Yazımın başlığını yakın zamandaki önemli bir seçim kampanyası sloganından adapte ettim. Kime ait olduğunu sanıyorum hepiniz biliyorsunuz.
Aslında ben de uzun zamandır böyle bir yaklaşıma, yenilenmeye ihtiyaç olduğunu düşünüyordum. Türkiye sanayi sektörünün önde gelenleri de aylardır bu talepleri içeren açıklamalar yapıyorlar.
Her yazımda sanayi göstergelerine ve anlamlarına değiniyorum. Kısa bir dönemi gösteren veriler daha uzun dönemli ele alınınca başka ve daha önemli bir nitelik kazanıyor. Genel sanayi ve sektörlerden örnek vereyim:
- İstanbul Sanayi Odası Türkiye PMI Ekim’de 45,8 olarak gerçekleşti. Nisan ayından bu yana, yani 6 aydır eşik değer olan 50,0’nin altında kaldı.
- Ekim’de büyüme gösterip 50,0’nin üstüne çıkan tek sektör 5 ay sonra gıda sektörü oldu.
- Zorlu talep ortamının devam ettiği tekstil sektöründe, yeni siparişlerdeki yavaşlama Ekim ayında da belirgin bir şekilde sürdü. Zayıflama eğilimi 17. aya ulaştı. Firmalar üretim, istihdam ve satın alma faaliyetlerini de azalttı.
- Ana metal sanayi üretiminde Haziran 2023'te başlayan düşüş eğilimi bu yılın Ekim ayı itibarıyla da devam etti. Yeni sipariş girişinin zayıflamasına bağlı olarak üretim yavaşladı, firmalar istihdam ve satın alma faaliyetlerini de daralttılar.
Benim özellikle vurgulamak istediğim şey, olumsuzlukların aylardır süregitmesi. Enflasyonla Mücadele Programında kurun baskılanması, sanayici-ihracatçıları aylardır sıkıntıya sokuyor. İSO Başkanı Erdal Bahçıvan dostumun deyişiyle, “sorumlusu bizim olmadığımız ekonomik koşullardan en çok olumsuz etkilenen biz oluyoruz”.
İhracat pazarları çok kolay elde edilemiyor. Sanayici dostlarımın yaşamları yeni pazarlar bulmak veya var olan pazarları korumak için uçaklarda geçiyor.
Sanayimizin küçülmesini dikkate alıp hızlı bir koruma-büyüme dönemine geçmemiz gerekiyor. Enflasyonla mücadele programında, doğrudan sanayi sektörünü dikkate alan bir nefes alma uygulamasını yaşama geçirmeliyiz.
Aslında bizim her fırsatta dile getirdiğimiz bu talepleri ekonomi yönetimi ve sanayi yönetimi de gayet iyi biliyor. Sanayi Bakanı sayın Fatih Mehmet Kacır, günlerini sanayi odalarının, OSB’lerin, sektör toplantılarının içinde geçiriyor. Bizi dinleyip bize kendi düşüncelerini anlatıyor. Ay sonunda İSO Meclis Toplantısında, kısa süre önce de Çerkezköy’de aramızdaydı.
Küçülen sanayinin yeniden büyütülmesi çok büyük bir zorunluluk. İkiz dönüşüm koşulları kapımızda. Kazanamayan şirketler bu yatırımlara da girişemeyecek ve pazarlarda da kazanamayacak. Endüstri 4.0 ve sanayi-yapay zeka adaptasyonlarına girişemeyecek.
Sonuçta ortaya çıkıyor ki herkes sorunun farkında ve büyük geri dönüşü de yine hep birlikte yapacağız. Önemli olan bir an önce, hızla, uygun biçimde yapmamız.
2024’ü tamamlarken olumsuzlukların geride kalmasını, umutların yeşermesini diliyorum. Tüm sanayici dostlarıma bereketli, sağlıklı, güzel günler diliyorum.