Bir sanayici bir sanayiciye bre sanayici gel Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’ne gidelim, üretelim demiş.
Sevgili arkadaşlar, müsaadenizle, bildiğiniz o ünlü tekerlemeyi bize uydurmaya çalışarak başlıyorum yazıma.
Bizim sanayici tekerlememizin özü gerçekten doğrudur ve sanıyorum bütün sanayici dostlarımız tarafından tekrar edilir. Elbette yer olarak herkesin ÇOSB’ye gelmesi mümkün değil. Türkiye’de, yurdun her köşesine yayılmış irili ufaklı milyonlarca sanayicimiz var.
Hepsi de her zaman sanayi, üretim ve ihracat konuşur.
Bir de elbette üretimin, sanayinin önündeki sıkıntıları konuşurlar. Çünkü sanayi üretiminde konuşacak çok şey var. Her ay mutlaka hatırlattığım İSO Türkiye İmalat Sanayi PMI Ağustos’ta 47,8 olarak açıklandı. Zorlu piyasa şartları, ağustosta yeni siparişlerin üst üste 14. ay yavaşlamasına neden oldu. Girdi maliyetleri yüksek bir hızda artmaya devam etti. Anket katılımcıları ham madde ve lojistik maliyetlerinin de yükseldiğini bildirdi.
Biliyorsunuz, Türkiye İmalat PMI (Satın Alma Yöneticileri Endeksi) ekonomik büyümenin öncü göstergesi olan imalat sanayi performansında en hızlı ve güvenilir referans kabul edilir. 50’nin altındaki endeks olumsuzluk gösterir.
Sanayi örgütlerimizin temsilcileri, kısa süre önce, 14 aydır yavaşlayan siparişleri anlatan bu göstergeleri ve reel sektörün diğer sorunlarını konuşmak üzere bir araya geldiler. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde toplanan Sanayi Odası Başkanları, sanayicilerin sorunlarını, üyelerin taleplerini, bölgedeki ve dünyadaki gelişmeleri değerlendirdiler.
Toplantı sonrasında, sanayicilerimizin birbirleriyle sürekli konuştuğu konuları ortak basın açıklamasıyla duyurdular. Bu duyuruda neler mi açıkladılar?
Makroekonomik Programın Desteklenmesi: Sanayi odaları başkanları, uygulanan makroekonomik programı desteklediklerini belirttiler. Enflasyonla mücadelede kalıcı sonuçlar alınmasının önemine vurgu yaptılar.
Yüksek Enflasyon ve Maliyet Artışları: Enflasyonun, üretim maliyetlerini artırarak sanayicilerin kâr marjlarını daralttığı, özellikle enerji ve hammadde fiyatlarındaki artışların, üretim maliyetlerini ciddi şekilde etkilediği vurgulandı.
Finansmana Erişim Zorlukları: Sanayiciler, uygun maliyetli finansmana erişimde zorluklar yaşadıklarını, ticari krediler üzerindeki büyüme sınırları ve yüksek faiz oranlarının, işletmelerin finansman ihtiyaçlarını karşılamalarını zorlaştırdığını anlattılar.
Üretim Kapasitesi ve İstihdamın Korunması: kapasitesinin ve istihdamın korunmasının büyük önem taşıdığını belirttiler.
KOBİ Kredileri ve Vergi Yükleri: KOBİ kredilerinin en az enflasyon oranında artırılması gerektiğini ve ücretler üzerindeki vergi ve prim yüklerinin OECD ortalamalarına çekilmesi gerektiğini dile getirdiler.
Mesleki Eğitim ve İstihdam: Mesleki eğitim ile gençlerin istihdama yönlendirilmesi, kamu-özel sektör işbirliğinin geliştirilmesi ve istihdamı zorlaştıran mevzuat katılıklarının giderilmesi gerektiği belirtildi.
Küresel Ticaret Savaşları ve Haksız Rekabet: Küresel ticaret savaşlarına yönelik tedbirlerin alınması ve şirketlerin yurtdışı kaynaklı haksız rekabete karşı korunması gerektiği vurgulandı.
Bu ana başlıkların ayrıntılı alt başlıklarına geçsek yüzlerce sayfalık bir çeşit memorandum ortaya çıkar. Bu tespit ve taleplerin amaçları oldukça net: Daha çok üretim, daha büyük istihdam, daha fazla ihracat, daha güçlü Türkiye.
Yaşamının her anını büyük ve güçlü Türkiye için geçiren, bu amaçla durmaksızın çalışan değerli sanayici dostlarıma bereketli, sağlıklı, güzel günler diliyorum.