Ulkar Kimya, Türkiye’nin köklü ilaç şirketlerinden birisi olan Nobel İlaç’ın bünyesindeki aktif, önemli şirketlerden birisi. Ulkar Kimya Genel Müdürü Berkant Köseoğlu, Nobel’in stratejik üretim partneri konumundaki şirketin tüm çalışmalarının ayrıntılarını bizimle paylaştı.
- Sayın Berkant Köseoğlu, Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nin (ÇOSB) katılımcısı olarak Ulkar Kimya Sanayii Ticaret A.Ş. firmasını bize tanıtır mısınız?
- Ulkar Kimya, Ulkar Holding çatısı altında faaliyet gösteren Nobel İlaç’ın bağlı kuruluşlarından biri. Dolayısıyla da Nobel İlaç ile aynı kökten besleniyor. Bu yıl 70. yılını kutlayan Türkiye’nin köklü yerli sermayeli ilaç şirketlerinden Nobel’in yolculuğu eczacılık faaliyetleri ile birlikte 1954 yılına kadar uzanıyor. Bugün tüm çalışmalarını “Sağlık İçin Değer” yaklaşımı çerçevesinde gerçekleştiren Nobel İlaç, bu sayede hammaddeden bitmiş ürün üretimine kadar geniş bir yelpazede hizmet sunma kapasitesine sahip global bir ilaç şirketi haline dönüştü.
11 ÜRETİM TESİSİMİZ VAR
Günümüzde üretim ve Ar-Ge’ye yaptığı yatırımlarla hem ulusal hem de global ilaç sektöründe deyim yerindeyse oyun kurucu vasfını elinde bulunduran Nobel’in üçü Türkiye’de olmak üzere Kazakistan ve Özbekistan’daki toplam beş kampüsünde 11 üretim tesisi bulunuyor. Varlık gösterdiği coğrafyalardaki toplumların sağlığına değer katacak ürün ve hizmetlerin adresi olmak hedefiyle çalışmalarını sürdüren Nobel, 50'den fazla ülkeye ürün ihraç ediyor, 24 ülkede de kendi organizasyonları ile satış ve tanıtım çalışmalarını yürütüyor.
Türkiye’nin ilaçta dışa bağımlılığının azaltılması ve uluslararası standartlardaki ilaçları, herkes için erişilebilir kılma stratejisi doğrultusunda ürettiği nitelikli ürünlerle hem sektöre yön veren hem de Türkiye’nin ilaçtaki dış ticaret dengesine olumlu yönde katkı sağlayan Nobel İlaç’ın kaydettiği başarılarda, Ulkar Kimya’nın stratejik bir rolü bulunuyor.
ÇERKEZKÖY’DE ÜRETİMİMİZ YILDAN YILA BÜYÜDÜ
- Ulkar Kimya, etkin hammadde üretimi ile Nobel İlaç’ın yerli, güçlü ve sürdürülebilir yapıda kalmasına büyük destek sağlıyor değil mi?
- Nobel’in ilaç tedariğinin sürdürülebilirliğini destekleme hedefi çerçevesinde 1988 yılında başlattığı hammadde üretimi ve Ar-Ge yatırım atağı neticesinde Tekirdağ Çerkezköy’de yaklaşık 64.000 metrekare alan üzerine kurulan Ulkar Kimya, 1990 yılında ilaç etkin hammaddesi ve 1991 yılında ise mikropellet üretimine başladı. Artan taleplere daha hızlı ve daha kusursuz bir şekilde yanıt verebilmek adına 2005 yılında ise üretim tesislerini ve laboratuvarlarını genişleterek toplamda 14.000 metrekare kapalı alana ulaştı. 2007 yılında yeni Kalite Kontrol Laboratuvarlarını faaliyete geçirdi, 2009 yılı sonunda ise yeni ilaç etkin hammadde üretim tesisini tamamlaması neticesinde kapasitesini 6 kat artırmayı başardı.
