Öne Çıkanlar Schulman Plastik ÇOSB Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu CEVAHİR UZKURT Uğurteks Rüştü Bozkurt

78.5 milyon nüfuslu İran küresel ekonomiye entegre olacak

HABER/ANALİZ

İran’da büyük gösteriler sonrası diktatör Şah Muhammed Rıza Pehlevi'nin 16 Ocak 1979'da ülkeyi terk etmesiyle monarşi yıkıldı. Şah karşıtı blokun en etkili ismi Ayetullah Ruhullah Humeyni 1 Şubat 1979'da sürgünde yaşadığı Paris’ten İran'a döndü. İslam devrimin siyasi, hukuki, ruhani lideri İmam Humeyni, İran’a dönüşünden hemen dört gün sonra bir hükümet atadı. Aralık 1979’da yapılan anayasa referandumuyla İran İslam Cumhuriyeti kuruldu. Humeyni ömür boyu siyasi ve dinsel önder seçildi. Dış dünyaya kapılarını kapatan İran 2013 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini reformist kanadın öncüsü Hasan Ruhani’nin kazanmasıyla Batı’ya yaklaşmaya başladı. İran’ın 7’nci Cumhurbaşkanı olan Ruhani öncelikli olarak ABD ve Batı ile büyük sorunlara neden nükleer faaliyetlere ilişkin görüşmeleri hızlandırdı.

İran, 10 yıldır süren nükleer müzakereleri son iki yılda hızlandırdı. Birleşmiş Milletlerin 5 daimi üyesi-P5 (ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin) + Almanya Nisan ayı başında nükleer programda ana çerçeve üzerinde uzlaştı. Avusturya’nın başkenti Viyana’da yapılan son tur görüşmelerde nükleer müzakerelerde anlaşmaya varıldığı açıklandı. 78.5 milyon nüfusa sahip İran, 14 Temmuz’da yapılan anlaşma ile 420 milyar dolarlık pazarını küresel ekonomiye açacak. Anlaşmayla Tahran yönetimi ekonomik ambargo ve yaptırımların gevşetilmesi karşılığında nükleer çalışmalarını yavaşlatacak ve nükleer tesislerin daha sıkı denetimine izin verecek.

 BM Güvenlik Konseyi, Viyana'da varılan anlaşmayı onaylayan ve İran'a yönelik Birleşmiş Milletler yaptırımlarının kademeli olarak kaldırılmasını düzenleyen karar tasarısını oy birliği ile kabul etti. Anlaşma, İran ve 5+1 ülkelerinin Birleşik Kapsamlı Eylem Planı'nı onaylamasıyla yürürlüğe girecek.

ABD Başkanı Barack Obama da Viyana’da varılan anlaşma ve BM’nin onayının ardında İran’a yönelik uyguladıkları ambargonun kademeli olarak kaldırılması için Temsilciler Meclisi’ne başvurdu. Obama, İran’a uygulanan ambargoyu düzenleyen kanunda iyileştirmeler istedi. Obama, sadece ABD vatandaşı olmayanlara veya ABD'li olmayan şirketlere yönelik kısıtlamaları kongrenin onayını almaya gerek olmadan kaldıracak. Anlaşmada 'ABD vatandaşları, ABD'ye ait veya ABD kontrolündeki yabancı şirketlerin İran'la işlem yapması genel olarak yasak kapsamında devam edecek. İstisnalar Hazine Bakanlığı tarafından verilecek lisanslarla belirlenecek" ifadeleri kullanıldı. Bu istisnaların ticari havacılık, İran halıları, şam fıstığı ve havyar gibi belirli ürünlerin ithalatını kapsaması bekleniyor.



Avrupa Birliği’nin açıkladığı uygulama takvimi yaptırımların en erken 2016'nın ilk yarısında kaldırılmaya başlanacağını öngörüyor. Bu takvime göre İran’a ancak bir yıl sonra uluslararası ticaretin kapısı açılmış olacak.

DONDURULAN MAL VARLIKLARI VE DÖVİZİ GERİ ALACAK

P5+1 ile İran arasında süren nükleer müzakerelerin anlaşmayla sonuçlanması, tüm dünyada büyük yankı uyandırdı. Birçok ülke, tarihi anlaşmayı memnuniyetle karşılarken İsrail ve Suudi Arabistan olumsuz açıklamalar yaptı. İran ekonomisinin bu anlaşma ile büyüyecek olması ve petrol piyasasına dönmesi bölgedeki güç dengelerini etkileyecek. Tarihi anlaşma ile İran, dondurulan malvarlıklarına ve dövizlerine kavuşacak. Dünyanın üçüncü büyük petrol ve doğalgaz rezervlerine sahip İran’ın Batı bankalarında serbest bırakılmayı bekleyen yaklaşık 100 milyar doları bulunduğu belirtiliyor. Ambargo sürecinde petrol ve doğalgaz altyapısını yenileyemeyen İran’ın dikkat çekici bir yatırım hamlesi başlatması bekleniyor. İran’ın petrol ve doğalgaz üretimini artırmasıyla fiyatların düşme eğilimine gireceği tahmin ediliyor.

