GİRAY DUDA
Çok kısa süre içerisinde kendimizi Metaverse dalgaları içinde bulduk. Okuduğumuz, izlediğimiz, üstünde çalıştığımız iletişim araçlarında ve sosyal ortamımızda metaverse neredeyse birinci konu oldu. Metaverse hakkında derin bir inceleme yaparak bu olguyu her yönüyle ortaya koymaya çalıştık.
ZENGİNLEŞTİRİLMİŞ SANAL DÜNYA
Metaverse, insanların birbirleriyle, çevreyle, eşyalarla ve işletmelerle sanal olarak etkileşime girmesine olanak sunan 3 boyutlu çevrimiçi bir sanal dünya. Yani gözlüklerinizi takarak bu sanal dünyaya girdiğinizde, örneğin kendi mahallenizde dolaşıyor, alışveriş yapıyor, geziye çıkıyor, arkadaşlarınızla ciddi ofis toplantıları gerçekleştirebiliyorsunuz. Hatta bilgisayarınızda uzaktan çalışabiliyor, dosyalarınızı kaydediyor ve yazıcıdan çıkış alabiliyorsunuz. Kısacası Metaverse, sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik ve karma gerçeklik teknolojileri ile zenginleştirilmiş internet platformları. Gerçek dünyanın kurumları ile sanal dünya bu platformlarda bir araya geliyor.
Bize bu platformları bir değil belirsiz sayıda şirket sunacak. Ama muhtemelen en güçlüleri ayakta kalacak ve tercih edilecek. Yani sadece bir değil çok sayıda metaverse sözkonusu. Herkesin metaverse’ü kendisi tarafından sunulacak. Sanal dünyada yan yana yaşayacaklar. Belki de ileride bu platformlardan birbirlerine geçiş de mümkün olacak.
SANAL GERÇEKLİK NEDİR?
Sanal Gerçeklik, (Virtual Reality - VR) gerçek bir ortamı kopyalayan veya hayali bir dünya yaratan sesler, görüntüler ve diğer duyumları üretmek için VR başlıklarını kullanan teknolojileri ifade eder. VR, kullanıcıları tamamen sanal bir dünyaya sokmanın bir yoludur. Sanal gerçeklik ile hissedilen her şey bilgisayar tarafından yaratılmış üç boyutlu dünyadır. Yapay olarak ortam oluşturulduğunda kullanıcı gerçek dünyanın devre dışı kaldığını düşünür.
Sanal gerçeklikte 3D ortamlar görüntünün yanı sıra duyma, hareket gibi başka duyulardan da yararlanır.
Sanal gerçeklik yaygın olarak gerçek hayatta var olan ya da olmayan yerlerin en az 3 boyutlu olarak bilgisayarla yeniden oluşturulması ve gerçek gibi deneyimi sunması için kullanılmaktadır. Sanal gerçeklik ile oluşturulan tanımlı uzay içerisinde yaygın olarak eğitim, gözlem, test, eğlence, tedavi faaliyetleri yerine getirilebilmektedir.
PEKİ YA ARTIRILMIŞ GERÇEKLİK?
Artırılmış gerçeklik (Augmented Reality - AR) ses, video, grafik veya GPS verileri gibi bilgisayar tarafından üretilen duyusal girdilerle artırılan veya tamamlanan fiziksel, gerçek dünyadaki bir ortamın canlı, doğrudan veya dolaylı bir görünümüdür. AR, mevcut gerçekliğinizi kullanır ve bir çeşit cihaz kullanarak buna eklemeler yapar. AR, kendi dünyamızın üstünde olduğu için normal yaşamınızda size verilen özgürlük kadar özgürlük sağlar.
KARMA GERÇEKLİK
Karma gerçeklik (Mixed Reality - MR), gerçek ve sanal dünyaların, fiziksel ve dijital nesnelerin gerçek zamanlı olarak bir arada var olduğu ve etkileşime girdiği yeni ortamlar ve görselleştirmeler üretmek için birleştirilmesidir. Bu, yeni görüntüleri gerçek bir alana, bildiğimiz fiziksel dünyada gerçek olanla bir ölçüde etkileşim kurabilecek şekilde yerleştirmek anlamına gelir. MR'nin temel özelliği, sentetik içeriğin ve gerçek dünya içeriğinin gerçek zamanlı olarak birbirine tepki verebilmesidir.
DÜNYA ÖTESİ
Sözcük anlamı olarak, Metaverse, ötesi anlamına gelen Meta ile evren anlamına gelen Universe kelimesinin birleşmesiyle ortaya çıkıyor. ‘Evren Ötesi’ anlamına yakın bir adı var.