Ulkar Kimya olarak ürettiğimiz kimyasal ilaçların hammaddeleri sayesinde küresel arenada Nobel’in güçlü duruşunu pekiştiriyoruz. Ayrıca Nobel İlaç’ın Ar-Ge ve üretim faaliyetlerine de katkı sağlama misyonumuz çerçevesinde EU GMP sertifikalarına sahip olan Çerkezköy’deki tesisimizde gerçekleştirdiğimiz uluslararası standartlarda ilaç hammadde üretimi ile hem Türkiye hem de global sağlık sektörü için değer yaratıyoruz.
YURT DIŞINA FASON ÜRETİM YAPIYORUZ
Ulkar Kimya olarak bir yandan Holding Şirketler Grubu’na hizmet veriyor diğer yandan da Avrupa, Rusya, CIS, Asya, Güney ve Kuzey Amerika ülkelerine ilaç hammaddesi ve kaplanmış mikropellet ihraç ediyoruz. Ayrıca, yurt dışındaki firmalara fason üretim hizmetleri sunarak global pazardaki varlığımızı sürekli bir şekilde genişletmeye odaklanıyoruz. Son zamanlarda ürün portföyü olarak yöneldiğimiz nadir hastalıklar kategorisinde de Türkiye’nin söz sahibi ülkelerden biri olması adına yoğun bir efor sarf ediyoruz.
Büyümenin, kalıcı başarının itici gücünün Ar-Ge faaliyetlerinden geçtiğine inanıyoruz. Bu anlayış doğrultusunda Ulkar Kimya çatısı altında yenilikçi bir altyapıya sahip olan ULKAR-GEM Ar-Ge laboratuvarlarımızda, nitelikli akademik personelimiz ile jenerik ilaç hammaddeleri geliştiriyoruz. 2018 yılı sonunda devlet onaylı Ar-Ge merkezi olarak tescillenen laboratuvarımızda, geliştirilecek olan ilaç aktif maddesinin patent araştırmaları, proses geliştirmeleri, analitik metot geliştirme ve validasyonları ile ürün ana dosyası hazırlayarak ticari üretime aktarılması işlemlerini gerçekleştiriyoruz. Yeni geliştirilecek jenerik ilaç hammaddesinin proses geliştirmelerini laboratuvar ölçekli olarak tasarlayıp daha sonra sırasıyla, pilot ölçekli ve ticari ölçekli üretimlere aktarıyoruz. An-Ge (Analitik Geliştirme) laboratuvarımızda tasarlanan hammaddelerin analizlerinde kullanılacak metotları geliştiriyor, valide ediyor ve sonrasında kalite kontrol laboratuvarına aktarıyoruz. Ayrıca, yerel üretimi artırmak ve dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla yurt dışı ortaklarla geliştirme ve teknoloji transferi projeleri yürütüyoruz.
NADİR HASTALIKLAR İÇİN ÜRÜNLER ÜRETİYORUZ
- Üretim tesislerinizde ne tür üretimler var? Ürün yelpazeniz hakkında bilgi verir misiniz? Firmanızın üretim kapasitesi, çalışan sayısı ve ihracat oranları nelerdir?
- Türkiye ilaç sektöründeki en güçlü aktörlerinden biri olmanın getirdiği sorumlulukla insanımıza hep daha iyisini sunmamız gerektiğine inanıyoruz. Yüksek kalite standartlarına sahip ürün portföyümüzü daha da genişletmek ve iyileştirmek için, Ar-Ge yatırımlarına her yıl bütçemizden daha fazla pay ayırıyoruz. Bu sayede de kurulduğumuz günden bu yana sağlık sektörüne yön vermeyi başarıyoruz.
Sahip olduğumuz bu vizyon ve Ar-Ge yetkinliklerimizden aldığımız güçle bugün Türkiye’de hammadde üretiminde en geniş molekül portföyüne sahip şirketi konumunda olan Ulkar Kimya’ya ait olan Çerkezköy’deki üretim tesisimizde, yaklaşık 285 ton hammadde ve 153 ton mikropellet üretim kapasitesine sahibiz. Son yıllarda stratejik planlamalarımızın bir uzantısı olarak yöneldiğimiz nadir hastalıklar kategorisi ile hem hayata geçirdiğimiz yeni ürünlerle hastalara çare olmayı hedefliyor hem Türkiye ekonomisine daha fazla katkı sağlamayı hedefliyoruz hem de ülkemizin sağlık sektöründe sahip olduğu gücü pekiştirmeye odaklanıyoruz. Ürettiğimiz ürünlerin yüzde 20’sini ihraç ederek ülkemizin iktisadi bağımsızlığını daimî kılmaya elimizden geldiğince destek olduğumuza inanıyoruz.
