GÖKHAN İNCE
Türkiye ve Dünyanın beyaz eşya, teknoloji devleri Arçelik ve Beko’nun CEO’su Hakan Bulgurlu bu sayımızda İçimizden Biri sayfalarımızın konuğu oldu. Bulgurlu, her iki kuruluşun içeride ve dışarıda, teknoloji, sürdürülebilirlik başta olmak üzere tüm öncü çalışmalarını ayrıntılarıyla anlattı.
- Sayın Hakan Bulgurlu, Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nin (ÇOSB) katılımcısı olarak, Çerkezköy’deki tesisleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
- Beko olarak Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde 30 yılı aşkın süredir üretim yapıyor, üç farklı tesisimizle bölge ekonomisine katkıda bulunuyoruz. Toplam 38 bin metrekarelik kapalı alana sahip Türkiye'deki ve dünyadaki tek kurutucu üretimi yapan tesisimiz 2008 yılında faaliyete başladı.
2018 yılında faaliyete geçen Çerkezköy Elektronik İşletmesi ise 182 bin metrekare alana kurulu ve 78.000 metrekare kapalı alandan oluşuyor. Bu tesisimizde TV üretimi gerçekleştiriyoruz.
1989 yılında 40.000 metrekare açık alanda 15.000 metrekare kapalı alana kurulan WAT tesisimiz, Türkiye'nin ihracat açısından en büyük motor şirketi konumunda bulunuyor. Beyaz eşya motor tesisimiz ise 2001 yılında Çerkezköy bölgesine taşındı ve 15.380 metrekare toplam kapalı alanda hizmet veriyor.
“KURUTUCU KAPASİTEMİZİ 3.7 MİLYONA ÇIKARACAĞIZ”
- Çerkezköy’deki üretim tesislerinizde ne tür üretimler var? Ürün yelpazeniz hakkında bilgi verir misiniz? Firmanızın üretim kapasitesi, çalışan sayısı ve ihracat oranları nelerdir?
- Beko olarak, inovasyona büyük önem veriyor; sadece üretimde değil, kullanım aşamasında da tüketicilerimiz için kaynak verimliliği sağlayacak teknolojiler geliştirmek için çalışıyoruz.
Kurutucu işletmemizde 3 vardiya çalışma düzeninde hizmet veriyoruz, 175 aylık ücretli ve 1.500 saat ücretli çalışma arkadaşımız bulunuyor. Bacalı, ısıtıcılı ve ısı pompalı olmak üzere üç farklı kurutucu tipinde altı farklı kapasitede üretim yapıyoruz. 2022 yılında yaptığımız genişleme yatırımları ardından yıllık kurulu kapasitesi 3 milyon adede yükselen işletmemizde, bu yıl kapasitemizi yıllık 3.7 milyona taşımak için yeni bir montaj hattı kurulumuna başladık. 2024 yılında 2 milyonun üzerinde satış hedefimiz var, bunun yaklaşık 1.6 milyonu ihracat satışından oluşuyor. Bu da toplam satışımızın yüzde 62'sini oluşturuyor.
“ELEKTRONİKTE İHRACAT HEDEFİMİZ AVRUPA”
Elektronik işletmemizde toplam 1.382 kişi çalışıyor. Yılda 3 milyon adet TV üretim kapasitesine sahibiz. Bununla birlikte ürün yelpazemizde beyaz eşya kartı, yazar kasa, cep telefonu ve medikal cihazlar da bulunuyor. İşletmemizde üretilen ürünlerin birçoğunu Avrupa ülkelerine ihraç ediyoruz. TV ihracat oranımız haziran sonu itibarıyla yüzde 16 olarak gerçekleşti.
“13 MİLYON BEYAZ EŞYA MOTORU ÜRETİYORUZ”
Beyaz Eşya Motor işletmesinde 3 vardiyalı sistemde 368 çalışma arkadaşımız bulunuyor. Çamaşır makinesi, bulaşık makinesi ve kurutucu olmak üzere 3 farklı ürün için motor ve aynı zamanda çamaşır ve bulaşık makinelerimiz için pompa üretimi yapıyoruz. Bu işletmemizde üretilen motorlar Çayırova Çamaşır ve Ankara Bulaşık Makinesi işletmelerimize gönderilmesinin yanı sıra Romanya, Rusya, Çin ve Hindistan olmak üzere 4 farklı bölgeye ihraç ediliyor. 2024 yılında yaklaşık 13 milyonluk bir üretim öngörümüz var ve bunun yaklaşık 3 milyonunu ihraç etmeyi hedefliyoruz. İşletmemizde aynı zamanda tüketicilerin yoğun talep gösterdiği kahve, çay ve yoğurt makinelerinin de üretimi yapılıyor.