Facebook’un bir süre önce adını Meta olarak değiştirmesi nedeniyle Metaverse bu dijital devle özdeşleştirildi. Biraz sonra Meta şirketinin bu konudaki çalışma ve yatırımlarına değineceğiz.
Metaverse, aslında hayatımıza yeni giren bir kavram değil. Artırılmış gerçeklik ile sanal gerçeklik uygulamaları Sims, Second Life veya Open Simulator gibi 2 boyutlu yaygın video oyunlarıyla bile aslında uzun zamandır hayatımızın oldukça içinde. Şimdi de özel gözlükler takarak 3 boyutlu bir dünyanın içine giriyoruz ve burada alışverişten konser dinlemeye kadar sayısız işi yapıyoruz. Gerçek dünyamızın ürün ve malları ile sanal dünyanın görüntüleri bir arada karşımızda duruyor.
Bir video oyununun içine girerek sanal mağazalardan alışveriş yaptığınızı, dünyanın bir ucundaki arkadaşlarınızı anında ziyaret ettiğinizi hatta hayalinizdeki evi saniyesinde inşa ederek orada “yaşadığınızı” düşünün. Metaverse, sadece sanal dünyada boş gezintilerle veya hayali ev inşa etmekle sınırlı değil. Metaverse, hem kullanıcıların hem de işletmelerin yararlanabileceği bir dizi fırsatı beraberinde getiriyor. Oyunlardan iş toplantılarına, dijital eşyalardan sanal gayrimenkullere kadar her şeyin Metaverse içinde bir yeri var.
METAVERE NE GİBİ FIRSATLAR GETİRİYOR?
Sınırsız alışveriş olanağı. Gerçek dünyada alışverişin bir parçası olan her şey Metaverse evreni içerisinde de karşılık bulacak. Bu nedenle büyük şirketler metaverse içine girmek için hazırlıklara ve yatırımlara başladılar, yoğun strateji toplantıları yürütüyorlar. Kısacası, giyim, seyahat, konut ve eğlence gibi sektörlerinin tamamı için yeni fırsatlar doğmuş durumda.
Sanal gerçeklik teknolojisi şu an için çoğunlukla oyunlarda kullanılıyor. Ancak Metaverse, sanal gerçekliğin ve artırılmış gerçekliğin kullanımını önemli derecede genişletecek. Yani bu dijital evrende, üç boyutlu bir avatar yaratılarak çalışmak, gezmek, oyun oynamak, konsere gitmek, alışveriş yapmak gibi birçok günlük aktiviteyi yerine getirmenin mümkün olması bekleniyor. Ancak bunların gerçekleşmesi için biraz zaman gerektiğini belirtmekte fayda var.
HER ŞİRKET KENDİ SANAL EVRENİNİ TASARLAYACAK
Metaverse’ü sadece tek bir şirket oluşturmayacak. Metaverse’de her şirket kendi sanal evrenini, kendi iş modeline ve kaynaklarına göre tasarlayacak. Bütün bu sanal evrenlerin toplamı ise Metaverse’ü oluşturacak. Örneğin, Microsoft’un sanal evreni daha kurumsal bir gerçeklik olarak karşımıza çıkacakken Roblox’unki bir oyun gerçekliği olarak karşımıza çıkacak.
Sistemde alışverişin ilerleyebilmesi için bir çeşit “metaverse ekonomisi”ne ihtiyaç duyulacak. Haliyle Metaverse’ün içindeki her şirketin, her evrenin kendi para birimi ve bu para birimlerinin bağlandığı ortak bir “dijital paranın” olması imkansız değil.
Pandemi döneminde Instagram, Twitch ve YouTube benzeri platformlarda yapılan konser ve spor etkinlikleri, sanal etkinliklerin potansiyelini şimdiden gösterdi. Metaverse, hem bu etkinliklerin çok daha interaktif bir şekilde gerçekleşebilmesi hem de etkinlik içi reklam öğelerinin daha geniş bir kitleyi kolaylıkla hedefleyebilmesi için mükemmel bir ortam oluşturacak.
FACEBOOK METAVERSE İÇİN KOŞUYOR
Bugün dünyadaki en önemli metaverse yatırımcılarının başında sanal gerçeklik cihazları üzerine çalışan Oculus şirketini 2 milyar dolara alan Facebook geliyor. Nitekim Facebook bu alanda Microsoft gibi önemli yazılım şirketleriyle işbirliği anlaşmaları imzaladı. Ayrıca Roblox gibi oyun platformları da bu alanda büyük Ar-Ge yatırımları yapıyor.
