40 yıllık araştırmanın ürünü Kafkas Atları ve Nart Destanları
Kafkasya’nın Atları/M. Tekin Koçkar/ Karaçay-Malkar Bilim ve Kültür Araştırmaları Derneği Yayınları/Araştırma/ 304 sayfa
Eskişehir Osmangazi üniversitesi, Halkbilim Araştırma ve Uygulama Merkezi Öğretim Görevlisi M. Tekin Koçkar'ın Kafkasya Atları kitabı çıktı. Kitapta Kafkasya'da yetiştirilen at ırkları, halkların at kültürleri ve Nart destanları gibi sözlü edebiyat ürünleri ele alıyor. Koçkar kitapla ilgili olarak, "Kafkasya’nın Atları kitabı bütün Kafkasya’da günümüzde yetiştirilen at ırkları, bölgede yaşayan Adige (Çerkes-Kabardey), Abhaz, Karaçay-Malkar, Oset, Çeçen-İnguş, Dağıstan, Azerbaycan halklarının at kültürleri, gelenekleri ve Nart Destanlarını içeren sözlü edebiyatlarını da kapsıyor. Bölgede M.Ö. 3 binli yıllarda başlayan atlı kültürün günümüze kadar geçirdiği aşama gözler önüne serilmeye çalışılıyor. Bölgede yaşamış eski kültürler olan Maykop ve Koban kültürleri ile Meot, İskit, Sarmat, Alan gibi halkların bölgede bıraktığı izlerin günümüze kadar yansıması ele alınıyor. Mümkün olduğu kadar çok kaynaktan yararlanılarak yapılan bu çalışma yaklaşık 40 yıllık bir araştırmanın ürünü olarak ortaya çıktı. Kitabı, Karaçay-Malkar Bilim ve Kültür Araştırmaları Derneği’nden edinebilirsiniz.
……………
Özbekistan’ın zengin tarihine odaklanmış bir çalışma
Anadolu'dan Semerkant'a Semerkant'tan Anadolu'ya Hakkında Bilgiler/Ekrem Hayri Peker/Gece Kitaplığı/Tarih Referans Kitapları/286 sayfa
Bu çalışmamda çok sevdiğim Özbekistan’ı size tanıtmak istedim.
2005-2008 yılları arasında Özbekistan’da yaşayan Ekrem Hayri Peker 2013 yılı Kasım ayında tekrar bu ülkeye gitti ve önemli merkezleri bir daha gezip inceledi. Özbekistan’ı tanıtan bir kitap ortaya çıkardı. Peker, ‘Anadolu'dan Semerkant'a Semerkant'tan Anadolu'ya Hakkında Bilgiler’ kitabını şöyle tanıtıyor: “Kitabımda Özbekistan'da yaşadıklarımı, gözlemlerimi, Bursa ve Osmanlıyla bağlantılarını yazdım. Emir Sultan'ın, Ali Şir Nevai'nin, Emir Timur'un, ünlü astronom Uluğ Bey'in, Babur Şah'ın, İmam Buhari'nin dolaştığı yollardan geçtim. Buhara'nın, Semerkant'ın, Hokant'ın, Margilan'ın, Fergana'nın, Keles'in tarih kokan havasını soludum. Semerkant'ta Uluğ Bey'in kurduğu medresede ders veren Kadızade-i Rumi'yi ve Timur'un gözdesi bu şehirde muhteşem yapılara imza atan Lami Çelebi'nin dedesi Ali bin İlyas'ın yaptığı yapıları aradım. Eski Buhara'nın on iki kapısını gezdim. Bu kapılardan birinden Enver Paşa, Hacı Sami Bey ve Türkistanlı yurtseverler son yolculuklarına çıkmışlardı. Türkiye tarafından restore edilen Nakşibendi dergâhına gittim. Hokant hanlarının sarayının önündeki parkta ‘dağlar kızı Reyhan’ı dinledim. Dünyanın en eski şehri, ipek kenti Margilan'ın sokaklarında dolaştım. Özbekistan'ın en iyi pirincini üreten Çongara'yı buldum. UNESCO tarafından yaşayan kültürel miras olarak ilan edilen dünyanın en eski yaşayan 7 kentinden birisi olan Hiva’yı gezdim.”