ANLAŞMADA HANGİ MADDELER VAR?

* Avrupa Birliği tarafından yayımlanan anlaşma metnine göre İran, gelecek 10 yıl boyunca uranyum zenginleştirme işleminde sadece verimi nispeten düşük olan IR-1 nükleer santrifüjlerini kullanabilecek. Bu süre zarfında Natanz nükleer tesisindeki santrifüj sayısını 5060'da tutacak, geri kalanlarını ise UAEA'nın gözetimindeki depolara kaldıracak.

* İran, gelecek 15 yıl boyunca uranyum zenginleştirme faaliyetlerini Natanz'daki nükleer tesiste yürütecek. Uranyum zenginleştirmede yüzde 3.67'nin üzerine çıkamayacak. Yeraltında inşa edilen ve dışarıdan saldırılara korunaklı halde bulunan Fordo nükleer tesislerinde ise uranyum zenginleştirmesine ilişkin hiçbir faaliyet yürütemeyecek. Bilimsel araştırma reaktörü olarak kullanılabilecek tesiste yapılacak deneyler için uluslararası toplumla işbirliği yapabilecek. İran, gelecek 15 yıl boyunca sahip olduğu uranyum stoğunu, yüzde 3.67 zenginlik oranına sahip olacak şekilde 300 kilogramla sınırlı tutacak.

* Finansal işlemler (SWIFT dahil), yatırımlar, enerji ithalatı ve hatta bazı silahlara dair yaptırımlar kaldırılacak.  Ancak BM'nin silah ithalatına getirdiği ambargo 5-8 yıl daha yürürlükte kalacak.

* Anlaşmaya göre, İran'a 5 yıl süreyle de konvansiyonel silah, 8 yıl boyunca balistik füze teknolojileri ambargosu sürecek.  BM Güvenlik Konseyi kararı 90 gün sonra yürürlüğe girecek. Bu süre içinde yaptırımların kaldırılması için hazırlıklara başlanacak. Yaptırımların kademeli olarak kaldırılmasına Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun (UAEA) onayının ardından başlanacak. BM Güvenlik Konseyi tarafından daha önceki yıllarda varlık dondurma ve seyahat yasağı konulan bazı kişi ve kurumlara uygulanan kısıtlama ve yasaklar kaldırılacak.

* İran'ın tüm talepleri yerine getirmesi ve nükleer teknolojisinin barışçıl olduğunun Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu tarafından onaylanması halinde BM Güvenlik Konseyi kararıyla getirilen yükümlülükler ve yaptırımlar 10 yıl sonunda tamamen kalkacak ve "İran'ın nükleer programı" maddesi konseyin rutin gündeminden çıkarılacak.

* Nükleer silahlarda kullanılan plütonyum üretimine imkan tanıyan Arak ağır su reaktörü, anlaşmayla birlikte hafif su reaktörüne dönüştürülecek. İran, 15 yıl boyunca yeni ağır su reaktörü inşa edemeyecek, ağır su biriktiremeyecek ancak ihtiyaç fazlası miktarı uluslararası piyasada satılabilecek.

* Tahran, gelecek 15 yıl boyunca bilimsel ve endüstriyel radyoizotop üretimi hariç tükenmiş yakıtla ilgili tekrar işleme ve AR-GE faaliyeti yürütemeyecek. Enerji ve araştırma reaktörlerinin tükenmiş yakıtı, işlenmek veya imha edilmek üzere yurtdışına çıkarılacak.

* İran, kapsamlı uluslararası denetime imkan tanıyan Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'nın (NPT) Ek Protokolü'nü onaylayarak yürürlüğe koyacak.

* Yukarıdaki yaptırımlara karşılık, İran'a yönelik BM yaptırımları dahil tüm yaptırımlar, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEA) tarafından yapılacak doğrulama işlemlerine paralel olarak kaldırılacak. Ne AB ne de ABD yeni ambargo kararı almayacak.



SORUN ÇIKARSA NASIL ÇÖZÜLECEK?