EKİBİMİZ DENEYİMLİ, BİLGİLİ
Halihazırda her biri işinin ehli 140 çalışanımız ve çevik organizasyon yapımızla çalışmalarımızın merkezine sürdürülebilirlik, hijyen, kalite ve güvenilirlik kavramlarını yerleştirerek Ar-Ge'den üretime, kaliteden teknik desteğe tüm iş süreçlerimizde katma değer yaratma hedefiyle yol alıyoruz. Ürettiğimiz ürünlerin insan sağlığı üzerinde bire bir etkili olan ilaç ve ilaç hammaddesinden oluşması nedeniyle çalışan profilimizin alanında deneyimli çalışanlardan oluşmasına dikkat ediyoruz. Bununla birlikte tecrübelerimizi aktaracağımız, kariyerlerine destek olacağımız gençlere de staj yoluyla destek olarak kariyerlerini daha doğru bir şekilde inşa etmelerine yardımcı oluyoruz.
‘TEKNOLOJİ ODAKLI SANAYİ HAMLESİ’NE DAHİL OLDUK
T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından başlatılan “Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi” kapsamına, yeni bir üretim tesisi kurmak üzere dahil olduk. Bu proje öncelikle Ar-Ge’sini yapacağımız 3 farklı ilaç hammaddesinin sonrasında yeni kurulacak üretim tesisine aktarılmasını içeriyor. Bu kapsamda T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mehmet Fatih Kacır 4 Mayıs günü fabrikamızı ziyaret ederek hem üretim alanlarımızı gezdi hem de projemizin son durumu hakkında bizden bilgi aldı. Kendisini fabrikamızda ağırlamaktan gurur duyduğumuz bu ziyarette Ar-Ge olarak süreçlerimizin devam ettiğini süreci hızlandırmak için elimizden gelen bütün gayreti sağlayacağımızı belirtik.
‘DİJİTAL DÖNÜŞÜMDE ADIM ADIM İLERLİYORUZ’
- Son yıllarda ülkemizin ve tüm sanayi kuruluşlarının gündeminde olan sanayide dijitalleşme, nesnelerin interneti gibi dönüşümlerde Ulkar Kimya Sanayi Ticaret A.Ş. hangi aşamadadır? Yapılan çalışmalardan örnekler verir misiniz?
- Günümüz iş dünyasını ve toplumsal hayatı şekillendiren kavramların başında dijital dönüşüm geliyor. Verinin akıllıca kullanılması ise şirketlerin rekabette bir adım öne geçmelerine olanak sağlıyor. Yapay zekâ sistemlerinin de iş süreçlerine entegre edilmesi, Ar-Ge, satış-pazarlama, satış sonrası hizmet süreçlerinin kusursuzlaştırılmasına katkıda bulunuyor.
Her gün milyonlarca veriyi işleyen ve bu verilerden yola çıkarak ürün ve hizmet portföyünü geliştiren bir şirket olarak, Nobel İlaç çatısı altında oluşturulan dijital dönüşüm stratejilerini kendimize yol haritası olarak belirliyoruz. Ulkar Holding altında faaliyetlerini sürdüren tüm grup şirketleri gibi biz de insan kaynakları, kültür ve yönetişim alanlarındaki dijital dönüşüm stratejilerimizi bütüncül bir çerçeve üzerine inşa ederek paydaşlarımıza kusursuz bir deneyim yaşatma noktasında etkin bir süreç yönetimine imza atmayı amaçlıyoruz.
Bu hedef doğrultusunda insan kaynakları, kültür ve yönetişim konularında gerçekleştireceğimiz projelerin dijital yetkinliklerimizi artırmaya ve iş süreçlerimizi en optimum şekilde kurgulamamıza katkı sağlamasına büyük bir önem atfediyoruz. Zira bu şekilde dijitalleşmenin getirdiği hızlı değişimlere daha kolay uyum sağlayacağımıza inanıyoruz.
