İlaç ve sağlık konularında giderek bir üretim merkezi olmaya başlayan Çerkezköy OSB’ye sektörden ilk gelen firma 1989 yılında Bilim İlaç oldu. O günlerin yakın tanığı Bilim İlaç Teknik Genel Müdürü Cengizhan Nas’a bölgedeki gelişim ve değişimi sorduk. 14 ilaç ve sağlık sektörü firmasına ev sahipliği yapan ÇOSB’de ve Çerkezköy’de yaşanan gelişim anlatan Nas, “Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nin bugün geldiği nokta parmakla gösterilir bir seviyededir. Türkiye’nin öncü bir Organize Sanayi Bölgesi olan ÇOSB’de üretim yapmaktan ve büyümekten son derece memnunuz” dedi.
- Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’ne hangi yıllarda geldiniz? Geldiğiniz yıllardaki koşullar nasıldı?
- Bilim İlaç olarak, Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’ne 1989 yılında gelme kararı aldık. Gerekli yazışmalar ve izinlerin alınmasının ardından 1990’da inşaatımıza başladık. Dönemin koşullarına göre bölgenin en modern tesisini yapmak için var gücümüzle çalışarak 1992 yılında Kozmetik ve Sağlık Ürünleri Üretim tesisi inşaatını tamamladık ve üretime geçtik. Daha sonra yapmış olduğumuz tesisleri kardeş şirketimiz KOPAŞ Kozmetik’e devrederek, 1996 yılında Türkiye’nin en modern Betalaktamik tesisinin inşaatına başladık. 1998 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in katılımıyla fabrikamızın açılışını yaparak ilaç üretimine başladık.
SIKINTILAR YAŞADIK
Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’ne geldiğimiz yıllarda Çerkezköy adı gibi köydü. Yıllar içerisinde sanayi tesislerinin gelmesiyle bu köy başlı başına bir kent oldu. Buraya geldiğimizde altyapı, yollar ve enerjiyle ilgili yatırımlar bugüne göre çok daha gerideydi. Gerek müteşebbis teşekkül heyeti ile yönetilmekten dolayı, gerekse sanayi tesislerinin yeterli seviyede olmamasından dolayı kimi zaman üretim aşamalarında ve ulaşımda sıkıntılar yaşıyorduk. Fakat Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nin bugün geldiği nokta parmakla gösterilir bir seviyededir. Türkiye’nin öncü bir Organize Sanayi Bölgesi olan ÇOSB’de üretim yapmaktan son derece memnunuz.
SON DERECE MEMNUNUZ
- ÇOSB’nin geldiği nokta hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyiz?
- Yukarıda da belirttiğim gibi ÇOSB artık Türkiye’de her yönüyle ilk 3 arasında giren bir organize sanayi bölgesidir. Hem sanayi tesisleri sayısı, hem ihracat kapasitesi hem de cirosuyla adeta bir sanayi merkezidir. Biz, burada üretim yapmaktan ve burada büyümekten son derece memnunuz.
ÇOSB İLK 3 İÇİNDE
- Üretim için neden ÇOSB’yi tercih ettiniz?
- ÇOSB’yi tercih etmemizin ilk sebebi İstanbul ve Avrupa’ya yakınlığıdır. Bizim burayı tercih ettiğimiz yıllarda da İstanbul artık dolmaya başlamıştı, büyüyecek alanlar sınırlıydı. Fakat ÇOSB’ye gelmemizle birlikte yeni ufuklar kazandık ve büyümelerimizi planlı olarak gerçekleştirdik. ‘Tek Durak Ofis’ mantığıyla, yani tüm hizmetleri bir yerden aldığımız ÇOSB’de ayrıca ÇOSB Bölge Müdürlüğü’nün çalışmalarından da övgüyle bahsetmek isterim. Bir sanayicinin buraya geldikten sonra tüm işlemlerini ÇOSB Müdürlüğü binasında bitiriyor olmasının da bizim için hem zaman hem de masraflar açısından çok önemli olduğunu düşünüyoruz.
Ayrıca son yıllarda ilaç sektörünün adeta üssü haline gelen ÇOSB bu anlamda da önemli bir organize sanayi bölgesidir. Kuruluşumuzun Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde de ilaç üretim tesisi var. Türkiye’nin en büyük ve modern ilaç üretim tesislerinden biri Gebze OSB’deki fabrikamız. 2008 yılından bu yana GOSB’de de üretim faaliyetindeyiz. Organize Sanayi Bölgelerinde üretim yapıyor olmanın avantajlarını yaşıyoruz.
KÜRESEL İLAÇ PAZARI 2020’DE 1.3 TRİLYON DOLAR OLACAK
- Türkiye açısından ilaç sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Artıları ve eksileri sizce nelerdir?
- Geçtiğimiz yıllarda uluslararası denetim, danışmanlık ve vergi hizmetleri şirketi Price Waterhouse Coopers (PwC) ilaç sektörüne dair bir rapor hazırlamıştı. Bu rapora göre; küresel ilaç pazarı 2020 yılına kadar bugünkü değerinin iki katını aşarak 1.3 trilyon dolara ulaşacak. PwC'nin ilaç sektörünün geleceğini yansıtmak amacıyla hazırladığı “2020'de İlaç Sektörü: Vizyon: Nasıl bir yol izleyeceksiniz?” başlıklı rapora göre; dünya genelinde ilaç talebindeki hızlı artış, küresel düzeyde nüfusun artışı, yaşlanma, obezitenin yaygınlaşması ve gelir düzeyinin artması, sektörü büyütecek.
TÜRKİYE EN BÜYÜK 10 İLAÇ PAZARI İÇERİSİNDE OLACAK
2020 yılında dünya genelinde her beş ilaçtan birinin E7 olarak anılan, gelişmekte olan ülkeler; Brezilya, Çin, Hindistan, Endonezya, Meksika, Rusya ve Türkiye'de satılması bekleniyor. Bununla birlikte gelişmekte olan ülkelerde kronik rahatsızlıkların gelişmiş ülkelerdekine benzer bir hal alması öngörülüyor. Çin'in dünyanın en büyük ikinci veya üçüncü pazarı olması beklenirken; Türkiye ve Hindistan'ın da en büyük 10 ilaç pazarı içerisinde yer alacağı belirtiliyor.
BÜTÇEMİZİN YÜZDE 5’İNİ AR-GE’YE AYIRIYORUZ
Ar-Ge çalışmaları gelişme göstermediği takdirde ilaç endüstrisi bu fırsatlardan yararlanmakta güçlük çekecektir. Sektörün yaşadığı en temel sorun buluş eksikliği. Sektör yeni geliştirilen beş ilaçtan ikisini üretebilmek için Ar-Ge'ye 10 yıl öncesinin iki katı yatırım yapıyor. Bu en basit şekilde sürdürülmesi mümkün olmayan bir iş modeli, bu nedenle sektörün önümüzdeki 10 yılda araştırmaya yoğunlaşması gerekmektedir. Bilim İlaç olarak bütçemizin yüzde 5’ini Ar-Ge’ye ayırıyoruz.
TOPLAM 1700 ÇALIŞANIMIZ VAR
- Ar-Ge Merkeziniz var mı? Toplamda kaç çalışanız var? Ar-Ge Merkezinde kaç kişi istihdam ediliyor?