Özbekistan’ın tarihi kentlerinin Bursa ve Anadolu ile bağlarını mektuplar şeklinde yazıya döken Peker, çalışmasını seyyahların anılarıyla daha da zengin hale getirmiş. Kitap, Özbekistan'a yatırım yapmak isteyen işadamları, tarih meraklıları ve bölgeye gitmek isteyenler için çok yararlı bir eser.
…………………………..
Duayen sigortacı İlham Saner’in anıları ‘Bir Hayat Böyle Geçti’de toplandı
Bir Hayat Böyle Geçti-İlham M. Saner/Yayına hazırlayan Birant Yıldız/Anı/ Nesnel Medya Yayımcılık/240 sayfa
Sigortacılık mesleğinin gelişmesine ve sektöre hizmetlerde bulunmuş olan duayen isim merhum İlham Saner’in anıları “Bir Hayat Böyle Geçti”de toplandı. Sigorta Tatbikatçıları Derneği’nin de kurucularından olan İlham Saner, anılarını “Bir Hayat Böyle Geçti” adlı kitapta kaleme aldı. Nesnel Medya Yayımcılık bünyesinde, Sigorta Dünyası Genel Yayın Yönetmeni Birant Yıldız tarafından yayına hazırlanan kitap okurlarıyla buluştu. Aksigorta’nın katkılarıyla, Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen ve Aksigorta Genel Müdür Yardımcısı Fahri Altıngöz’ün önsözleri ile çıkan 240 sayfalık eserde, merhum duayen İlham Saner’in hayatı, kariyeri ve iş dünyasına tavsiyeleri yer alıyor. Kitabın arka kapağında Gülen şu ifadeleri kaleme alıyor: “İlham Saner iş dünyamızın, özellikle de finans ve sigorta sektörünün çok iyi bildiği bir isim, bir duayen. 1923 doğumlu. Bir ulusu tekrar ayağa kaldırmanın heyecanıyla işine sarılan o fedakar Cumhuriyet kuşağının mensubu. Bu kitabı sadece sigorta sektörü çalışanları veya gençler değil, mesleği veya yaşı ne olursa olsun herkes okumalı.”
……………………
Birinci Meclis’in en heyecanlı günleri ve İkinci Grup’un tarihine bakış
Salâhattin Köseoğlu bir Osmanlı subayı olarak başladığı askerlik hayatını Balkan, Çanakkale savaşlarıyla, Kafkas-Doğu Cephesi kumandanlığıyla sürdürdü. Mütareke döneminde Anadolu’ya ilk geçenlerdendir. Merkezi Sivas’ta bulunan Üçüncü Kolordu’nun Kumandanlığına getirildi ve Kazım Karabekir’in Onbeşinci, Ali Fuat Cebesoy’un Yirminci Kolordusuyla birlikte Anadolu hareketinin dayandığı başlıca askerî birliklerden birini yönetti. Kolordusuyla birlikte Sivas Kongresi’nin güven içinde yapılmasını sağladı. 1920’de kolordusu lağvedilip Merkez Ordusu’na dönüştürülünce, Aralık 1920-Nisan 1923 arasında Birinci Meclis’in çalışmalarına Mersin milletvekili olarak katıldı. İkinci Grup’un kurucuları arasında yer aldı. Meclis’in üstünlüğü, başkumandanlık kanunu, seçim kanunu, temel hak ve özgürlükler ile İstiklal Mahkemeleri konusunda Birinci Meclis’te muhalefetin en önemli simalarından biri oldu. Nisan 1923’te kurulan İkinci Meclis’e katılmadı. Ahmet Demirel tarafından titizlikle hazırlanan Salâhattin Köseoğlu’nun anıları, Birinci Meclis’in en heyecanlı günlerinin ve İkinci Grup’un tarihinin en önemli kısımlarına ışık tutuyor.
