Elbette yeni yılın ilk yazısına yeni yıl kutlaması ile başlamalıyım. 2023 yılı sanayi sektörümüze, sanayici dostlarımıza, girişimcilerimize, milletimize, ülkemize güzellikler getirsin. Üretim artsın, işlerimiz bereketli olsun, sağlıklı ve huzur dolu günlerle geçirelim bu yılı.

Yeni yıla başlarken sanayicimizin üretim koşullarına ilişkin bir toplu değerlendirme yapmayı kendime görev biliyorum.

İstanbul Sanayi Odası’nın çok önem verdiğimiz PMI anketinin aylık sonuçlarına hemen her yazımda değiniyorum. Biliyorsunuz PMI’ın eşik değer olan 50,0’nin üzerinde olması bekleniyor. 2022 yılının başından bu yana 50’nin hayli altında ölçülen rakamlar Kasım ayında 45,7 iken Aralıkta 48,1’e yükseldi.

Söz konusu rakam faaliyet koşullarındaki yavaşlamanın sürdüğüne işaret etse de hazirandan bu yana en yüksek düzeyde gerçekleşti. Buradaki kısmi iyileşme sinyalleri Ocak’ta da görülür, 50’nin üstüne çıkarsa bizim için güçlü bir tablo ortaya çıkabilir.

Tablomuzdaki sorunları saymaya başlayayım. Ana sorunlarımızdan birisi yurt dışındaki talep kırılganlığı. Tedarik sorunu hafifledi, hızlandı, navlun fiyatları düştü, gümrüklerdeki ek maliyetler azaldı. Ancak yüksek enflasyon korkusuyla pek çok ülkenin merkez bankası faizleri yükseltince resesyon neredeyse her ülkenin üstüne halı gibi serildi. IMF Başkanı 2023’te dünyanın üçte ikisinin resesyona gireceğini söyledi. Kısacası dış pazarlar küçüldü, rekabet arttı.

Türk sanayicisi, girişimcisi ihracatta rekabetçi olmaya, tüm dünyaya meydan okumaya alışıktır. Ancak, elini kolunu bağlayan, daha güçlü ve hızlı koşmasını engelleyen kimi problemlerle uğraşmak sanayicileri çok zorluyor.

Bunların başında maliyetlerdeki sürekli ve büyük artışlar geliyor. 2022 yılbaşında birim başına 5 sent olan elektrik fiyatı yılsonunda 21 sente ulaştı. Doğalgazda hemen her ay gelen zamlarla birlikte enerji maliyetlerimiz şaşırtıcı biçimde yükseldi. Doğalgazda da sanayi kesiminde indirim beklentimizi koruyoruz. Elektrik üreten santrallere verilen doğalgaza yapılan yüzde 12.7’lik indirimin üreten kesime yansıtılmasını bekliyoruz.

Enflasyonla mücadelenin çok daha aktif olmasını istiyoruz. Yüzde 100’e yaklaşan ÜFE, üreticinin nasıl bir maliyet baskısı altında olduğunu ortaya koyuyor. Mecburen pahalı yaptığımız üretim bizim rekabet olanağımızı azaltıyor.

Sürekli baskılanan döviz kurunun, şu andaki reel fiyatının 20 TL’nin üstüne olduğunu biliyoruz.

KOBİ’lerin, sanayinin finansmana erişim zorluğu hiç azalmadan devam ediyor. Eximbank ve özel bankaların ticari kredilerine bakarsanız kredi verme isteksizliğini hemen görürsünüz. Bir süredir hazırlıkları yapılan KGF destekli finansman paketlerinin derde derman olacak biçimde açılarak bizi sevindirmesini bekliyoruz.

Bizimle yönetişim içindek ekonomi yönetimi önümüzü daha da açarsa, tüm dünyanın kabus yılı olarak nitelendireceği 2023 bizim için yeniden şahlanma yılı olabilir.

Sanayici dostlarıma mutlu, huzurlu, sağlıklı, bereketli bir üretim yılı diliyorum.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner116

banner115

banner114

banner111

banner110