Her zaman söze iyilerden başlamak gibi bir alışkanlığım vardır. Başlangıçtaki pozitif enerji kesinlikle daha verimli, doğru sonuçlara ulaşmama çok yardımcı olur.
İlk sözüm pandemi üstüne. Yaygın aşılamanın başlaması ve yıl sonuna doğru kitle bağışıklığı sağlanacağı açıklamaları bizi çok sevindiriyor. Umarız 2 yıllık bu büyük kabusu büyük ölçüde geride bırakmış olarak 2022’ye gireriz. Tabii ki öte yandan bu global afetten kurtuluşun tek başına mümkün olmadığını da biliyoruz. Henüz aşıya uzak mesafede duran ülkelerin de yaygın aşılanması halinde dünyamız bu dertten tümüyle kurtulabilecektir.
İkinci sözüm elbette sanayi, ekonomi üstüne. Bir bakıyorum ki omuzlarında dünyayı güzelleştirme görevi olan bizim gibi insanlar, en zor, sıkıntılı dönemlerde bile daha iyiyi ortaya koymak için arı gibi çalışmaktan vazgeçmemişler.
Bakın TÜİK’in Haziran ayında yaptığı açıklamaya göre, sanayi üretimi, kapanmaların ve pandemi koşullarının en ağır biçimde hüküm sürdüğü dönemde yıllık yüzde 66 oranında artmış. Alt sektörlere baktığımızda imalat sanayi sektörü endeksinin yüzde 72.3 arttığını görüyoruz.
İstanbul Sanayi Odası’nın ülkemizdeki sanayinin durumunu her yönüyle gözler önüne seren ‘Türkiye’nin En Büyük 500 Sanayi Kuruluşu - 2020’ araştırmasında ÇOSB’mizden yine18 firmanın yer aldığını belirledik. 2019 yılında da aynı sayıda şirketimizin olduğunu hatırlarsak, en güç zamanlarda hız kesmeden çalıştığımızı söyleyebiliriz. İSO İkinci En Büyük 500’de ÇOSB’den 19 firma yer aldı. İSO En Büyük 1000 şirket içinde ÇOSB’den 37 firmanın yer alması pandemi koşullarında zorluklara karşın nasıl çalıştığımızın kanıtıdır.
Sanayici-ihracatçılar olarak bir başka gurur tablosu da Kimyevi Maddeler ve Mamulleri sektöründe karşımıza çıktı. İKMİB 2020 yılı İhracatın Yıldızları listesinde Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nden 10 güzide firmamız yer almayı başardı. Dünya ticaretinin, denizyolları krizi, konteyner sıkıntısı ve füze gibi artan navlun ve emtia fiyatlarıyla boğuştuğu bir dönemdeki bu başarımız çok önemli.
Yani dünyadaki her ülkeyi saran, aylarca içine kapatan bir yaygın hastalık döneminde başarılarımızı katladık ama karşımıza çıkan engeller de bir türlü bitmek bilmiyor.
İthal ettiğimiz hammadde ve emtiaya her ay daha yüksek bedel öderken, yurt içinden de bizi zorlayan koşullar artarak büyüyor. TÜİK’in üretici fiyatları endeksi yüzde 42.89 iken tüketici fiyatları yüzde 17.53’ü gösteriyor. Yani bizim enflasyonumuz tüketici enflasyonunun 2 katından fazla ve bunu biz sanayiciler zararına göğüslüyoruz.
Yüksek enflasyon, yüksek faizler ve yükseklerde kararsız seyreden kur koşullarında koşarken, Haziran ayı sonunda önümüze ciddi boyutta elektrik ve doğalgaz zamları engeli kondu. Bizim en önemli giderlerimizden enerjiye nedeni bilinmeyen, şaşırtıcı oranlarda zam yapıldı. Hepimizi yakan bu doğalgaz ve elektrik zamlarının geriye alınarak makul seviyelere düşürülmesi gerektiği inancındayım. Benim talebim aslında ülke çapındaki milyonlarca sanayicinin de içten gelen talebidir.
Değerli sanayici dostlarıma her türlü sıkıntımızın geride kaldığı, sağlıklı üretim günleri diliyorum.