………………………
Ticaret yaparken 50 ülkede dikkat edilecek noktalar
Uluslararası İş Kültürü/Yayına hazırlayan Özkan Aydın/Pazarlama-Tanıtım/Orta Anadolu İhracatçılar Birliği Yayınları/308 sayfa
Orta Anadolu İhracatçılar Birliği (OİB) Genel Sekreteri Özkan Aydın tarafından hazırlanan "Uluslararası İş Kültürü” kitabı uluslararası ticaret yapan aktörlere önemli bilgiler aktarıyor. Aydın kitabı şöyle tanıtıyor: “Dünyada her ülkenin kendine özgü yaşam ve iş yapma kültür ve gelenekleri vardır. Bu gelenekler bazen bir başka kültüre mensup insanlara garip bile gelebilir. Ancak, her ülkenin kültürel değerlerine ve geleneklerine büyük saygı duyulması insan olmanın bir şartıdır. Özellikle iş insanları için bu gelenekleri bilmek işlerini çok kolaylaştırabilir ya da işlerini zorlaştırabilir. Bir ülkeye iş için giderken hep o ülkenin istatistiklerine, bizim ürettiğimiz malı nereden ve ne kadar aldığına bakılır. Hiçbir zaman o ülkenin iş kültürü nedir, toplantı ya da sofra gelenekleri nedir diye bakılmaz. Daha doğrusu merak dahi edilmez. Kitap bu eksikliği kapatmayı amaçlıyor.” Ana hatlarıyla 50 ülke için anlatılan önemli noktalar şöyle: Dış ticarette uluslararası iş kültürü ve önemi, tanışma ve selamlaşma, vücut dili, kurumsal kültür, sofra adabı, kıyafet, hediye. Çalışmayı OİB’den temin edebilirsiniz.
……………….
Kurtuluş Savaşı’na gönüllü katılan bir Alman Yüzbaşı’nın gözlemleri
Mustafa Kemal'in Ordusunda Bir Alman Yüzbaşı- Asker Kanı Baltık'tan Kemal Paşa'ya/Yazar: Hans Tröbst, Çevirmen: Yüksel Pazarkaya/TÜYAP Yayınları/Anı-Mektup-Günlük, Araştırma-İnceleme, Tarih/334 sayfa
Birinci Dünya Savaşı sonu… Almanya ve Osmanlı İmparatorluğu’nun içinde olduğu İttifak Devletleri yenilmiş… Mağlup devletlere ağır koşullar dayatılıyor. Baltık cephesinde piyade yüzbaşı olan ve ülkesindeki boyun eğmeyi içine sindiremeyen Hans Tröbst, Türkiye’de Mustafa Kemal liderliğinde bir direniş başlatıldığını duyar. Bu direnişe katılmak üzere Varna üzerinden gizlice İstanbul’a gelir. Burada bulduğu birkaç bağlantı sayesinde Anadolu’ya geçer ve Kurtuluş Savaşı’nın sonuna kadar Anadolu’da kalır. Tröbst, çeşitli görevlerle köyden köye, cepheden cepheye dolaşır, Lozan Antlaşması’nın imzalandığı gün Türkiye’den ayrılır. Birkaç yıl sonra da Anadolu’da geçirdiği iki yılı kaleme aldığı anıları kitap olarak yayımlanır. Çok iyi bir gözlemci olan Tröbst’ün anıları, ne bir güzellemedir ne de yergi… Alman yüzbaşı, Anadolu’nun insanını, değişken doğasını, köyleri, kentleri, dönemin yaşam koşullarını güçlü bir anlatımla sergiliyor. Gördüklerini, yaşadıklarını yer yer Homeros, Goethe, Schiller ve diğerlerinden alıntılarla süslerken, işin içine mizah katmayı da ihmal etmiyor.