“ÇERKEZKÖY’DE AR-GE MERKEZİMİZ VAR”
Çerkezköy WAT işletmemizde 632 çalışma arkadaşımız bulunuyor. Yerli ve uluslararası müşterilerimiz için farklı sektör ve uygulamalara yönelik elektrik motorları üzerinde çalışıyoruz. Bu işletmemizde aynı zamanda elektrikli araç şarj istasyonlarının da üretimini yapıyoruz. Yaklaşık yüzde 50 ihracat oranıyla elektrik motorları sektörünün değişmez ihracat lideriyiz.
Çerkezköy’de ve İstanbul Teknopark'ta bulunan Ar-Ge merkezlerimizde hem elektrik motorları hem de bu motorlarla çalışan elektronik ürünleri geliştiriyoruz. Ürünlerimiz öncelikli olarak altyapılar ve makine sanayi olmak üzere, ısıtma, soğutma, tarım, atık ve su yönetimi, yenilenebilir enerji, gemi inşası, dayanıklı tüketim ve savunma sanayine kadar pek çok alanda kullanılıyor.
“20 YAPAY ZEKA UYGULAMASINI DEVREYE ALDIK”
- Son yıllarda ülkemizin ve tüm sanayi kuruluşlarının gündeminde olan sanayide dijitalleşme, nesnelerin interneti gibi dönüşümlerde Arçelik hangi aşamadadır? Yapılan çalışmalardan örnekler verir misiniz?
- Yapay zekâ alanındaki gelişmeleri yakından izliyor; gelirlerimizi artırmak, verimlilik sağlamak ve maliyetlerimizi aşağı çekmek için projeler geliştiriyoruz. Geçtiğimiz yıl tüketici iç görülerini daha iyi yorumlamak, satış süreçlerimizin verimliliğini arttırmak için 20’den fazla yapay zekâ uygulamasını devreye aldık. Bu yıl yapay zekâya dayalı 160 proje yürütüyoruz.
Üretken yapay zekâ alanındaki yetkinliklerimizi en üst seviyeye taşımak amacıyla her departmandan bu konuya odaklanan 140’tan fazla yapay zekâ temsilcimiz bulunuyor. Yapay zekâ temsilcileri, ileri seviye yapay zekâ eğitimleri alıyor ve kendi departmanlarında yapay zekâ kullanımını artırmak üzere çalışmalar yürütüyorlar.
“BÜYÜK VERİ İLE KALİTEYİ YÜKSELTTİK”
Dijital dönüşümle birlikte fabrikalarımızın akıllı hale getirilmesi, otomasyon seviyesinin artırılması, yatay ve dikeyde tüm süreçlerimizin gerçek zamanlı entegrasyonu ile değişikliklere çok daha kısa sürede yanıt verebilen üretim sistemlerinin oluşturulması konusundaki çalışmalarımız da ivme kazandı. Üretimde kalite süreçleri tamamen kendi kendini geliştiren sistemler tarafından yapılıyor. Üretim sırasında oluşan veri ile müşterilerimizden gelenleri birleştiriyor, kaliteli, verimli ve esnek şekilde üretim yaparken bir yandan da kendini geliştirebilen yeni üretim sistemleri tasarlıyoruz. Bu çözümler sayesinde kalite standartlarını yükseltirken, müşteri şikâyetlerini yüzde 20 azalttık.
“100’DEN FAZLA ROBOTU TÜRK MÜHENDİSLER GELİŞTİRDİ”
Çerkezköy tesislerimizde Sanayi 4.0 teknolojisinden örnekler yer alıyor. Kullandığımız 100’den fazla robot ve otomasyon seviyesi yüksek sistem Türk mühendisler tarafından geliştirildi.
