Bildiğiniz gibi geçen ay Soma’da bütün milletimizi yasa boğan bir iş kazası yaşadık. Bundan böyle iş yeri yöneticilerimizin işçi sağlığı ve iş güvenliği konusuna her zamankinden daha fazla odaklanacaklarına inanıyorum. Buna katkıda bulunmak amacıyla bu ayki yazımızda işçi sağlığı ve iş güvenliğinden söz edeceğiz.
DÜNYADAKİ DURUM Uluslararası Çalışma Örgütü’nün verilerine göre, günümüzde Dünyada 1.2 milyarı kadın olmak üzere 3 milyar civarında iş gücü bulunuyor. Her gün yaklaşık 1 milyon iş kazası meydana geliyor.Bu kazalar ve yine meslek hastalıkları sonucu her yıl 2.3 milyon insan hayatını kaybediyor. Çok daha fazla insan da sakat kalıyor.
TÜRKİYEDE’Kİ DURUM Türkiye’de, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'ne göre 2013'te 1235 işçi yaşamını yitirdi. 103'ü kadın ,1132'ü erkek, 59’u çocuk, 22’si göçmendi. Ölüm en çok inşaat sektöründe yaşandı. Devlet İstatistik Enstitüsü verilerine göre 2013 yılına ait Türkiye’deki iş kazalarına ve meslek hastalıklarına ilişkin durum aşağıdaki gibidir;
TÜRKİYE’DE İŞ KAZASI Son 12 ay içinde istihdam edilenlerden yüzde 2.3’ü bir iş kazası geçirdi. Bu oran erkeklerde yüzde 2.8 iken, kadınlarda yüzde 1.3 olarak gerçekleşti. Toplam iş kazası geçirenlerin yüzde 81.6’sını erkekler oluşturdu.
SEKTÖRLERE GÖRE İŞ KAZASI Sektörel olarak incelendiğinde, madencilik ve taş ocakçılığı sektöründe iş kazası geçirenlerin oranı yüzde 10.4, elektrik, gaz, buhar, su ve kanalizasyon sektöründe iş kazası geçirenlerin oranı yüzde 5.2 iken, inşaat sektöründe iş kazası geçirenlerin oranı yüzde 4.3 oldu.
YAŞ GRUBUNA GÖRE İŞ KAZASI Son 12 ay içinde istihdam edilen 15-24 yaş grubundaki fertlerde iş kazası geçirenlerin oranı yüzde 1.9 iken, 25-34 yaş grubunda bu oran yüzde 2.3, 35-54 yaş grubunda yüzde 2.6 ve 55 ve daha yukarı yaştakilerde ise yüzde 2 olarak gerçekleşti.
EĞİTİM DÜZEYİNE GÖRE İŞ KAZASI Son 12 ay içinde istihdam edilen lise altı eğitimlilerin yüzde 2.8’i bir iş kazası geçirirken, genel lise mezunlarında bu oran yüzde 1.7, lise dengi meslek okul mezunlarında yüzde 2.4, yüksek öğretim mezunlarında ise yüzde 1 olarak gerçekleşti.
İŞTEKİ KONUMUNA GÖRE İŞ KAZASI İşteki duruma göre, iş kazası geçirenlerde en yüksek oran yüzde 2.6 ile kendi hesabına çalışanlarda gerçekleşti. Bunu yüzde 2.5 ile ücretli veya yevmiyeli çalışanlar, yüzde 1.6 ile işveren olarak çalışanlar izledi. Ücretsiz aile işçisi olarak çalışanlarda iş kazası geçirme oranı ise yüzde 1.4 olarak tahmin edildi.
MESLEK GRUPLARINA GÖRE İŞ KAZASI Meslek grupları itibarıyla, ‘sanatkarlar ve ilgili işlerde çalışanlar’da iş kazası geçirenlerin oranı yüzde 4.8 ile ortalamanın (Yüzde 2.3) üzerinde gerçekleşti. İş kazalarının en düşük gözlendiği grup ise yüzde 0.8 ile ‘büro ve müşteri hizmetleri’ oldu.
İŞYERİ BÜYÜKLÜĞÜNE GÖRE İŞ KAZASI İşyeri büyüklüğüne göre, son 12 ayda iş kazası geçirenlerin en yüksek olduğu işyeri büyüklüğü yüzde 3.4 ile “250-499” çalışana sahip işyerleri oldu. “1-9” kişi çalıştıran işyerlerinde iş kazası geçirenlerin oranı ise yüzde 2.2 oldu.
Son 12 ay içerisinde bir iş kazası geçirenlerin yüzde 63.7’si geçirmiş olduğu iş kazası nedeniyle belirli sürelerde işinden uzak kaldı.
TÜRKİYE’DE MESLEK HASTALIKLARI İşle bağlantılı bir rahatsızlık yaşayanların oranı yüzde 2.1 seviyesinde gerçekleşti
SEKTÖRLERE MESLEK HASTALIKLARI Sektörel olarak incelendiğinde, son 12 ay içinde işe bağlı sağlık sorununa maruz kalanların oranının en yüksek olduğu sektör yüzde 5.5 ile madencilik ve taş ocakçılığı sektörü oldu. Bu oran, istihdamın en yoğun olduğu tarım, ormancılık ve balıkçılık sektöründe yüzde 2, inşaat sektöründe yüzde 3.5, toptan ve perakende ticaret, lokanta ve oteller sektöründe yüzde 2.1, imalat sanayinde yüzde 2.7, toplum hizmetleri, sosyal ve kişisel hizmet faaliyetleri sektöründe ise yüzde 2.2 olarak gerçekleşti.