ENDÜSTRİ 4.0 TEKNOLOJİLERİNİ ENTEGRE EDİYORUZ
Yanı sıra iş süreçlerimizi hızlandırma ve rekabetçiliğimizi güçlendirmeye katkı sağlamak adına benimsediğimiz veri odaklı yaklaşım sayesinde, bilgi teknolojileri altyapılarımızı güçlendirecek birtakım uygulamaları ve projeleri de hayata geçiriyoruz. Endüstri 4.0 teknolojilerini her geçen gün iş süreçlerimize daha fazla entegre ederek hız ve verimlilik artışı sağlıyoruz. Örneğin topluluk çatısı altında hayata geçirilen RISE with SAP4 HANA kapsamında ülkemizde ilaç sektöründe bir ilk olan dijital altyapı dönüşüm projemiz RubIQon ile yenilikçi uygulamaları işimize daha kolay entegre edebileceğiz. RubIQon, finansal süreçlerimizin daha hızlı işlemesine katkıda bulunacak. Veri analitiği ve yapay zekâ sayesinde tedarikçi seçiminden depo yönetimine kadar her aşamada hız ve verimlilik artışı sağlayacağız. Enerji ve atık yönetiminde de yapay zekayı kullanarak sürdürülebilirlik hedeflerimize daha kolay ulaşabileceğiz.
Elbette ki çalışmalarımız buna sınırlı kalmayacak. Benzer projeleri ve dünyadan iyi uygulamaları da radarımıza alarak dijital dönüşümümüzü sürdürülebilir kılma yolunda yapay zekâ gibi yenilikçi teknolojilerin yardımına başvurmaya devam edeceğiz.
KURUMSAL SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK PLANIMIZ YÜRÜRLÜKTE
- Sürdürülebilirlik ile ilgili çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Ar-Ge çalışmalarınızı bize anlatır mısınız?
- Çevrenin korunmasını ve sürdürülebilirliği iş süreçlerinin merkezinde konumlayan bir şirket olarak, hammadde üretiminden ürünlerin piyasaya sürülmesine kadar uzanan tüm süreçlerde sürekli gelişimi öncelikleyen çevreye duyarlı bir yaklaşımla hareket ediyoruz. İnsan sağlığına ve çevreye olan sorumluluğumuzun bilinciyle şekillenen sürdürülebilirlik vizyonumuz doğrultusunda, ekonomimizin, toplumumuzun ve ekosistemimizin sürdürülebilir gelişmesini desteklemeye odaklanıyoruz. Ulkar Kimya olarak, Nobel İlaç genelinde 2022 yılında başlatılan ve 2030 yılına kadar sürecek olan Kurumsal Sürdürülebilirlik Planımız çerçevesinde sürdürülebilirlik faaliyetlerimizi yapılandırdık. Bu plan dahilinde sağlık hizmetlerine erişimi artırmayı, yaşanabilir bir çevre oluşturmayı, çalışanlarımız için sağlıklı ve güvenli ortamlar yaratmayı, yerel üretim kapasitesini geliştirmeyi ve enerji, malzeme, su kaynaklarını verimli kullanmayı hedefliyoruz.
İlaç tedariğinin sürdürülebilirliğine, ekosistemimizin sürdürülebilir gelişimine ve ilaç sanayisinin sürdürülebilir büyümesine katkı sağlama amacımız çerçevesinde, yerel tedarikçileri önceliklendirerek ve yerel üretimi artırarak hem ekonomik kalkınmayı destekliyor hem de lojistik kaynaklı karbon ayak izimizi azaltıyoruz. Bunun yanı sıra Endüstri 4.0’ın sunduğu fırsatları ve iş zekâsı çözümlerini süreçlerimize entegre ederek, tedarik zinciri operasyonlarımızı dijitalleştirerek sürdürülebilir bir verimlilik sağlıyoruz.
