Sıkıntı ve umut kardeş gibi sanki… Ekonomiden sıkıntılı haberler geliyor. Ancak özel sektörün girişimleri yarınlara ilişkin umutları yeşertiyor.
İhracatçı birlikleri daha fazla ihracat için var gücü ile çalışıyor. Gıda sektörünün en önemli ihracatçılarını bünyesinde toplayan İHBİR’in Başkanı Kazım Taycı son dönemde havada geçiriyor neredeyse yaşamını.
Derdi herkesi ihracatçı yapmak. Şöyle diyor:
- İhracata değen değerlenir. Daha çok ihracatçı daha çok ihracat demek. Bunun için herkesi ihracata yönlendirmeye çalışıyoruz. Bir kere yapsalar yetiyor. Gerisi gelir zaten.
Bu yüzden Kazım Taycı’yı her önemli etkinlikte görüyoruz. İstanbul’da en büyük gıda fuarının organizasyonunu o gerçekleştiriyor. Yeni Almanya’daki Anuga’da onun ağırlığını hissediyoruz.
İhracata fuarla destek konusunda İstanbul Ticaret Odası’nın hakkını vermek gerekiyor. İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç şöyle demişti:
- Milli katılımlar konusunda uzmanlaştık. Özellikle KOBİ’leri anahtar teslimi fuarlara katıyoruz. Böylece ihracata büyük destek veriyoruz.
Özel sektörden gelen iyi haberler bu iki örnekten ibaret değil. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu 115 ülkenin odalarını bir çatı altında birleştiren ve merkezi Paris’te bulunan Dünya Odalar Federasyonu’nun Başkanlığı’na seçildi.
Yani artık bizim odaların başkanı dünya odalarının da başkanı oldu.
Rifat başkan seçimin ardından Türkiye’ye döndü ve bölge toplantılarının başlattı.
Marmara, Ege, Karadeniz bölgelerinde tüm odaları bir araya getirip sorunlara çözüm aramaya yeni atılımlar yapmaya kararlı görünen Rifat Başkan bir de şu mesajı verdi:
- Proje fabrikası haline gelen, yerel kalkınmanın itici gücü olan Oda ve Borsalarımızda, yeni kurumsal kapasite inşa etme sürecini, hizmet kalitesini artırmak için yapılacakları istişare ettik.
Peki odalar yerel kalkınmanın itici gücü olarak neler yapıyor? Hemen Antalya’da güzel bir örnek verelim. Büyük bir mücadele ile Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı seçilen Ali Bahar ve yönetim kurulu üyeleri son olarak yaptıkları etkinlikle tam da itici güç örneği verdiler…
Antalya ülkemiz ekonomisi için en önemli sektörlerden biri olan tarımda yeni açılımların kapısını araladı.
Markalaşmadan yerel üretime tarımın nasıl hareket etmesi, nasıl desteklenmesi gerektiğini tartışıldı ve çözüm önerileri sunuldu.
Başka bir itici güç örneğini Gaziantep Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Akıncı’nın Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ile birlikte yaptığı coğrafi işaret çalışmasında gözlemledik. Bu konuda Gaziantep örnek olacak boyutlarda başarı kazanmış durumda.
Adana Ticaret Odası Başkanı Atilla Menevşe’nin Lezzet Festivali sırasında anlattığı projelerin de hayata geçmesinin kente büyük bir atılım yaratacağını düşünüyoruz.
Gelelim bu konudaki atılımın başına çeken İstanbul Ticaret Borsası’na… Başkan Ali Kopuz önderliğinde düzenlenen Borsa Meydanı buluşmaları artık kalın bir kitap haline geldi.
Bu toplantılarda sektörlerin önü açılıyor, bilgi paylaşımı yapılıyor. Diğer odalara da örnek olacak geniş katılım projelerine, karar vericiler, yani Ankara’daki yetkililer de katılıp eli taşın altında olanların durumlarını öğreniyor.
Yani Borsa Meydanı’nda Ankara sahadan bilgi alıyor. Sahadakiler de Ankara’nın görüşleri konusunda bilgi sahibi oluyor.
Sektörlerin muhteşem buluşmaları özel sektör kuruluşlarının nasıl bir itici güç olabileceğinin en önemli göstergesi sayılabilir.
Başkan Ali Kopuz’un projesi sadece Borsa Meydanı değil… Bir kere çok sayıda önemli ismin katılımı ile deprem bölgesinde üretimin yeniden canlandırılması için işbirliğine imza atıldı.
İkincisi yerel kalkınmanın, tarımın ve dolasıyla gıdanın önemine dikkat çekildi. Ali Kopuz’un şu tespiti kayıtlara geçecek özellikteydi:
-Sürdürülebilirliğin sağlanması hem günümüz hem gelecek için büyük öneme sahip. Bu anlamda Tarım Bakanlığımızın bu alanda attığı adımların sonuçlarını göreceğimize inanıyorum. Stratejik ürünlerde alım politikasının ve hububat stoklarımızın artırılmasını muhtemel felaketlere karşı ülkemizin gıda güvenliği konusunda atılmış adımlar olarak değerlendiriyoruz. Aynı şekilde tarımsal üretimin bir planlama doğrultuda yapılması arz talep dengesini arttırması ve fiyat istikrarını sağlaması sonucunu doğuracaktır. Bu noktada genel tarım sayımını çok önemli buluyorum.
Ali Kopuz’un bu sözlerini Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ahmet Bağcı şöyle tamamladı:
- Bakanlık olarak deprem bölgelerinin yeniden ayağa kaldırılması için tüm imkanlarımızı seferber ettik.
Evet odalarda gelen haberler iyi ve umut veriyor. Bu yarışın bazı yerel yönetimlerde olduğunu da gözlemliyoruz. Ama tamamında olmasını çok arzu ederiz.
Eğer sizin de böyle bir arzunuz varsa önümüzdeki yerel seçimlerde tercihinizi doğru yapmalısınız.