İki ay önceki yazım “Akaryakıta da yüksek oranlı ve arka arkaya gelen zamlar, kurdaki hızlı ve dengesiz yükseliş ve oynamalar bizim günlük üretim planlarımızı, hesaplarımızı altüst ediyor. Her gün oturup yeni planlama ve gelir-gider hesabı yapmaya mecbur kılıyor” diye sona eriyordu.
Henüz ortada döviz kurundaki çılgın tırmanışlar yoktu. Elektrik ve doğalgaza her ay olağan biçimde gelen zam füzeleri tabii ki vardı ve biz bu zamların geri alınması için talepte bulunuyorduk. Hammadde fiyatları ve yurt içi tedariklerimizin maliyeti de bizim tahminlerimizin çok ötesine gitmiyordu.
Sonra, ‘tarihi günler’ yaşamaya başladık. Merkez Bankası’nın arka arkaya yaptığı faiz indirimleri döviz kurlarını çığırından çıkardı. Her yeni gün, kurların yukarı yönlü yaptığı atakları izliyorduk ve bu ataklar hiç durmuyordu. Nereye kadar gideceğini hiç kimse bilmiyordu.
Satın aldıklarımızın maliyetini hesaplamakta zorlanıyorduk. Yurt içine ve dışına hangi fiyattan mal satacağımızı saptayamıyorduk. Ürünlerinin sevkiyatı için önceden güzel kontratlar yapmış olanlar artık kar-zarar düşünmeden, müşteriyi kaybetmemek adına faaliyetlerini sürdürdüler. Yıl sonunda bir sonraki yıla dönük bütçe planı yapanlar, bu planlarını her gün revize ediyorlardı.
Sonra 2022’ye adım attık. Elektrik ve doğalgaza yine şaşırtıcı oranlarda zam yapıldı. Bunun dışında, asgari ücret, vergiler, ulaşımdan başlayan zam zinciri birbirini izledi. Bu ortamda, iğneden ipliğe her türlü ürün de hiç olmadığı kadar yükseldi.
Enflasyon açıklanınca gördük ki biz üreticilerin enflasyonu yüzde 80’e yaklaşmış. Yani bu kadar yüksek oranda enflasyona maruz kalmış, bu ortamda üretmişiz ve bunu tüketime yansıtamamışız. Bizim bildiğimiz, yaşadığımız sorunlar TÜİK endekslerinde de belgelendi.
2022’ye başladık ve ileriye doğru yol alıyoruz. Toz duman, sisli ortam tam olarak kalkmış değil. İş dünyasının en büyük kabusu enflasyon dizginlenemez halde. Her gün kendimize, arkadaşlarımıza sorduğumuz ve yanıtlarını alamadığımız çok fazla soru var. Önümüzü net göremiyoruz.
Şimdi “Piyasaların ivedilikle istikrara kavuşmasını sağlayacak acil önlemler alınmasını ve öngörülebilirliğin temin edilmesini bekliyoruz.” Alınan önlemler var ama etkileri zayıf. Örneğin kredi faizleri düşeceğine daha da yükseliyor.
2021’de yine pandemi ortamında güven, inanç ve şevkle ihracat rekorunu kırdık. Hedefimiz daha da büyümek. Şeffaf, katılımcı bir yönetişim tarzı ile doğru adımlar atılarak ilerlersek ortamı kısmen düzeltme olanağı bulabiliriz. Yaşadığımız hasarı telafi edip koşmak istiyoruz. Bunu başarırsak sadece biz değil herkes kazanacak.
Değerli sanayici dostlarıma 2022 yılında her türlü sıkıntımızın geride kaldığı, sağlıklı üretim günleri diliyorum.