Geçtiğimiz ekim ayında Facebook’un Connect 2021 konferansı ile duyurduğu, şirketin Metaverse inşasına geçişi ise belki de 2020’li yılların devrimsel teknolojisi olmaya aday Metaverse’ün başlangıcı olacak.
Facebook’un duyurusuyla birlikte, şimdiden birçok şirket Metaverse içerisinde kendi dünyasını inşa etmeye başladı bile. Bazı şirketlerse halihazırda sahip oldukları teknolojilerle Metaverse içerisinde yer alma şansına sahip.
META’NIN BEŞ ANA PLATFORMU
Facebook ve satın aldığı Messenger, Instagram, WhatsApp ve Oculus VR program ve uygulamaları her ay 3 milyar 580 milyon kişiye ulaşıyor. Sadece Facebook geçen çeyreği ortalama 1 milyar 930 milyon günlük aktif kullanıcı sayısı ile sonlandırdı.
Şirket, gelirinin çoğunu Facebook ve Instagram reklamlarından elde ediyor. Gelirinin henüz büyüme aşamasında olan kısmı ise, ekosistemini PC’lerin ve telefonların ötesine taşıyan Oculus VR gözlüklerinden ve Portal akıllı ekranlarından geliyor.
Meta kısa süre önce bu donanım serisine bir çift Ray-Ban akıllı gözlüğü ekledi. Gelecekte ek AR cihazlarını da piyasaya sürmeyi planlıyor. Metaverse içerisindeki yerini VR yan kuruluşu olan Oculus’un üzerine inşa ediyor.
Şirket her yıl araştırma ve geliştirmeye milyarlarca dolar yatırım yaparken şimdiden milyarlarca kullanıcıya sahip.
GÖZLÜKLERDEN GÖZLÜK BEĞEN
Metaverse’ün üç boyutlu sanal evrenine girebilmek için Sanal Gerçeklik gözlükleri ve ek cihazlarına ihtiyaç duyuluyor. Ancak günümüzde bu gözlük ve cihazlar oldukça pahalı ve yeterince yaygın olarak kullanılmıyor. Bu nedenden dolayı Metaverse uygulayıcıları, oyunlar dışındaki faaliyetlerin önemli bir kısmını üç boyutlu olarak değil, iki boyutlu, normal ekran görüntüsü olarak tasarlıyorlar.
Metaverse uygulayıcılarının amaçlarına ulaşabilmesi için sanal gerçeklik teknolojisinin ucuzlaması ve herkesin rahatlıkla alabileceği gözlüklerinin üretilmesi gerekiyor. Bu aşamaya gelinmeden, Metaverse'in amaçladığı sanal dünyanın mükemmel biçimde yaratılması oldukça zor.
Bu gözlüklerin kullanımı da çok rahat değil. Çok uzun süre kullanınca burnun üstünü tahriş ediyor. Sıkıntı veriyor. Ayrıca kendisini kaybedip uzun uzun oyun oynayanlarda baş dönmesi ve mide bulantıları da sıkça görülüyor.
Tabii ki böyle bir fırsatı kaçırmak isteyen büyük teknoloji firmaları, çok hafif, kolaylıkla cebimize sığacak gözlükleri üretebileceklerinin müjdesini verdiler.
TEKNOLOJİ VE DONANIM HAZIR MI?
Metaverse için yaratılan platformlar çok yüksek çözünürlük gerektiriyor. Bunun anlamı, içerde dolaşırken kullanacağımız gözlüklerin, bilgisayarların bellek ve işletim sistemlerinin çok büyük ve hızlı olması gerekiyor. İnternet hızında da 5G ya da 6G kullanılmasının ancak yeterli olabileceği belirtiliyor.
NON FUNGIBLE TOKEN-DEĞİŞTİRİLEMEYEN TOKEN (NFT)
Kripto para birimlerinin de Metaverse’de önemli bir yeri olduğunu söylemeden geçmemek gerek. Son aylarda artan NFT satışlarının Metaverse ile doğrudan bağlantı olduğu tahmin ediliyor. NFT olarak satılan birçok eser dijital dünyalarda korunuyor.
NFT’nin açılımı Non Fungible Token’dir. Türkçe karşılığı ile “Değiştirilemeyen Token” ya da “Değişmesi mümkün olmayan para” olarak tercüme edilebilir. NFT, aslında bir kripto para birimidir. Fakat bu tanımda söz konusu para, bildiğimiz tanımların dışında değerli olan herhangi bir varlık olabilir. Yani NFT, bir değere sahip olan ve tahsil edilebilen dijital bir varlıktır. NFT sayılabilecek varlıklar, herhangi bir sanat eseri, video, tweet, bir internet sayfası, görseller, sosyal medyada oluşturduğunuz hikâyeler ve daha pek çoğu olabilir. Tüm bu dijital varlıklar, gerekli şartları sağladıklarında birer NFT olma özelliği taşıyabilir.
