Yıllar önce Türkiye’de bilişimin önderlerinden Mehmet Önder’in teşvikiyle yazılımın o günlerde az sayıdaki önemli isimleri ile bir araya gelmiştik.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Merkezi’ndeki buluşmanın ana başlığı ‘Yerli Yazılımın Türkiye Ekonomisindeki Yeri ve Stratejik Önemi’ olarak belirlenmişti.
O günlerde MÜSİAD Bilgi Teknolojileri Sektör Kurulu Başkanı Bekir Nalbantoğlu, MÜSİAD Bilgi Teknolojileri Sektör Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet İhsan Taşer, Bilişim Sanayicileri Derneği’nden Adnan Metin, İstanbul Sanayi Odası Elektronik ve Bilişim Sanayi Meslek Komitesi Üyesi Atilla Özkök, İstanbul Ticaret Odası Bilişim İhtisas Komitesi Üyesi Ayhan Kalkan ben ve Ahmet Esgin buluşmaya katılmıştık. Buluşmada bir yazılım platformu kurulması kararı almıştık…
O günlerde işin önemini fazla kavramamış olmalıyız ki bu işe yeterince önem veremedik. Ve geldik bugüne… Yazılım artık hayatımızı belirliyor. Yazılımda iyi olan herkes yarışta öne geçiyor. Bilgisayarları yöneten, hayatımıza yön veren, şirketlerin başarısını belirleyen artık yazılım.
Belki pandemi nedeniyle biraz hızlı geldi. Birkaç yıl sonra gelecekti, erken geldi. Ama yazılım yoksa artık yoksunuz.
e-ticarette iyi olmak için yazılım gerekiyor… Pazarlamada iyi olmak için yazılım öne çıkıyor. Sanayide var olmanın yolu yazılımdan geçiyor. Konut satışında başarıyı yakalamak iyi yazılımdan geçiyor. Paket serviste iyi yazılım başarıyı getiriyor.
Birkaç örnek verelim… Mesela dünyanın en büyük satış platformu Amazon bir yazılım harikası… Tam 876 bin kişi çalışıyor Amazon’da… Bir ulaşım buluşu olan Uber bir yazılım sayesinde var. Yaksa Uber’in tek bir arabası yok. Uber’de 22 bin kişi çalışıyor. Pandemiyle birlikte bütünleştiğimiz Netflix’in tek bir stüdyosu, bir tek kamerası yok… Ama 9 bine yakın çalışanı var.
e-defterden e-faturaya sistemin yönlendiricisi Uyumsoft’un tek bir muhasebecisi yok. Ama bütün muhasebecilerin dostu. Herkesin finans bilgileri bir tık ötesinde…
İşte yazılım bu kadar önemli… Peki biz yazılım platformunu kurduk ama devam etmedik başkaları ne yaptı. Daha açıkçası Türkiye ne yaptı… Hemen yanıt verelim…
- Yapılması gerekenleri yapamadık. Söylendi ama yapılamadı. Kamu yapmadı… Özel sektör dur bakalım dedi. Özetle sınıfta kaldık. Yazılımcı yok. Var olanları da yurtdışına kaçırdık.
Büyük sıkıntı var. Herkes yazılımcı arıyor. Hiç sevmez ama o günlerde bu konunun önemini anlatanlardan biri o günlerin Yazılım Sanayicileri Derneği Başkanı Doğan Ufuk Güneş de. Yazılımcı ihtiyacına çok vurgu yaptı. Yazılımcı yoksa gelecek yok diye çok çağrılar yaptı. Ama dinletemedi, dinlemedik. Şimdi şunu söylüyor…
- Herkesin yazılımcı olması gerektiği çağrısı yaptık. Devletin yazılım liseleri kurması gerektiğini söyledik. Yazılımın bir oyun olmadığını gelecekte hayatımızı belirleyeceğini vurguladık. Ama çok iyi anlatamadık sanırım. Şimdi ben dahil tanıdığım bütün yazılım şirketleri yazılımcı arıyor. En iyilerini yurtdışına kaçırdık. Türkiye’de kalanlar yetmiyor. Yenisini yetiştirmek de zaman alacak gibi.
Evet durum bu… Oysa TÜSİAD Yazılım Çalışma Grubu Başkanı Utku Barış Pazar Türkiye’nin yazılım konusunda çok avantajı olduğunu dikkat çekiyor ve şöyle diyor…
- Coğrafi ve demografik olarak çok avantajlıyız rakiplerimize göre. En iyi yazılımcılar bizden çıkabilir. Ama yabancı dil ve teknoloji bilgisi konusunda iyi eğitilmiyoruz. Bir başka sıkıntı da yazılımcının çalışma kültürünü oluşturamadık. Yazılımcılar işi yarım bırakan, gayri ciddi elemanlar olarak biliniyor. Oysa onları çok iyi yetiştirebilirdik. Yapmadık. Bu işin bir süreç olduğunu anlamadık.
İş kültürü konusunda size bir örnek anlatayım. Süleyman Orakçıoğlu Giresun’a bir fabrika kurar. Başına da Hayrettin Gümüşkaya’yı getirir. Her şey güzel gider. Bir gün fabrikaya girerler kimse yok. Nerede bu insanlar diye sorarlar. Cevap çok net…
- Fındık toplamaya gittiler…
Evet orada fındık başlar ve kimseden izin alınmadan fındık toplamaya gidilir. Bunun üzerine fabrikada iş kültür konusunda eğitim verilir. İzin nedir, işe gelmemenin koşulları nedir anlatılır. Şimdi her şey yolunda. Fabrika dünyanın en çok takım elbise üretiminin gerçekleştiği bir fabrika oldu. Ama baştan bu sıkıntı yaşanır.
Şimdi yazılımcılara iş kültürü anlatılmalı. Bunun için farklı cezbedici kurallar devreye sokulabilir. Bunu yapanlar var. Geçtiğimiz günlerde girişimci Muhsin Bayrak Bodrum’a teknoloji merkezi kuracağını açıkladı.
Konuştuk… Bunun bir cazibesinin olacağını söyledi. Olabilir. Başka yöntemlerde olabilir. Sonuç olarak bizim bir şekilde bu yazılımcı ve yazılım işini çözmek için yeni fikirler, yeni anlayışları devreme sokmamız gerekiyor.
Yarın çok geç olabilir, hemen bugün yapmalıyız bunu… Belki de önümüzdeki günlerde yapılacak olan Dijital Ekonomi Zirvesi bu konuda atılacak adımların konuşulduğu bir platform olabilir…
