İstanbul Sanayi Odası, kısa bir süre önce açıkladığı İSO 500 araştırmasının ardından “Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu çalışması sonuçlarını da kamuoyuna sundu.
İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, sonuçları değerlendirirken 2022 yılında küresel ekonomiyi şekillendiren üç ana faktörü göz önünde bulundurmakta yarar olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Bunlardan en önemlisi hiç kuşkusuz bugün de dünya ekonomisini etkilemeye devam eden enflasyonun geri dönmesiydi. Merkez bankaları neredeyse tüm dünyada bu konuya odaklanarak para politikalarını sert şekilde sıkılaştırmıştı. İkinci faktör, 2022 yılının hemen başında patlak veren Ukrayna-Rusya savaşıydı. Bu savaş ile birlikte özellikle lojistik ve tedarik sorunları ortaya çıkmış, jeopolitik riskler üst seviyelere yükselmişti. Ayrıca Çin’de yeni bir pandemi korkusuyla alınan kapanma önlemleri de dünya ekonomisini etkisi altına almıştı.
KÜRESEL EKONOMİDE ‘ÇOKLU KRİZLER’ DÖNEMİ
Bütün bu faktörlere iklim değişikliğinin etkilerini artırması ve teknolojik rekabetin hızlanması da eklenince, 2022 yılı küresel ekonomi açısından “çoklu krizler” dönemi olarak tarihteki yerini aldı.
İSO İkinci 500 sonuçlarını bu çerçevede değerlendirdiğimizde ilk dikkat çeken hususlardan biri, küresel ekonomik daralmaya rağmen İSO 500’e göre daha küçük ve orta ölçekteki şirketleri kapsayan İkinci 500 Büyük şirketlerinin yüzde 19,3 ihracat artışı yakalamasıdır. Bu artışla İkinci 500 şirketlerinin hem toplam Türkiye ihracatı hem de İSO 500’ün ihracat performansından olumlu yönde ayrıştığının altını çizmek isterim. Üretimden satışların yüzde 104,8 artmasında da önemli rol oynayan bu gelişme, ülkemizin ihracat potansiyeli açısından son derece sevindiricidir.
KARLILIKTA DÜŞÜŞ VAR
Bahçıvan, İkinci 500’ün temel karlılık rasyolarına bakınca, 2021’deki zirvelere kıyasla hafif düşüş görüldüğünü belirterek, “Ancak yüksek enflasyon ortamı ve kurların etkisiyle maliyetlerin hızla arttığı bir yılda bu durumun olağan karşılanması gerektiğini ve her şeye rağmen kar-zarar dengesinin yönetilebildiğini söylemek gerekiyor.” dedi.
2023 NASIL OLACAK GÖRECEĞİZ
Erdal Bahçıvan, AR-GE ve teknoloji yoğunluklarındaki eksikliğe dikkat çektiği konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Özetlemek gerekirse, yıl genelinde sanayi sektörünü etkileyen iç ve dış faktörler düşünüldüğünde İSO İkinci 500’ün genel olarak başarılı bir yıl geçirmiş olduğunu söylemek mümkün. Ancak 2022’de öne çıkan olumlu gelişmelerin uzun vadede sürdürülebilir olup olmadığını ekonomi politikalarında yeniden bir kırılmanın yaşandığı 2023’ün verileri ile çok daha net bir şekilde analiz edebileceğiz.”