NFT kavramını, normal şartlarda koleksiyon değerine sahip olabilecek bir varlığın dijital dünyadaki yansımaları olarak da tanımlamak mümkündür. Mesela 1990’lı yıllarda son derece popüler olan ve koleksiyonları yapılan taso ve futbol kartları, bu varlıklara güzel birer örnek olabilir. NFT’nin dijital para birimlerinden farkı, tüm NFT’lerin birbirinden farklı şekilde tasarlanıyor olmasıdır. Bu özellik, onları özgün ve değiştirilemez kılar.
METAVERSE COIN’LERİ NEREDEN BULACAĞIZ?
Metaverse her taraftan önümüze gelip gündem oluşturunca metaverse coinlerine olan rağbet de bir hayli arttı. Hal böyle olunca birçok kişi de "Metaverse coin nasıl alınır?" sorusunu sormaya başladı.
Metaverse coinleri, tıpkı Bitcoin ve diğer altcoinlerde olduğu gibi kripto para borsaları üzerinden satın alınabiliyor. Binance başta olmak üzere birçok global borsadan metaverse coin alınabiliyor.
METAVERSE’DE ARSA ALIMI
Metaverse deyince herkesin aklına buradan satın alınan arsalar geliyor. Zuckerberg'in kendi projesini duyurmasının ardından, Metaverse platformları üzerindeki arsa satışları patladı. İnsanlar, bu arsa satış işinin Zuckerberg ile başladığı yanılgısına düştüler. Oysa pek çok Metaverse platformunda yıllardır arsa alım satım işleri yapılıyor. Arsa satışı konusunda, en popüler Metaverse platformları Decentraland, The Sandbox ve Upland'dir. Örneğin, en popüler Metaverse platformlarından Decentraland, ilk arsa satışını 2017 sonunda gerçekleştirmiş.
Metaverse ile ilgili bir başka yanlış inanış ise, bir şehrin arsalarının sadece bir Metaverse platformu üzerinden alınıp satıldığının düşünülmesidir. Yani, İstanbul'un herhangi bir semtinde arsa alındığında, o arsanın artık sadece alan kişiye ait olacağı düşünülüyor. Oysa aynı şehrin arsalarını, pek çok farklı Metaverse platformu parselleyip, satabilir.
Bu platformlara yüklenecek her bir nesne için çok yüksek ücretler alınıyor. Bir arsa üzerine bir bina inşa etmek için yükleyeceğiniz nesnelerin size maliyeti (her parça için 500 MANA – 1.640 USD ödemeniz gerektiğini unutmayın) yüz binlerce USD değerinde olacaktır. Haliyle, bazen bir arsayı değerli yapan arsanın kendisi değil üzerine inşa edilmiş yapılar da olabilir. Tabii basitçe, arsanın konumu da onu değerli kılabilir.
BUDAKOĞLU: SATIN ALINAN ARSA DEĞİL, ARSANIN NFT’Sİ
Bu yepyeni düzende emlak sektörünün nasıl etkileneceğini, Metaverse’de arsa alım satımlarının nasıl olacağını, olası riskleri Denge Değerleme Yönetim Kurulu Başkanı Baki Budakoğlu anlattı.
“Öncelikle şunu vurgulamak gerekir, alınan arsa değil arsanın NFT’si. İnsanlar sonuçta fiziki bir arsa almıyor.” diyen Denge Değerleme Yönetim Kurulu Başkanı Baki Budakoğlu; “Ama yine de bu tür yatırımlar yaparken fiziki olarak baktığımız değerler iyi incelenmeli. Burada en önemli konu güvenilirlik ve bilişim altyapısının net olması. Popüler bir yaklaşımla, ünlülerin oturduğu yerlere yakın evler ya da önemli caddeler veya önemli markaların olduğu yerlere yakın lokasyonlar gibi seçenekler üzerinden insanlar kararlar veriyorlar. Ancak bu durumun metaverse kavramındaki emlak alımlarında tam olarak bir karşılığı yok. İnsanlar hızlı bir reaksiyonla, önemli AVM’lerdeki dükkanları aldılar ama, burada dikkat edilmesi gereken şey nasıl yönetildiği, nasıl işlediği ve nasıl güvenilir olduğu. Maalesef şu an için bunun bir anayasası, kuralı yok, yakın bir zamanda şekillenecektir, ancak dikkat edilmesi gereken popüler yerler değil onların nasıl işlediği, yönetildiği.” şeklinde konuştu.