Öte yandan Romanya’nın Ulmi kentinde bulunan çamaşır makinesi fabrikamız ve Eskişehir buzdolabı fabrikamız, Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) Sanayi 4.0 alanında dünya lideri üretim tesislerini belirlediği “Global Lighthouse Network”e seçildi.
“ÜRETİM TESİSLERİMİZDE YÜZDE 100 YEŞİL ENERJİYE GEÇECEĞİZ”
- Sürdürülebilirlik ile ilgili çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Dünya’da düşük karbon ekonomisine geçiş çalışmaları açısından, Arçelik-Beko olarak bu konuda yürüttüğünüz faaliyetler nelerdir? Ayrıca bu eksende önümüzdeki dönemleri düşünerek planladığınız ne gibi çalışmalar var?
- Arçelik-Beko olarak uzun yıllardır sürdürülebilirliği işimizin merkezinde konumluyor ve iş modellerimizi buna göre kurguluyoruz. “Her Evde Sürdürülebilir Bir Yaşama İlham Vermek” hedefiyle karbon ayak izimizi azaltmayı 2030 ve 2050 yılları için küresel ölçekte oluşturduğumuz kapsamlı yol haritalarıyla somut bir şekilde sürdürüyoruz.
2023 yılında tüm üretim operasyonlarımızda yüzde 64 oranında temiz enerji kullanarak karbon ayak izimizi azaltmaya devam ettik. 2030’a kadar enerji verimliliği projelerine 50 milyon dolar daha yatırım yaparak tüm üretim tesislerimizde yüzde 100 yeşil enerjiye geçmeyi ve atık dönüştürme oranımızı yüzde 99’a çıkarmayı hedefliyoruz. Geri dönüştürülmüş plastik içeriğini yüzde 40'a, biyo bazlı malzeme içeriğini yüzde 5'e yükseltmeyi, üretimde ürün başına su çekimini yüzde 45 azaltmayı ve su geri dönüşüm oranını yüzde 70’e çıkarmayı planlıyoruz. 2050 yılına kadar küresel operasyonlarımızda net sıfır emisyona ulaşmayı hedefliyoruz.
“ENERJİNİZ İYİ OLSUN” DEDİK
Bu kapsamda güneş enerjisinin daha erişilebilir olması için ülkemizde önemli adımlar attık. Geçtiğimiz yıl İstanbul Beylikdüzü’nde 10 milyon euro yatırımla kurduğumuz güneş paneli üretim tesisimizde tam kapasite yerli güneş paneli üretimine başladık. Çok geçmeden bu alandaki ürün-hizmet portföyümüzü enerji depolama sistemi, inverter, solar UPS, elektrikli araç şarj istasyonu ve ısı pompası çözümlerimizle genişlettik ve ‘Enerjiniz İyi Olsun’ diyerek bu ürün-hizmetlerimizi ülke genelindeki yetkili satıcı ve yetkili servis ağımıza yaydık. Bu yıl hayata geçirdiğimiz Arçelik Enerji Çözümleri TIR’ı ve Arçelik Enerji Çözümleri Evi projeleriyle sırasıyla hem işletmelerde hem de konutlarda yeşil enerji kullanımını teşvik etmek için girişimlere başladık.
Bugün yıllık toplam 600 MW değerinde, ortalama 1 milyon adet güneş paneli üretme kapasitesiyle yüksek otomasyon seviyesine sahip üretim gerçekleştiriyor, temiz enerji dönüşümünün gelişmesine destek oluyoruz. Solar enerji yol haritamız kapsamında, ülkemizde kuracağımız arazi ve çatı güneş enerji santralleriyle Türkiye işletmelerimizin elektrik tüketimlerinin yüzde 61’ini bu santrallerden karşılayacağız. Hedefimiz, üretim kapasitemizi arttırarak önümüzdeki dönemde bu tesislere yenilerini eklemek ve Avrupa’ya güneş paneli ihracatı yapmak.
“PLASTİK AVCISIYIZ”
Bugün karşı karşıya olduğumuz en büyük çevresel problemlerden bir diğeri de plastik kirliliği. Beko olarak bu bilinçle tüm süreçlerimizde gezegenimizin kaynaklarını daha verimli kullanmanın yollarını arıyor, ürünlerimizin üretiminden kullanımına çevresel etkilerini azaltmak için çalışıyoruz. Geri dönüşüm tesislerimizden ürünlerimizde kullandığımız biyobazlı malzemelere kadar birçok örnek var.