YEŞİL KİMYA KAPSAMINDA İYİLEŞTİRMELER YAPIYORUZ
Enerji verimliliğimizi artırmak ve çevresel etkimizi azaltmak için de çeşitli adımlar atıyoruz. Su kaynaklarını korumak ve verimli kullanmak için su tasarrufu hedeflerine yönelik çalışmalar yapıyoruz. Bunun yanında atık oluşumunu kaynağında önlemeye, ayrıştırmaya ve geri dönüşüm sürecine dahil etmeye katkı sağlayacak çalışmaları da hayata geçirmeye odaklanıyoruz. Proseslerimizi devamlı değerlendirerek Yeşil Kimya kapsamında devamlı iyileştirmeler yapıyoruz. Sıfır atık belgesine sahip olan tesisimizde, atıkların güvenli bertarafını sağlamak için yasal düzenlemelere tam uyum gösteriyoruz. Ayrıca çalışanlarımıza enerji tasarrufu ve su verimliliği konularında eğitimler vererek sürdürülebilirlik konusunda toplumsal farkındalığın artmasına katkı sağlıyoruz.
ÇEVRE FARKINDALIK PROJELERİNE İMZA ATIYORUZ
Bu kapsamda hayata geçirdiğimiz “Nobel Acil Sürdürülebilirlik Buluşmaları”nın bir yenisini mayıs ayında Ulkar Kimya hammadde üretim tesisimizde düzenledik. Sürdürülebilirlik hedeflerimize ulaşmak için kültürel dönüşümün elzem olduğunun vurgulandığı etkinlikte tedarik zinciri, hammadde üretimi ve satış pazarlama operasyon süreçlerimizin dönüşümünü ve geleceğe yönelik hedeflerimizi ele aldık.
Ulkar Kimya olarak çevre ve toplum üzerinde olumlu etki yaratan farkındalık projelerine de imza atmaya özen gösteriyoruz. Son olarak “büyük değişimler küçük adımlarla başlar” diyerek Nobel İlaç’ın Let’s Do It Türkiye ile kurduğu iş birliğiyle İstanbul, Düzce ve Tekirdağ’da eşzamanlı olarak gerçekleştirilen çevre temizliği etkinliğine katılım göstermemiz de bu anlayışımızı çalışanlarımızın da içselleştirdiğinin somut bir kanıtı. Doğaya olan sorumluluklarını yerine getirmek isteyen 130’a yakın Nobel çalışanın katılımıyla gerçekleşen etkinlikte toplamda 470 kilogram atık toplanarak geri dönüşüme kazandırıldı. Toplanan atıklar sayesinde, 70 ağacın bir yıl boyunca ofsetleyeceği CO2 miktarına eş değer, yaklaşık 700,71 kilogram (0,701 ton), emisyon azaltımı sağlandı.
Bilime ve üretime yatırım yaparak büyümeyi kendine amaç edinmiş ve bu doğrultuda bir yatırım stratejisi belirlemiş olan bir şirket olarak, Ar-Ge çalışmalarımızı sürdürülebilirlik yolculuğumuzun bir parçası şeklinde ele alıyoruz. Ar-Ge çalışmalarımızın merkezinde ise çevreci kimya yaklaşımı bulunuyor. Ozon tabakasına zarar veren kimyasallardan kaçınarak, çevreci ve sürdürülebilir üretim prosesleri geliştiriyoruz. İlaç hammadde üretim yöntemlerini geliştirerek ilaca erişimi sürdürülebilir kılmayı, katalizör kullanımıyla verimliliği artırmayı ve solvent ile katalizörlerin geri kullanılabilirliğini sağlamayı amaçlıyoruz. Kimyasal kullanımını minimuma indirerek karbon emisyonunu azaltıyor, düşük enerji tüketen üretim yöntemleri geliştiriyoruz. Su bazlı sentez yöntemlerini tercih ediyor, toksik olmayan kimyasalları seçiyor ve geri dönüştürülebilir kimyasallar kullanıyoruz. Tüm bu çabalarımızla da sürdürülebilir bir dünya hayaline katkı sağladığımıza inanıyoruz.
TÜBİTAK İLE PROJELER YÜRÜTÜYORUZ
- Bildiğiniz üzere, şirketler için eğitim çok büyük bir anlam ifade ediyor. Siz ne gibi eğitim faaliyetleri yürütüyorsunuz? Üniversite sanayi iş birliği için üniversiteler ile birlikte yürüttüğünüz projeler var mı?
