Yıl 1987… Hüsnü Özyeğin’in Finansbank’ı yeni kurduğu günler… Özyeğin ve yakın ekibinden Ömer Aras, bankada kadro oluşturmak için transfer atağına geçmişti.
Özyeğin, daha önce Genel Müdürlük görevinde bulunduğu Yapı Kredi’den ekip toplarken, Aras 3 yıl çalıştığı Citibank’a yöneldi:
- Citibank’taki kadro, bankacılık sektörünün şampiyonlar ligi oyuncuları gibiydi.
Citibank’tan gözüne kestirdiği çalışma arkadaşlarından birine odaklandı:
- O bankacı arkadaşı Finansbank’a transfer edebilmek için kendimden daha yüksek maaş vermem gerekiyordu, verdim.
Ömer Aras, yıllar sonra o günleri anımsadığında kendisinde şu anlayışın hakim olduğunu dikkat etti:
- Finansbank’a transfer yaparken hiç, “Aldığım arkadaşlar arasında benden iyileri çıkar. Hüsnü Bey onları benimseyip, beni şutlar” diye düşünmedim.
QNB Finansbank Yönetim Kurulu Başkanı Aras, geçenlerde Levent Erden’in Next Akademi programına katıldı, 37 yıllık bankacılık deneyimini, yönetim anlayışını, krizlerde izlediği stratejiyi anlattı:
- Yöneticilik kariyerim ilk başladığından beri hep, “Kendinden daha iyisini işe al” anlayışıyla hareket ettim.
Özyeğin’in kurduğu Finansbank’ta iyi bir kadroyla çalışmanın yararını krizlerde daha iyi anladıklarını belirtti:
- 1994 Tansu Çiller krizi, 1998 Rusya krizi, 2001 krizi, 2008 Lehman krizi… Bu krizlerin hepsinde iyi sınav verdiysek, iyi bir kadroyla birlikte çalışmaktan kaynaklandı. Kurulan iyi kadro, bankayı bugünlere taşıdı.
İş Bankası’nın 100 yaşına yaklaştığını, Yapı Kredi ile Garanti Bankası’nın da 70’li yaşlarında olduğunu kaydetti:
- Finansbank 34 yaşında. Genç yaşına rağmen sektöre en çok genel müdür bizim bankadan çıktı. Yani, sektöre genel müdür yetiştirmede ilk sıralardayız.
İyi elemanları toplayan şirket ve kurumlarda her türlü sorunun göğüslenebildiğini vurguladı:
- İyi elemanların motivasyonu her koşulda daha yüksek oluyor. Dolayısıyla iyi elemanların kariyer basamaklarını hak ettiği şekilde çıkması, yükselmesi gerekiyor. Böyle davranan şirket ve kurumlar faydasını görür.
Aile şirketlerinden örnek verdi:
- Aile şirketlerinde genellikle üst yönetim aile fertlerinden oluşur. Aile ferdinin o makamı hak edip etmediğine bakılmaz. Bu da sıkıntıya yol açar.
QNB Finansbank Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Aras’ın kendi yaşamından, bankacılık geçmişinden aktardığı örnek, “liyakat”ın önemini ne kadar güzel ortaya koyuyor değil mi?
Düşünceli ve şefkatli yönetim öne çıkıyor
QNB Finansbank Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Aras, COVID-19 süreci için önce şu yorumu yaptı:
- Soru, hiç bilmediğimiz yerden gelmiş gibi olduk.
Bankanın 13 bin çalışanının yüzde 75’ini 2-3 haftada uzaktan çalışabileceği sistemi kurduklarını belirtti:
- Önceliğimiz çalışma arkadaşlarımızın sağlığı oldu. Teknoloji ekibimiz başarılı performansla uzaktan çalışma sistemini hayata geçirdi. Çalışma arkadaşlarımızın evlerine tablet bilgisayar gönderdik. İnternet bağlattık.
Çalışanların bankadaki koltuk ve sandalyelerini evlerine gönderdiklerini kaydetti:
- Ayrıca, üst yönetimdeki arkadaşlarımızın makam araçlarını şubelerde fiziki olarak çalışması gereken personelimize tahsis ettik. Toplu taşımayı kullanmalarını durdurduk.
Uzaktan çalışma konusunda bankanın son durumunu paylaştı:
- Genel Müdürlük birimlerindeki arkadaşlarımızın yüzde 80’i evden çalışıyor. Şubelerde bu oran yüzde 40 düzeyinde.
COVID-19 süreciyle birlikte öne çıkan yönetim anlayışını şöyle özetledi:
- Düşünceli ve şefkatli yönetim…
Beraber çalışmanın elektriği kayboluyor
QNB Finansbank Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Aras, uzaktan çalışmanın gündeme getirdiği dezavantajlar konusundaki gözlemlerini şöyle sıraladı:
· Beraber çalışmanın sağladığı elektrik kayboluyor.
· İlişki kurma, problem çözme, yaratıcılık yüz yüze çalışma ortamında daha iyi gelişiyor.
· Usta-çırak ilişkisi kopuyor.
Uzaktan çalışmanın etkisini bankadan farklı bir veriyle ortaya koydu:
- Banka içi evliliklerin 2020’de çok düştüğünü gözlemledik.
Çalışan profili çok değişiyor
QNB Finansbank Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Aras, bankalarda çalışan profilinin değişimine örnek vermek için geçmişe döndü:
- Örneğin bankamızda “analitik düşünen ekip” oluştururken istatistik mezunları aldık. O günlerde Hacettepe Üniversitesi İstatistik Bölümü Dekanı beni arayıp, “İstatistik mezunlarını istihdam ettiğiniz teşekkür ederim” dedi.
Son yıllarda “duygusal, sanatsal tarafı iyi olan” personel aldıklarını belirtti:
- Çalışan profilimiz inanılmaz değişti. Örneğin bizim bankada bir “tasarım ofisi” var. O bölümdeki arkadaşlarımız çalışma süreçleri tasarımı, bankacılık hizmeti tasarımı yapıyorlar.