Örneğin, geliştirdiğimiz entegre mikrofiber filtre sistemi olan FiberCatcher teknolojimiz ile her yıkamada sentetik kumaşlardan kopan mikrofiberlerin yüzde 90’ını filtreliyor ve su kaynaklarına karışmasını önlüyoruz. Aynı zamanda Arçelik’in geri dönüştürülmüş plastik parçaları bulunan kurutma makinesinde hem kondenserli hem de ısı pompalı kurutma teknolojisinin birleşimi olan hibrit bir teknoloji bulunuyor. Sürdürülebilir teknolojilerimiz ile endüstriyel yumurta kabuğu atıkları ve biyoplastiklerden yüzde 100 biyo içerikli buzdolabı yumurtalıkları üretiyoruz.
“KENDİ GERİ DÖNÜŞÜM TESİSİMİZİ KURDUK”
Beko, Eskişehir ve Bolu’da atık elektrikli ve elektronik eşya geri dönüşüm tesislerini kurarak Türkiye’de beyaz eşya üreticisi olup kendi geri dönüşüm tesisini kuran ilk ve tek şirket oldu. Üretim tesislerimizde yüzde 95 atık geri dönüşüm oranına ulaşarak bu konudaki kararlığımızı sürdürüyoruz.
Sürdürülebilirliği çevre odaklı hedeflerin ötesinde görüyoruz. Bu kapsamda beş stratejik alanda (geçim ücreti, toplumsal cinsiyet eşitliği, iklim eylemi, su eylemi ve sürdürülebilir finansman) hedeflerimizi geliştirerek, bu alandaki aksiyonlarımızı güçlendirmeyi amaçlıyoruz.
“ŞİRKETLERE YOL HARİTALARI SUNUYORUZ”
- Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi (WBCSD) İcra Kurulu Üyesi olarak Türkiye’de yaptığınız çalışmalarınız nelerdir?
- Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi, şirketlerin sürdürülebilirlik yolculuklarında ilerleyebilmeleri için araçlar ve uzmanlıklar edinmelerini sağlayan, güçlü ortaklıklarla etkileşime geçmelerini ve karşılıklı öğrenmeyi destekleyen, sürdürülebilir kalkınma odaklı küresel bir network oluşumu.
Odaklandığımız konular arasında dünya genelinde şirketlerin iklim taahhütlerini artırmak ve daha da önemlisi doğru politikalar kapsamında bu taahhütleri gerçekleştirebilmeleri için rehberlik etmek yer alıyor. Konsey, emisyonları azaltmak ve iklim açısından güvenli bir dünya için 1,5°C hedeflerine ulaşmayı sağlayan özel yol haritaları sunuyor.
Beko olarak emisyonların azaltılması, ortadan kaldırılması ve raporlanması çerçevesinde WBCSD Manifestosu'nu destekliyoruz. Manifesto, sera gazı emisyonlarını azaltma, ortadan kaldırma ve raporlama zorunlulukları etrafında şekillendirilmiş on iki eylem önceliğinden oluşuyor.
“SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK BİZİM İÇİN İŞ MODELİ”
- İşletmenizin aldığı ödüllerden, özellikle Dow Jones Sürdürülebilirlik İndeksinde aldığınız ödüllerden bize söz eder misiniz?
İklim krizi ekosistemimizde geri dönüşü olmayan değişimlere sebep olurken, küresel ekonomiyi karbondan arındırmak her geçen gün daha da önem kazanıyor.
Tüm süreçlerimizin merkezinde yer alan sürdürülebilirlik bizim için bir iş modeli. Bu iş modeli sayesinde elde ettiğimiz başarılar, karbon sıfır bir geleceğe olan bağlılığımızın geçici değil, vizyonumuzun kalıcı bir parçası olduğunu gösteriyor. Küresel sürdürülebilirlik endekslerinde istikrarlı bir şekilde üst sıralarda yer almamız da doğru yolda olduğumuzun önemli bir göstergesi.
2023 yılında da kurumsal sürdürülebilirlik için altın standardı temsil eden S&P Global Kurumsal sürdürülebilirlik değerlendirmesinde 86 puan alarak Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi’nde üst üste beşinci yılda da dayanıklı tüketim sektöründe en yüksek skoru elde eden şirket olduk.