Anlaşmanın uygulanması konusunda taraflar arasında çıkacak anlaşmazlık öncelikli olarak tarafların oluşturduğu ortak komisyona iletilecek. Komisyonun 15 gün içinde sorunu çözememesi durumunda taraflar konuyu Dışişleri Bakanları'na taşıyabilecek. Bakanların da 15 gün içinde sorunu çözememesi durumunda konu tarafların temsilcilerinin yanı sıra bağımsız üyenin de bulunacağı üç kişilik danışma kuruluna sunulacak. Buradan da sonuç çıkmaması durumunda konu BM Güvenlik Konseyi'ne taşınacak. Ambargoların kaldırılmaya devam edilip edilmeyeceği ile BM Güvenlik Konseyi kararı oylamaya sunulacak. Eğer 30 gün içinde BM Güvenlik Konseyi’nde de bir karara varılamazsa ve aksi bir karar çıkmazsa eski BM ambargoları yeniden uygulanmaya konulacak.

TÜRKİYE’YE KATKISI NE OLUR?

Uluslararası ticarete kapılarını açacak olan İran’ın Türkiye ekonomisine şu noktalarda katkı yapması bekleniyor; petrol fiyatlarında düşme, İran doğalgazının Batı’ya taşınmasında enerji koridoru vasfı güçlenecek, ihracat, bankacılık ve turizm gelirleri artacak, iki ülke arasında doğrudan yatırımlar artacak. Dünya gazetesinin haberine göre lojistik, makine, deri, tekstil, çelik, kimya, plastik, turizm, perakende, metal, demiryolu, gıda sektör temsilcileri İran’ın kapılarını açmasından memnun olduklarını açıklarken mermer, inşaat ve çimento sektör temsilcileri bu gelişmeden kaygı duyduklarını açıkladılar.

İran ile varılan nükleer anlaşmayı değerlendiren TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi şunları söyledi: İran’a yaptırımların kalkması, İran Riyali’nin istikrara kavuşmasını ve İran’ın uluslararası bankacılık sistemine entegrasyonunu kolaylaştıracaktır. İran’la yaptığımız tercihli ticaret anlaşması 1 Ocak 2015 tarihinde yürürlüğe girdi. Yılın ilk 6 ayında İran’a ihracatımız yüzde 30 artarak 1.9 milyar dolara yükseldi. İran’ın zenginleşmesini sağlayacak gelişmeler, ihracat potansiyelimiz için büyük önem taşıyor. İran ile ticaret hacmimizin yıl sonunda 16 milyar dolar, 2016 sonu itibariyle ise 35 milyar dolara yükselmesini bekliyoruz.

 

‘Türkiye’nin Rusya’ya doğalgaz bağımlılığı azalacak’

 

Atlantik Konseyi Kıdemli Uzmanı ve Georgetown Üniversitesi Öğretim Üyesi Jean Seznec, İran'ın küresel arenaya yeniden girmesini sağlayacak anlaşmanın, bölge ülkeleri arasındaki hassas ilişkileri yeniden şekillendirebileceğine işaret etti. İran'ın Batı’yla ilişkilerinin yanı sıra Arap ülkeleri ve Rusya'yla olan ilişkilerinin yeni bir döneme girileceğini belirten Seznec, "Arap ülkeleri, İran dünyaya yeniden açılırken, geride kalmak istemeyecekler ve İran'ı bir şeytan olarak görmeyi bırakıp, onunla müzakere etmek zorunda kalacaklar. İran'ın ekonomisini düzeltmek için doğalgaz ve petrolünü satması lazım, ancak bunun için sermayeye ihtiyacı var. Ayrıca, kimyasal ürünlerin üretimini de geliştirmeleri ve yaygınlaştırmaları gerekiyor. Suudiler, İran'a bu konularda yardımcı olabilir. Yani, işbirliğiyle elde edilebilecek çok başarı var ve bunların hızla gerçekleşebileceğini düşünüyorum. Anlaşma, bölgenin atmosferini hızla değiştirerek, düşen petrol fiyatlarına rağmen kalkınmasını sağlayabilir. Anlaşma, İran ekonomisine kısa vadede milyonlarca doların girmesini sağlayacak.

Yabancı şirketlerin ülkedeki enerji sektörüne yatırımları da birkaç yıl içinde başlar. İran önceliği petrol sahaları yerine doğalgaz tesislerine verebilir. Anlaşma Türkiye'nin avantajına sonuçlar doğuracak. Türkiye, İran'dan daha fazla doğalgaz alabilecek ve Rusya'ya olan bağımlılığını azaltacak. Bu, Türkiye için iyi haber" dedi.

………..

