TÜİK'in açıkladığı verilere göre, Türkiye ekonomisi 2023 yılının ilk çeyreğinde yüzde 3,9 büyümüştü. Kısa süre önce açıklanan ikinci çeyrek büyümesi de yüzde 3,8 oldu. Büyüme oranları aşağı yukarı aynı. Herkesi sevindiren bu büyümelerin arkasında hizmetler ve inşaat sektörlerindeki çok daha yüksek oranlı büyümeler var.
Peki ekonominin baş aktörü, temeli durumundaki reel sektörün, sanayi kesiminin büyümesi nasıl? Hiç de sevindirici değil. Sanayi 2023 yılının ilk çeyreğinde binde 7 oranında küçülürken ikinci çeyrekte azımsanmayacak oranda, yüzde 2,6 oranında küçüldü. Arka arkaya ve büyüyen oranda küçülme yaşanıyor reel sektörde…
Yüksek faizler, yüksek artan döviz kuru, finansmana erişim zorluğu, ekonomi politikalarındaki belirsizlikler, seçim dönemi sıkıntıları, dünya ekonomisindeki durgunluk eğilimi, beklendiği gibi bu yılın ilk altı ayının zor geçmesine neden oldu. Global resesyonun birkaç yıl daha devam etmesi bekleniyor.
İşte bu koşullar sürerken Orta Vadeli Program (OVP) Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı sayın Cevdet Yılmaz tarafından açıklandı.
Bugüne değin 10’un üzerinde OVP açıklanmıştı. Her OVP kısa bir süre sonra hedeflerden uzaklaşıldığı için güncellenmek zorunda kaldı. Zaten sayın Yılmaz da sunum yaparken güncellemeler olabileceğini özellikle vurguladı.
Yine de OVP’ler ekonominin tüm aktörlerine önümüzdeki dönemde izlenecek yol haritasını gösteriyor. Ekonomi yönetiminin bakış açısını, olanakları ve fırsatları ortaya koyuyor. Birkaç yıllık analiz yapılmasını sağlıyor.
Sayın Cevdet Yılmaz Dolar/TL fiyatının 2024 yılında ortalama 36,8 TL olması beklendiğini açıkladı. Bu açıklama, daha önceden tahmin ve ilan edilen dolar/TL fiyatlarıyla karşılaştırıldığında önemli bir artış anlamına geliyor.
Sayın Yılmaz, enflasyonunun da 2023 yılında yüzde 65 olarak hedeflendiğini belirtti. Yine iki hafta önce Merkez Bankası bu hedefin yüzde 58 olduğunu açıklamıştı.
Yani görüldüğü kadarıyla güncellemeler en hızlı biçimde yapılıyor. Biz bu açıklamaları aslında olumlu olarak değerlendiriyoruz. Önceki dönemlerin en büyük sorunları ortaya konulan hedeflerin gerçeklerden uzak ve iktidar tarafından ne ölçüde kabul gördüğünün bilinmemesiydi. Bu da sürekli, büyük ölçüde farklı gerçekleşen veriler ve politikalar nedeniyle OVP’ye olan inancı azalmaktaydı.
Son OVP açıklanırken, Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan önemli bir söz söyledi. ‘Biz bu OVP’nin arkasındayız’ diye vurgu yaptı. Yani Ortodoks politikaların kararlılıkla sürdürüleceğini dosta düşmana, özellikle uluslararası yatırımcılara duyurdu.
Bir ülkenin ekonomi politikalarının belli bir çizgide ilerlemesi, zigzag ya da gerileme yapmaması çok önemlidir. Ortaya konulan hedeflere kararlılıkla ilerlenmesi, reel sektörün de öncelikle istediği bir konudur. Sislerin dağılarak önümüzü net olarak görebilmemiz sağlandıktan sonrasını, bugüne kadar olduğu gibi biz yine yüksek tecrübemizle başarırız.
Sanayici dostlarıma mutlu, huzurlu, bereketli bir üretim dönemi dilerken, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılı herkese kutlu olsun.