“BEKO, EN SÜRDÜRÜLEBİLİR ŞİRKETLER LİSTESİNDEKİ TEK TÜRK”
Ayrıca Beko markamız ile 30'dan fazla ülkeden 5 bini aşkın şirketin değerlendirildiği ve TIME dergisinin geçtiğimiz haftalarda ilk kez yayımladığı 20'den fazla temel performans göstergesine göre oluşturulan “Dünyanın En Sürdürülebilir Şirketleri” listesine girdik. 500 şirketin listelendiği endekste 44. sırada yer aldık ve Türkiye’den bu listeye giren tek şirket olduk.
2050 yılına kadar tüm küresel operasyonlarımızda net sıfır emisyona ulaşma hedefimiz doğrultusunda gerçekleştirdiğimiz çalışmalarımızla Corporate Knights’ın “Global 100” listesinde art arda dördüncü kez yer aldık. Listede Dayanıklı Ev Eşyaları Endüstrisi’nde 1’inci, Dayanıklı Tüketim Sektörü’nde 10’uncu, Türkiye'de ise 1’inci sıradayız.
“DEĞERLERİMİZİ ANLATMAK İÇİN 600 ATÖLYE DÜZENLEDİK”
- Bildiğiniz üzere, şirketlerde eğitimin çok önemi var? Ne gibi eğitim faaliyetleri yürütüyorsunuz? Üniversite sanayi iş birliği için üniversiteler ile birlikte yürüttüğünüz projeler var mı?
- Sunduğumuz öğrenme ve gelişim çözümleri ile çalışma arkadaşlarımızın bugün ve gelecek için ihtiyaç duyacakları bireysel gelişim, mesleki yetkinlik ve becerilerini güçlendirmeyi, kariyerlerini ve yaşam kalitelerini desteklemeyi hedefliyoruz.
Yakın zamanda büyük bir kültür dönüşümü hareketi başlatmıştık. Faaliyet gösterdiğimiz tüm coğrafyalardan çalışma arkadaşlarımızın katkıları ile belirlenen yeni değerlerimizin tüm organizasyonumuza yayılması için 600’den fazla atölye düzenleyerek 10.000’den fazla çalışanımıza ulaştık. Yetenek havuzumuzu çeşitlendirmek, farklılıkları benimseyen kapsayıcı kültürümüzü kuvvetlendirmek üzere eğitimler gerçekleştirdik. Organizasyonumuzu geleceğe hazırlamak, en iyi yetenekleri çekmek ve mevcut insan kaynağımızın yetkinliklerini güçlendirmek, gelecek dönemde başlıca hedeflerimiz arasında bulunuyor.
Çalışan yetkinliklerini geliştirmenin yanı sıra üniversitelerle olan iş birliklerimize de büyük önem veriyoruz. Ulusal ve uluslararası ortaklı projelerde başta TÜBİTAK ve Ufuk Avrupa programları olmak üzere 100’ün üzerinde araştırma kuruluşu ve üniversite ile etkin bir iş birliği ağı yönetmekteyiz.
2023 yılında başlattığımız, Growth Path adında yeni bir yetenek programımız var. Koç Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nin de bulunduğu toplam 7 üniversitenin temel bilimler ve mühendislik bölümlerine hem mentorluk veriyor hem de öğrencilerin yetkinliklerini güçlendirmek için eğitimler veriyoruz.
Üniversite-sanayi iş birlikleri sayesinde, farklı coğrafyalardaki bilgi ve deneyimlerden faydalanarak, Ar-Ge çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz.
“TOPLUMUN FARKLI ALANLARINA KATKIDA BULUNUYORUZ”
- Hangi sosyal sorumluluk projelerini yürütüyorsunuz?
- Beko olarak, toplumsal sorumluluk projelerimizi çeşitli alanlarda hayata geçiriyoruz. Kadın istihdamı ve cinsiyet eşitliği alanında, 'WE-inTech' projesiyle Türkiye, Romanya, Güney Afrika ve Pakistan’da STEM alanında kadın öğrencilerin Ar-Ge ve teknoloji kariyerlerini destekliyoruz. Ayrıca, '500 Kadın Teknisyen' projesiyle 1.000 kadına teknik eğitim sağlayarak kadın teknisyen sayısını artırmayı, 'İş’te Liderlik Stajda Eşitlik' programıyla perakende sektöründe kadın istihdamını teşvik etmeyi hedefliyoruz. 'Kadının İşi, Gücü' projesiyle ise bayi ekosistemimizde cinsiyet eşitliğini sağlamak ve mesleklere yönelik cinsiyetçi kalıpları kırmak amacıyla kadın bayilerimizin oranını artırmayı amaçlıyoruz.