YAŞ GRUBUNA GÖRE MESLEK HASTALIKLARI İstihdam edilen ya da geçmişte çalışmış olanlardan son 12 ay içinde işe bağlı sağlık sorunu yaşadığını belirtenlerin oranı yüzde 2.8 ile en yüksek 35-54 yaş grubunda gerçekleşti. 15-24 yaş grubunda bu oran yüzde 1.2, 25-34 yaş grubunda yüzde 1.9 ve 55 ve daha yukarı yaştakilerde ise yüzde 1.5 olarak gerçekleşti.
EĞİTİM DÜZEYİNE GÖRE MESLEK HASTALIKLARI İstihdam edilenler ya da geçmişte çalışmış olanlardan hem lise altı eğitimliler hem de lise dengi meslek okulu bitirenlerde, son 12 ay içinde işe bağlı sağlık sorununa maruz kalma oranı yüzde 2.2 olarak gerçekleşti. Yüksek öğretim mezunlarında ise bu oran yüzde 2.1 olarak tahmin edildi.
İŞTEKİ KONUMUNA GÖRE MESLEK HASTALIKLARI Kendi hesabına çalışanların işe bağlı sağlık sorununa maruz kalma oranı yüzde 2.9 ile diğer gruplara göre yüksek oldu.Mesleklere göre en yüksek işe bağlı sağlık sorunu yaşayanların oranı yüzde 3.2 ile "sanatkarlar ve ilgili işlerde çalışanlar" grubunda gerçekleşti. Son 12 ay içinde işe bağlı sağlık sorunu yaşayanlardan yüzde 50.7’si, geçirmiş olduğu sağlık sorunu nedeniyle belirli sürelerde işinden uzak kaldı.
İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞGÜVENLİĞİNDE TEMEL AMAÇLAR Dünya genelinde ve Türkiye’de gördüğümüz bu tablo ve yaşadığımız Soma’daki facia ‘İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği’ çalışmalarının önemini yeteri kadar ortaya koymaktadır. ‘İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği’ çalışmalarının temel amaçlarını şöyle sıralayabiliriz:
• İşyerlerinde gerekli bütün güvenlik önlemlerinin alınması,
• İşçilerin tıbbi, fiziksel ve ruhsal açıdan en üst seviyeye çıkarılmasının sağlaması,
• Işyerinde sağlığa zarar verebilecek unsurların tespit edilmesi ve ortadan kaldırılması,
• İşçiler ile iş arasındaki uyumun sağlanması,
• Meydana gelebilecek sağlık sorunlarının ve meslek hastalıklarının zamanında tespit edilmesi,
• Hastalanan işçilerin tedavi olmalarının sağlanması,
• Çalışanların sağlık konusunda karşılaştıkları zararların objektif ve bilimsel yollarla belirlenmesi,
• İşyerindeki olası kazaların engellenmesi için önleyici uygulamaların tespit edilmesi
İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞGÜVENLİĞİNDE SORUMLULUKLAR
Yukarıda sıralanan bu amaçların yerine getirilmesi sadece işverenin sorumluluğunda değildir. Aynı zamanda çalışanlara da düşen sorumluluklar vardır.
İşverenler, işyerlerinde normal hijyenik şartların yanında, yapılan işin özelliklerine uygun olan çalışma ortamını da oluşturmak zorundadırlar. İşyerlerinde risklerin minimize edilmesi, tehlikelerin kaynağında yok edilmesi, bu konuda ilgili yöneticilere ve işçilere gerekli eğitimlerin verilmesi işverenin sorumluluğundadır. İşverenler ayrıca işçiye ve çevreye karşı kanunların kendilerine yüklediği diğer yükümlülükleri de yerine getirmek durumundadırlar.
Ancak unutmamak gerekir ki yapılan araştırmalar iş kazalarının yüzde 10-20’sinin yönetim hatalarından meydana geldiğini göstermektedir. Geriye kalan yüzde 80-90 oranının ise çalışanların hatasından ve kurallara uymamalarından kaynaklandığını görmekteyiz. Bu nedenle yukarıda belirttiğimiz gibi İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda çalışanların da sorumlulukları vardır.
Çalışanlar da kendi sağlıkları için iş güvenliği kurallarına uymalıdırlar. Mesleklerine ait bilgi ve beceriler yönünden kendilerini yetiştirmelidirler.Özellikle sağlıklarını etkileyecek ya da kazaya neden olabilecek unsurları öğrenmiş olmalıdırlar. Koruyucu ekipmanları mutlaka kullanmalıdırlar.
İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ KÜLTÜRÜ
Bugün kanun ve yönetmeliklerin zorunlu saydığı işletmelerde İşçi Sağlığı Ve iş Güvenliği Kurullarının olduğunu biliyoruz. Ne yazık ki bu kurullar bazı işletmelerde “kağıt üzerinde” olabilmekte ve göstermelik olarak çalışıyormuş gibi yapılabilmektedir. Oysa işletmeler bu konuya esas uğraştıkları işlere verdikleri önem düzeyinde odaklanmalı, iş güvenliğini bir işletme kültürü olarak benimsenmelidirler. Bu kültüre gore her zaman insanların sağlık ve güvenliğini güvenceye almak birinci öncelik olmalıdır. İşverenler bu konuda yapılması gereken yatırım ve diğer harcamalardan kaçınmamalıdırlar. Yöneticiler sorumlu oldukları esas iş süreçlerini kontrol ettikleri kadar o iş süreçlerindeki güvenlik unsurlarını da kontrol etmelidirler. Bu konuda her kademedeki çalışanlara eğitimler verilmeli ve muhtemel tehlikelere karşı tatbikatlar yapılmalıdır. Bu kültüre göre her şeyin başı insan sağlığı olmalıdır.
Gelecek ayki yazımızda da iş kazalarının nedenlerinden ve önleyici faaliyetlerden söz edeceğiz.