Türkiye’de üretilen ve ithal edilen kimyasallar Avrupa Birliği’nde olduğu gibi kayıt altına alınacak. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ülkemizdeki mevzuatların AB ile uyumlu hale getirilmesi konusunda çalışmalara başladı. Yeni yönetmelik, zararlı maddelerin sınıflandırılması, etiketlenmesi ve ambalajlanması konusunda önemli yenilikler getiriyor.
İnsan sağlığı ve çevre için risk taşıyan zararlı madde üreten ya da ithal eden firmalar, 01 Haziran 2014 tarihinden itibaren ‘Kimyasallar Kayıt Sistemi’ aracılığıyla bildirim yapmak zorunda. Bildirim, AB’ye uyumda ilk aşama. 2015 ve sonrasında pazara sunulan maddeler insan sağlığı ve çevre için risk taşıyorsa zararlı madde sınıfı, etiket ve güvenlik bilgi formlarında yer alacak.
Maddelerin ve Karışımların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanmasına ilişkin CLP Tüzüğü (Classification Labelling and Packaging) Avrupa Birliği’nde 20 Ocak 2009 tarihinde yürürlüğe girmişti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Avrupa Birliği’nin çevre mevzuatına uyum çalışmaları kapsamında 2013 yılı sonunda, “Maddelerin ve Karışımların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanması Hakkında Yönetmelik”i yayımladı. 2014 yılı sonunda firmalara ‘Kimyasallar Kayıt Sistemi’ aracılığıyla ürettikleri veya ithal ettikleri maddeleri 01 Haziran 2014 tarihinden itibaren bildirim yükümlülüğü getirildi. 01 Haziran 2015 tarihinden sonra yönetmeliğin belirttiği esaslara göre sınıflandırma, etiketlendirme ve ambalajlama yapmak zorunlu olacak.
Yönetmeliğe konu madde ve karışımları üreten ya da ithal eden firmalar, bu maddelerin tehlike bilgilerini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunacak, Bakanlık ise ulusal bir sınıflandırma ve etiketleme envanteri oluşturacak. Türkiye’de pazara sunulan ve risk içeren tüm nihai ürünler de AB ile uyum çerçevesinde hazırlanan Maddelerin ve Karışımların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanması Hakkında Yönetmelik kapsamında yer alıyor. Yönetmelikle birlikte ürünlerin tehlike sınıflandırmaları etiket ve güvenlik bilgi formlarında bulunacak.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) kimya sektörü firmalarını yeni yönetmelik konusunda bilgilendirmek üzere bir toplantı düzenlendi. İKMİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Faik Bitlis, Türkiye ekonomisi ve ihracatında önemli bir yere sahip olan kimya sektörünün, Avrupa’daki kimyasallarla ilgili REACH ve CLP Tüzüğü gibi mevzuatlar dolayısıyla yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ülkemizde de bu konudaki çalışmaların hız kazandığını belirtti. Bitlis, İKMİB olarak kimya sektörü firmalarına yeni yönetmeliklere uyum sürecinde kurdukları yardım masaları aracılığıyla danışmanlık hizmeti sunduklarını, firmaları bilgilendirme ve karşılaştıkları sorunlara çözüm bulma konusunda yardımcı olduklarını dile getirdi.
Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü Kimyasallar Yönetimi Dairesi’nden Çevre ve Şehircilik Uzmanı Ahu Çekim, sektör firmalarının yoğun katılım gösterdiği toplantıda, Maddelerin ve Karışımların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanması Hakkında Yönetmelik hakkındaki detayları aktardı. Yeni yönetmelikle madde ve karışımlar için, ‘tehlike’ yerine ‘zararlı’ ifadesinin geldiğini, zararlı sınıfı sayısının ise 28’e yükseldiğini söyledi. Çekim, sunumunda yeni zararlılık sembollerini de tanıttı. Yönetmelik kapsamında yer alan zararlı madde üreten veya ithal eden firmaların http://online.cevre.gov.tr adresindeki ‘Kimyasallar Kayıt Sistemi’ aracılığıyla ürettikleri veya ithal ettikleri maddeleri 01 Haziran 2014 tarihinden itibaren bildirim yükümlülüğü bulunuyor. Maddeler için 01 Haziran 2015, karışımlar için 01 Haziran 2016 tarihinden sonra yönetmelik usul ve esaslarına göre sınıflandırma, etiketleme ve ambalajlama yapma yükümlülüğü başlayacak.