Eğitim ve genç yeteneklere yönelik projelerimizden 'Dijital Kanatlar', Türkiye'nin 81 ilinde MEB iş birliğiyle 10-14 yaş arası 200.000 öğrenciye teknoloji ve yazılım eğitimi sağlıyor. 'PREP' programı ise genç yetenekleri Bilişim Teknolojileri Departmanımıza kazandırarak STEM alanında kadın istihdamını destekliyor.
'A Ticket for Your Future' programımızla yurt dışında öğrenim gören başarılı Türk öğrencilerini Türkiye’ye geri kazandırmak amacıyla, şirketimizin çalışma kültürünü yakından gözlemlemelerini ve üst düzey yöneticilerimizle tanışmalarını sağlıyoruz. Çevre ve sürdürülebilirlik alanında ise WWF ve Deniz Yaşamı Koruma Derneği ile hayata geçirdiğimiz hayalet balık ağları projesi sonucunda denizden çıkardığımız ağları ürünlerimizde kullanıyoruz. Ayrıca, 'Arçelik Girişimci Akademisi ve Atölyeleri' ile kadın girişimcilere destek verirken, 'SHE LEADS' ile kadın üniversite öğrencilerinin girişimcilik dünyasına adım atmalarını sağlıyoruz. Bu projelerle toplumun farklı alanlarına katkıda bulunarak, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir gelecek için çalışıyoruz.
“KÜRESEL ISINMAYI ÖNLEMEYİ BAŞARABİLİRİZ”
- Yeni Nesil Bir Lider Örneği tanımlamasına uyan bir yönetici olarak Tehlikeli Tırmanış kitabınız hakkında bilgi verir misiniz?
- Sürdürülebilir bir gelecek için mücadele mesajını daha geniş kitlelere ulaştırmak amacıyla kaleme aldığım “Tehlikeli Tırmanış” adlı kitabımda 2019 yılında Everest’e tırmanışımı hem yolculuğumu hem de iklim krizine dair uzman görüşlerini ve çözüm önerilerini paylaştım.
Hayatım boyunca hep doğayla iç içe olmam, beni doğaya ve doğal yaşamı tehdit eden sorunlara karşı duyarlı kıldı. Everest’e tırmanmak istememin sebebi de iklim krizinin yıkıcı etkilerine dikkat çekmek ve gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmanın mümkün olduğunu vurgulamaktı.
Bugün 5 sene öncesine göre çok daha dramatik bir iklim krizi tablosu ile karşı karşıyayız. Ben teknolojinin gücüne inanıyorum ve küresel ısınmayı önlemeyi başaracağımız konusunda ümitliyim ancak sıcaklıkları kontrol altına alsak dahi pek çok kişinin de bilmediği şey, buzullar yüzyıllar boyunca erimeye devam edecek. Deniz seviyelerindeki artış, önümüzdeki dönemde hazırlıklı olmamız gereken en önemli tehditlerden biri. Geçtiğimiz yıl sonunda ise buzulların erimesine ve deniz seviyesindeki artış riskine dikkat çekmek amacıyla Antarktika’nın zirvesi Vinson Dağı’na tırmandım.
“ÇERKEZKÖY OSB ÖNEMLİ BİR ÜRETİM MERKEZİ”
- Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi hakkında bir şeyler söylemek ister misiniz?
- Çerkezköy OSB, ülke ekonomisine katkı ve yarattığı istihdam açısından önemli bir üretim merkezi konumunda yer alıyor. Bölgede üretim yapan farklı ölçekteki firmaların, global pazarda rekabet ve ihracat gücünü arttırmasına ciddi katkılar sağlıyor. Biz de Beko olarak bölge ve ülke ekonomisine katkı sunma, katma değer yaratma hedefiyle faaliyetlerimize devam ediyoruz.