YATIRIMLARINIZ BOŞA GİTMESİN
Metaverse’de arsa alımında dikkate alınması gereken parametreler hakkında da uyarıda bulunan Baki Budakoğlu, unutulmaması gereken konuları şu sözlerle sıraladı:
“ Öncelikle bu dünyada yaşadığımızı, yaşayacağımızı unutmamamız gerekiyor. Metaverse geleceğinde yatırım yaparken ihtiyaç ve beklentiler doğru belirlenmeli. Çünkü bir yerde yatırımdan bahsediyoruz, bunlar boşa gitmemeli. Arsa beklentileri, yatırım beklentileri şu an için çok oturmuş değil. Nihayetinde bizler orada avatar dediğimiz benliklerimizle temsil edileceğiz. Onlar, beslenmeyecek, üşümeyecek, barınma için özellikli bir alanlara ihtiyaç duymayacak. O nedenle gerçek hayattaki beklenti ve isteklerle metaverse alanındaki isteklerin doğru analiz edilmesinde yarar var. Şu an satılan arsalarda gündeme getirildiği için çok popüler ve çekici hale geldi. Bu tür yatırımlar büyük şirketler, markalar için bir sıkıntı olmayabilir ama daha küçük yatırımcılar için ciddi kayıplara neden olabilir. Bu yüzden insanların metaverse evreninde yapacakları satın almaları bilinçli yapmaları gerekir”.
PAZAR 5-10 YIL İÇİNDE 8 TRİLYON DOLARA ÇIKAR
İnsanoğlunun son yıllarda farkında olmadan özellikle sosyal medya üzerinden yapay zekayı oldukça fazla kullandığına dikkat çeken UiPath Avrupa Başkan Yardımcısı Tansu Yeğen, özellikle gelecek 20 yıl içinde bu sürecin daha da kendini hissettireceğini belirtti. 2021 yılında yapay zekanın dünya pazarına 3 trilyon dolarlık bir katkı yaptığını ve bu rakamın 2030 yılında 15.7 trilyona ulaşacağını söyledi. Yeğen, “ Yapay zeka o kadar çabuk ve hızlı hayatımıza girdi ki; buna neredeyse engel olamıyoruz. Robotlar artık, servis hizmeti veriyor, otomobiller yapıyor, hatta insanın yapamadığı yumurtanın sarısını beyazından dahi ayırabiliyor. Buna yapay zeka da eklenince, adeta günümüzde robotlar beynimiz gibi oldu. Borsada bizim adımıza alım satım yapıyorlar. Bu da özellikle bireysel alım gücünün belirlenmesinde çok etken bir rol üstlenmiş durumda. Özellikle yapay zeka ile tüketime, alışverişe doğru itiliyoruz. Geldiğimiz noktada yapay zekayı dışlayamayız ya da reddedemeyiz. Yapılması gereken hayatımızı kolaylaştıracak yönlerine evriltmeyi öğrenmekten geçiyor. Çünkü hayatımızı kolaylaştıran bir unsur. İnsanların vakitlerini çalan, bilgisayar başında zaman harcamasına neden olan pek çok işi artık yapay zeka ile çözer olduk. Bizim yerimize sunum yapan, rapor hazırlayan hatta verdiğiniz üç kelime ile makale yazan yapay zeka uygulamaları var” dedi.
İLERİDE ARABA, EVİN NFT’SİNİ ALACAĞIZ
Yapay zeka ile metaverse ilişkisinin daha emekleme aşamasında olduğunu ama yine de metaverse kavramının özellikle insanoğlunun hayal gücü ile giderek geliştiğini de belirten Tansu Yeğen, çocukların bilgisayar oyunları sayesinde bu yeni metaverse evrenine hızlı bir giriş yaptıklarını da dikkat çekti. Yeğen sözlerini şöyle sürdürdü: “Farkında olmadan da olsa bu dünyaya giriş yaptık, ben 5-10 yıl içerisinde 8 trilyon dolarlık bir metaeverse pazarının bizi beklediğini düşünüyorum. Çok önemli bir araştırma şirketinin verilerine göre geçen yıl dijital ürünler özelinde 54 milyar dolarlık bir harcama yapılmış. Fiziksel emlakın yerine artık NFT üzerinden emlak alımlarının olacağını ve emlak sektörünün de bu durumdan ciddi anlamda etkileneceğini öngörüyorum. İleride fiziki olarak araba ya da ev değil bunların NFT’sini alacağız.”