Fransa’nın başkenti Paris’te Antalya’nın “2016 Botanik Expo’su” bayrağını devraldığı tören için OECD binasına gidiyoruz... Otobüste CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Milletvekili Tunca Toskay, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Çetin Osman Budak, Orta Anadolu Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Osman Bağdatlıoğlu ile o günlerde Uluslararası Sergiler Bürosu (BIE) Başkan Yardımcılığı görevini yürüten Necil Nedimoğlu var.
Deniz Baykal ile Tunca Toskay, sık sık Antalya’nın turizm ve tarımdaki potansiyeline vurgu yapıp, daha da gelişebileceğine dikkat çekerken 8’inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın attığı adımları anımsattım:
- Rahmetli Özal turistik tesisler için arazi tahsisleri yapmasaydı, Antalya bu noktada olur muydu?
Deniz Baykal, Antalya’nın turizmde öne çıkışının ilk adımlarının 1960’lı yıllardaki planlamalardan itibaren atıldığını savundu:
- Ulaşılan başarıyı bir-iki kişiye bağlamamak gerek. Elbette Turgut Bey’in risk alarak o tahsisleri yapması Antalya’nın yararına olmuştur. Ancak, tüm emeği geçenleri anımsamak gerek.
- Ulaşılan başarıyı bir-iki kişiye bağlamamak gerek. Elbette Turgut Bey’in risk alarak o tahsisleri yapması Antalya’nın yararına olmuştur. Ancak, tüm emeği geçenleri anımsamak gerek.
Tam bu noktada 1974 yılına döndü:
- Yıl 1974, Maliye Bakanıyım. Antalya’da bir kağıt fabrikası yapılması gündeme geldi. Kağıt fabrikasının yapılmasını tüm Antalyalılar istiyordu. Çünkü, yeni bir iş kapısı olacaktı.
- Ne oldu, bir pürüz mü çıktı?
- Ben Antalya’nın turizm potansiyelini de düşünerek o kağıt fabrikasının yapılmasını istemiyordum. Ancak, doğrudan ortaya çıkıp karşı durmak da kolay değildi.
- Ne yaptınız peki?
- Kağıt fabrikası yeşil ve mavinin cenneti Antalya’ya yapılmasın diye çok uğraştım. Tüm bunları el altından yaptım.
- Sonunda başardınız değil mi?
- Evet, sözünü ettiğim kağıt fabrikası Mersin’e kuruldu.
Ardından tekrarladı:
- Yani, Antalya bugün Türkiye’nin turizm başkenti haline geldiyse, epey kişinin çabası, emeği var...
- Antalya 2011’de kaç turist ağırlamış oldu? Çetin Osman Budak yanıtladı:
- 10.5 milyonu geçtik...
- Turizm geliri ne kadar?
- 7 milyar doların üzerine çıktı.
- Tarım ve çiçek geliri ne kadar?
Osman Bağdatlıoğlu yanıtı verdi:
- Sebze-meyve ihracatımız 600 milyon dolar... Çiçekte de 80 milyon dolar düzeyindeyiz.
OECD binasında yapılan sunumda dikkat ettim, Antalya dünyada en çok ziyaret edilen 4’üncü kent olarak görünüyordu.
Yani, Antalya Türkiye’nin turizm başkenti olmakla kalmıyor, dünyada da ilk sıralarda yerini alıyor...
Nitekim bazı Rus turistler, yapılan anketlerde Antalya’yı ayrı bir ülke sandığını belirtiyor... “2016 Botanik Expo’su”nun Antalya’yı tarım ve turizmde daha da yukarılara taşıyacağı şimdiden görünüyor...
Nitekim bazı Rus turistler, yapılan anketlerde Antalya’yı ayrı bir ülke sandığını belirtiyor... “2016 Botanik Expo’su”nun Antalya’yı tarım ve turizmde daha da yukarılara taşıyacağı şimdiden görünüyor...
Antalyalı’nın bu yolda tek yürek oluşu da beklentileri yukarı taşıyor...
Bana önceden bidirilen yer var, o masaya gelmek istemem
Paris’te Pullman Otel’in büyük salonlarından biri... Antalya’nın “2016 Botanik Expo’su” bayrağını devralması nedeniyle gala gecesi var... Bayrağı bizzat alan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile İzmir’in “2020 Expo’su” adaylığı sunumunu yapan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ana masada birlikteler.
Aynı masada MHP Genel Başkan Yardımcısı Tunca Toskay, Antalya Valisi Ahmet Altıparmak, İzmir Valisi Cahit Kıraç, Türkiye’nin Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın da yerini almış
CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal, salona daha sonra girip, ana masanın yanından geçerken Eker ve Yıldırım, ayağa kalkıp yanlarına davet ettiler. Baykal, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı (ATSO) Çetin Osman Budak’la birlikte oturduğumuz masaya yöneldi:
- Bana daha önce bildirilen yer burası. Antalya Valisi Ahmet Altıparmak, Baykal’ın yanına geldi:
- Lütfen buyrun sayın Baykal...
Baykal, teşekkür etti:
- Sayın Valim, böyle iyiyim. Bana daha önce bildirilen masada oturmayı tercih ederim.
Acaba Baykal bu tavrıyla doğru mu yaptı?
