Dünyamız dev bir savaşın içinden çıkmak için uğraşıyordu. Gerçek bir Dünya Savaşıydı bu. Tüm kıtaların her ülkesinin her köşesinde yaşayanlar son yıllarını pandemi ile savaşarak geçirdiler. Tam 442 milyon kişi hastalığın pençesine düştü ve 6 milyona yakın insan vefat etti. Bu korkunç savaşımız henüz sürüyor ve yakında biteceğini söylememiz henüz mümkün değil.
Pandemide, Covid 19’a yakalananlarda ‘Uzatılmış Kovid’ (Long Covid) denilen kalıcı fiziksel sorunların da ortaya çıkabileceği uluslararası sağlık platformlarında bilim insanları tarafından vurgulandı, bu duruma dikkat çekildi. Yani hastalık bitse de savaş devam ediyor.
Bir yandan da ekonomik savaş sürdürdü dünyanın her ülkesindeki üreticiler ve ihracatçılar. Hastalığın yayılmaya başladığı ilk aylarda korku daha da hızlı yayıldı. Ülke çapında haftalarca sokağa çıkma yasakları, karantinalar uygulandı. Toplu çalışmaların olduğu fabrikalar gibi yerlerde koronavirüsün bulaşmasının önüne geçmek için olağanüstü çaba harcandı. Bu dönemin savaşı, üretim üslerini çalışır, işler durumda tutmayı amaçlıyordu. Kısmen bu savaş da devam ediyor.
Öte yandan ihracat savaşı da iş dünyasının her bireyi için eskisinden daha zorlu biçimde sürüyordu. Karantina ve kısıtlamalar, başta deniz ticareti olmak üzere taşımacılığı uzun süre etkiledi. Yapılamayan ticaret seferleri nedeniyle binlerce konteyner başka limanlara taşınamadı. Kimi yerlerde konteyner yok iken kimi yerlerde binlercesi limanlarda yığıldı kaldı. Sipariş alanlar mallarını gönderecek konteyner bulamadı. Bu sıkıntılarla hammadde, emtia, taşımacılık, navlun fiyatları arttıkça arttı. Fabrikalardaki üretimde maliyet her geçen gün bir öncekinden pahalı hale geldi. Zincirleme olarak tüm fiyatlar yükseldi. Her yerde enflasyonla savaş başladı. Bizim ülkemizde yüzde 54’ü geçen tüketici enflasyonu ve yüzde 105’i bulan üretici enflasyonu, çok daha zorlu bir savaş sürdürmemiz gerektiğini belirtiyordu.
Tüm bu savaşlar devam ederken, bize çok yakın, kuzeyimizdeki iki komşu ülkede gerçek anlamda savaş başladı. Rusya’ya ait silahlı güçler Ukrayna’ya çeşitli bölgelerden girerek savaşı başlattılar. Yapılan açıklamalara göre binlerce asker-sivil öldü. Yüzbinlerce kişi evlerinden, yurtlarından uzaklara kaçmaya mecbur kaldı. Büyük bir trajedi yaşandı ve yaşanıyor.
Nükleer santrallerin işgal edildiği ve bombalandığı haberleriyle hop oturup hop kalkıyoruz. Çernobil santralindeki patlamanın Türkiye’ye verdiği büyük zararı hiç unutmadık. Yeni bir radyasyon yayılmasını düşünmek bile tüylerimizi ürpertiyor.
Bu savaş, aynı zamanda global pahalılığı da ateşleyecek, alım güçleri günden güne gerileyen yüz milyonlarca kişinin yaşam savaşında yenik düşmesine neden olacak.
Rusya-Ukrayna savaşı dışındaki diğer savaşlar bizim altından kalkabileceğimiz olaylar. Ancak bu sıcak savaşa doğrudan müdahalemiz olamıyor. 21’inci yüzyılda böylesi bir savaşın sürdürülmesinin insanlığın yüzyıllardır uygarlık yolundaki çabalarına aykırı olduğunu düşünüyoruz. Akıl, mantık, hoşgörü, sabır, adalet, binlerce yıllık tecrübe gibi pozitif güçler ağır basmalı ve bu savaş hemen sona ermeli.
Çünkü bu savaşı biz hiçbir biçimde kabul edemiyoruz ve böyle savaşın yakınında bile olmak istemiyoruz.
Tüm sanayici dostlarıma barış içinde mutlu, kazançlı üretim günleri diliyorum.