- Çalışanlarımızın işinin en iyisi olması birincil önceliğimizi oluşturuyor. Sürekli gelişimin önemine inanan şirket olarak eğitici bir çalışma ortamının çalışan memnuniyetine ve aidiyet duygusunun gelişmesine de destek olduğuna inanıyoruz. İlaç hammaddesi üretimi yaptığımız için çalışanlarımızı ilk işe girdikleri günden itibaren oryantasyon programına dahil ediyor ve bu süreci kesintisiz devam ettirerek devamlı hijyen, kalite ve sonuç odaklılık konularında geliştiriyor ve güncelliyoruz. Bu nedenle çalışanlarımızın mesleki gelişimlerine katkıda bulunacak eğitim programlarını hayata geçiriyor ve sertifikalandırıyoruz. Yanı sıra koçluk ve mentorluk uygulamalarıyla yapıcı geri bildirim alıp ve vererek ihtiyaç duyulan alanlarda sağladığımız yetkinlik bazlı, teknik ve odak grup eğitimlerimizle çalışanlarımızın kariyerlerini daha iyi inşa etmelerine ön ayak oluyoruz.
- Kimya olarak TÜBİTAK ile yürüttüğümüz birçok projemiz var. Ayrıca farklı üniversitelerde çok değerli hocalarımız ile yeni molekül geliştirme projelerine destek veriyoruz. Burada en büyük ümidimiz gelecekte Türkiye’nin de kendisine ait bir ilaç molekülüne sahip olması ve bizim de bu sürecin bir parçası olarak üretim desteği vermek.
KONGRE ÖZEL ÖDÜLÜ’NÜ KAZANDIK
- İşletmenizin aldığı ödüllerden bize söz eder misiniz?
- İşletmemiz, Mart 2024’de Antalya’da düzenlenen 12. Uluslararası İlaç Kimya Kongresinde, İlaç Aktif Madde Üreticileri kategorisinde, Kongre Özel Ödülü’ne layık görüldü. İlaç hammadde üretiminin çok kısıtlı olduğu ülkemizde bu tür ödüllere layık görülmek bizleri onurlandırıyor ve bu işe olan bağlılığımızı arttırıyor.
- Katılımcısı olduğunuz ÇOSB hakkında bir şeyler söylemek ister misiniz?
- Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi, Türkiye'nin ekonomik kalkınmasında kritik bir rol oynayan en önemli sanayi bölgelerinden biri. Bölge, stratejik konumu ve güçlü altyapısıyla sanayi faaliyetleri için ideal bir ortam sunuyor. ÇOSB’de faaliyet gösteren bir firma olarak, biz de bölgenin sunduğu avantajlardan büyük ölçüde faydalanıyoruz.
Çerkezköy OSB'nin gelişmiş altyapısı, lojistik imkanları ve kaliteli iş gücü, üretim süreçlerimizi daha verimli hale getirmemize olanak tanıyor. Ayrıca, bölgenin çevre dostu politikaları ve sürdürülebilirlik konusundaki hassasiyeti, şirketimizin çevreye duyarlı üretim hedefleriyle uyumlu bir çalışma ortamı sağlıyor.
Bölgedeki iş birlikleri ve sinerji, inovasyon ve Ar-Ge faaliyetlerimizi desteklemeye ve yeni teknolojilerin uygulanmasına da olanak tanıyor. Çerkezköy OSB'deki diğer sanayi kuruluşlarıyla yürüttüğümüz ortak projeler hem yerel ekonomiye hem de ülkemizin genel sanayi kapasitesine olumlu katkılar sağlıyor.
Özetle Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi, Ulkar Kimya için sadece bir üretim ve Ar-Ge üssü değil, aynı zamanda sürdürülebilir büyüme hedeflerimize ulaşmamıza katkı sağlayan bir platform olma özelliği de taşıyor.
Sayın Berkant Köseoğlu, son olarak hobilerinizi öğrenebilir miyiz?
Kitap okumayı, kayak yapmayı ve görmediğim yeni yerlere seyahat etmeyi çok seviyorum.