İran, yılda ortalama yüzde 5 büyüyecek

Uzmanlar İran ekonomisinin bir yıl içinde yüzde 5 büyüme hızına ulaşabileceğini, 18 aylık bir süre sonra GSYH büyümesinin yüzde 8'e ulaşabileceğini belirtiyor. Bank of America Merrill Lynch'in yayımladığı bir rapora göre 420 milyar dolarlık İran ekonomisi 1979'dan bu yana uygulanan yaptırımlar olmasaydı bugün yüzde 50 büyüklüğünde olduğu Suudi Arabistan'dan daha büyük bir ekonomi olacaktı. Raporda yapılan tahminler İran'ın petrole bağımlı GSYH büyümesinin Suudi Arabistan'la aynı olduğu, petrol dışı GSYH büyümesinin son otuz yıl ortalamasıyla aynı olduğu ve ithalatın sabit kaldığı şartlarla çıkartıldığı belirtiliyor. Raporda nakit girişi ve petrol ithalatının artmasıyla, daha yüksek petrol üretimi ve yaptırımların kaldırılmasıyla İran'ın büyümesinin kısa vadede yüzde 6-7'ye ulaşacağı öngörülüyor.

……..


‘Türkiye’nin enerji köprüsü olma çabası güçlenecek’


İntegral Menkul Değerler Araştırma Uzman Yardımcısı Vahap Taştan İran ile P5+1 arasında varılan anlaşmayı şöyle değerlendirdi: Ortadoğu’da İran ile yeni bir dönem başlıyor. İran ile P5+1 ülkeleriyle yapılan anlaşmaya sadece enerji açısından bakmamak gerek. Anlaşma aynı zamanda İran’ın batıdaki komşularıyla birlikte ticari ortaklığının da başlangıcı olacak. Bu noktada Türkiye için de hem ihracat hem de ithalat cephesinde olumlu gelişmeler yaşanabilir. İran’la yapılan anlaşmayı bu bağlamda birkaç başlık altında birleştirmek mümkün. İran, petrolde kanıtlanmış rezerv bakımından tüm dünya içerisinde yüzde 9.3’lük payı elinde tutuyor ve 2014 sonu itibariyle 157 milyar varillik miktara karşılık geliyor. OPEC içerisinde yüzde 9’luk payı olan İran’da toplam üretim 2.85 milyon varil düzeyinde. Cari kapasitesine göre İran’ın üretime dahil edebileceği ekstra 1 milyon varillik kısım daha bulunuyor. İran’ın üretimini artırması da hemen beklenmiyor. Bu noktada öncelikle yaptırımların tam olarak kaldırılması gerekecek. İkinci nokta ise artan üretimde pazar arayış süreci olacak. İran’ı enerji piyasasında doğalgaz cephesinde de konuşmak gerekir.  İran şu anda toplam kanıtlanmış rezervin yüzde 18.2’sini elinde tutuyor ve rakamsal bazda ise 34 trilyon metreküplük rezerv anlamına geliyor. Türkiye’nin 2014 yılı toplam üretiminin 48 milyar metreküp olduğu düşünüldüğünde 34 trilyon metreküplük rezerv Türkiye’nin 700 yıllık ihtiyacını karşılayabiliyor. İran aynı zamanda bölge içerisinde Katar ve Rusya gibi önemli oyuncuları da rezerv bakımından geride bırakıyor.

 

Tam da bu noktada İran ile P5+1 ülkeleri arasında yapılan anlaşmanın Türkiye için önemine değinmek gerekiyor. Türkiye açısından önemi enerji ve dış ticaret başlıklarında değerlendirilebilir. Türkiye yıllık olarak tükettiği 48 milyar metreküplük tüketimin yaklaşık 9 milyar metreküpünü İran’dan temin ediyor ve İran Türkiye’nin en büyük ikinci doğalgaz sağlayıcısı olarak öne çıkıyor. Bununla birlikte resmi fiyatlar yer almasa bile en pahalı gazın da İran’dan alındığı biliniyor. İran ile yapılan anlaşma bu noktada ülkenin elini rahatlatacağından Türkiye’nin de cari açığındaki yapısal faktör olan enerji maliyetinin düşmesini sağlayabilir. Türkiye için ikinci önemli nokta da ihracat olacaktır. İran’a yapılan ihracat 2015 yılı 5 aylık döneminde 1.55 milyar dolar düzeyine ulaştı ve geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 32.7 artış gösterdi.

İran’ın küresel enerji piyasasına yeniden dahil olması, bölgede yeni bir dönemin başlangıcı olarak nitelendirilebilir. Enerji, Batı ile Doğu arasında yeni bir ticaret trafiğinin anahtarı olabilir. Türkiye’den de geçecek olan Güney Gaz Koridoru Projesi’ne yeni bir arz kaynağı olarak İran da dahil edebilir. TANAP’ın da içerisinde bulunduğu projede İran’ın, Azerbaycan’daki Şah Deniz sahası haricinde yeni bir arz kaynağı olarak piyasaya dahil olması, Doğu- Batı arasındaki ticareti canlandıracaktır. İran’ın P5+1 ülkeleriyle yaptığı anlaşma Türkiye’nin bir enerji merkezi olma yolundaki politikalarını güçlendirecektir.


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner116

banner115

banner114

banner111

banner110