek dış ülkelerde katıldığımız etkinlikler, küresel endüstriye entegrasyonumuzu daha da güçlendiriyor.
Ülkemizde bu bağlamda MEYED organizasyonunda düzenlenen ve endüstrinin en önemli yıllık buluşması olan Juiceful Istanbul Summit etkinliklerinin 9.su, 10 Mayıs 2018 Perşembe günü, Renaissance Istanbul Polat Bosphorus Hotel’de gerçekleşti. Meyve suyunun insan ve beslenme açısından, meyve suyu endüstrisinin de tarım ve ekonomi perspektifinden yararlarının ele alındığı etkinlikte, bu yararlar hakkında toplum genelinde yaygın bir bilinirlik oluşturmayı hedefleyen ‘Meyve Suyu Yarar’ iletişim platformumuzun da ilk duyurusunu gerçekleştirdik.
KAMU İLE BİRLİKTE ÇALIŞIYORUZ
- Sektörün kamudan beklediği teşvik, kredi benzeri talepleri veya alınması gereken idari kararlar var mı?
- Ham maddesi tarıma dayalı, ekonomiye, kalkınmaya ve toplum beslenmesine yarar sağlayan sektörlerin başında gelen meyve suyu endüstrisinin büyümesi, ülkemize daha fazla yarar sunması için önem taşımaktadır. Endüstrimiz, farklı sektörleri de içine alan değer zincirleri oluşuyor. Ayrıca, üreticilerin ürünlerini değerlendirebilecekleri pazar büyüyor, çeşitleniyor.
Bu açıdan, tüketimin ve üretimin doğal büyüme seyrinin, çiftçi ve sanayici arasındaki ilişkinin istikrarının korunması önemlidir.
Ülkemizin tarım ürünlerinin, tüketim zamanı baskısı olmadan, coğrafi kısıtlardan kurtulmuş bir şekilde tüm dünyada rekabetçi ve katma değerli bir şekilde satılabilir olmasını sağlayacak teşvik sistemleri, hukuki çerçeveler ve alt yapılar için ilgili tüm kurumlar ve kamu yönetimi ile karşılıklı anlayış ve iş birliği içerisinde olmaya önem veriyoruz. Önemli olan ülkesel çıktımız ki bunun için de çeşitliliği korurken doğru mekanizmalarla verimliliği daha güçlü kılmak önem taşıyor.